AZERBAYCAN OLUNCA AMBARGO, UKRAYNA OLUNCA TAM DESTEK

Azerbaycan-Ermenistan çatışmasının kökeni Sovyetler Birliği döneminde, Stalin tarafında bilinçli hazırlanmış bir projedir. SSCB dağılmadan önce kanlı ve kirli emellerin tohumları Azerbaycan sınırları içinde bulunan Dağlık Karabağ'da atılmıştır. Bir program dahilinde yapılan projenin gelecekte hayata geçmesi için farklı bölgelerden çok sayıda Ermeni buraya yerleştirildi. Buraya yerleşen Ermenilere maddi destek verildiği kadar belli çeşitli taviz ve vaatlerde verildi. Ve aynı yönetim kısa bir süre sonrası Dağlık Karabağ'da bir Ermeni özerk bölgesi oluşturdu. SSCB döneminde temeli atılan bu politika SSCB'nin dağılması sonrası Ruslar tarafında aynı politika devam etti ve kanlı meyvelerini 90'lı yılların başında vermeye başladı. Rusların kışkırtmaları dışında silah ve lojistik desteğini de alan Ermeniler, 1991'de Hankendi'ni, 1992'de Şuşa ve Hocalı'yı işgal etti. Daha sonra Laçın, Hocavend, Kelbecer ve Ağdere'yi de ele geçiren Ermeniler, 1993'te Ağdam'a girdi. Ağdam'ı, Cebrayıl, Fuzuli, Gubadlı ve Zengilan illerinin işgali izledi. Ermeniler bu süreçte Azerbaycan Türklerine karşı katliamlar yaptı.
Azerbaycan topraklarının yüzde 20'si işgal edildi, bir milyona yakın Azerbaycanlı da yaşadıkları bölgeleri terk etmek zorunda kaldı. Azerbaycan Hocalı'da Ermeni güçlerinin mezaliminden kaçamayan Azerbaycan Türkleri, belki de yakın tarihin gördüğü en acımasız, en vahşi katliamlardan birine maruz kaldı. Ermenilerin kadın ve çocukları ayırmaksızın katletmesinin üzerinden çeyrek asırdan fazla bir süre geçmesine rağmen acısı bugün gibi taze. Rusya yıllarca süren bu sorunun çözülmesi için değil çözümsüzlük için adeta çaba sarf etti. Bu dönemde Rusya, Ermenistan'a doğrudan silah hibe etmiş ve ciddi maddi destekler vermiştir. Bu yapılan yardımlar
milyar dolarlık silah hibesi yine milyar dolarlık lojistik destek şeklinde olmuştur. Ermenistan'ın yaklaşık 30 yıldır sürdürdüğü işgali ve Azerbaycan topraklarında kurduğu sözde cumhuriyeti hiçbir ülke ve uluslararası kuruluş tanımadı.
Ermenistan'ın 27 Eylül 2020 tarihinde sabah saatlerinde Azerbaycan'a ait sivil yerleşim yerlerine saldırıları ile başlayan İkinci Karabağ Savaşı, 10 Kasım 2020'de Azerbaycan'ın kesin zaferi ile sona ermiştir. Ermenistan, 30 yıllık işgal sürecinde olduğu gibi 44 gün süren İkinci Karabağ Savaşı'nda da sürekli olarak sivilleri hedef haline getirmiş ve yapılan saldırılar neticesinde yüzlerce masum sivil hayatını kaybetmiştir. Bununla birlikte savaş sürecinde tarihi ve kültürel eserler ile doğal çevreye yönelik saldırıları da Ermeni zulmünün bir başka şekli olarak tarihi belgelerde yer almıştır. 30 yıllık Ermenistan işgalinin nihai bir zafer ile sonuçlanması sonrası Türkiye menşeli SİHA/İHA'lar bir anda dünya gündemine düştü. Azerbaycan'ın Türkiye'den satın aldığı silahlı insansız hava araçları, Karabağ'da zaferi getiren önemli unsurlardan biriydi.

Türk SİHA'larının bu başarısı dünya çapında ses getirdi, savaş konseptlerini değiştirdi. Savaşta Bayraktar TB2 insansız hava araçlarından geniş ölçüde faydalanmıştır. Bayraktar TB2 insansız hava araçları ile Azerbaycan ordusu işgalci Ermenistan ordusuna ait milyar dolarlık askeri araç ve gerecini mahvetmiştir. SİHA/İHA'lar hem düşmanın askeri araçlarına ve insan gücüne isabetli darbeler indirilmesi, hem de topçu ateşlerinin isabet oranının arttırılması ve keşif amacıyla kullanılmıştır. Savaşın en kritik anlarında Azerbaycan ordusunun ilerleyişini sağladı. Lakin bu başarıları hazmedemeyen birçok devlet Türkiye'yi bu konuda kınadı hatta bazı ülkeler daha ileriye giderek birçok alanda ambargo kararı almıştır. Örneğin Türkiye menşeli SİHA/İHA'ların Dağlık Karabağ savaşındaki gövde gösterisi sonrası Ermenistan'dan yana taraf olan Kanada, Türkiye'ye silah ambargosu uygulamış; motor ve kamera sistemlerini satmama kararı almıştır…
Türkiye'nin kardeş ülke Azerbaycan'a sattığı SİHA/İHA'lardan dolayı ambargo uygulayan Kanada, aynı SİHA/İHA'lardan alan Ukrayna'ya ise milyon dolarlık askeri ve insani yardım sağlayacağını duyurdu. Ayrıca Ukrayna'nın envanterindeki Bayraktar TB2 SİHA'larda kullanılan kameraları ise en kısa sürede Ukrayna ordusuna teslim edeceğini duyurdu…(NOT: Kanada'nın satmama kararı aldığı ürünün yerlisi ülkemiz tarafından geliştirilip üretilip, hem yurt içi hem de yurt dışına satılan SİHA'larda kullanıma sunuldu bile… ‘‘Kötü ev sahibi, kiracıyı ev sahibi yapar.” Sözü hayata geçmiş oldu.) Rusya'nın beş haftadır bombardımanına hedef olan Ukrayna'nın, Türkiye menşeli SİHA'larla kentlerini başarıyla savunması Batılı Ülkelerin hep dilinde. Ve başta Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski ve yönetimi takdir ederken, aynı şekilde ABD Başkanı Biden dahil bir çok devletin başkanlarının taktirini toplamaktadır. İngiltere Başbakanı Boris Johnson da SİHA'ların Ukrayna'daki savaşta "oyun bozucu" olduğunu dile getirirken aynı şekilde İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace, parlamentoda yaptığı konuşmada, Rus birliklerinin ilerlemesini yavaşlatmak ve engellemek için Türk SİHA'ların inanılmaz derecede önemli başarı sağladığını söyledi. Aynı SİHA'ların Dağlık Karabağ'da ki 30 yıllık Ermenistan işgaline, zulmüne ve katliamlarına son vermek için kullanılmış olmasına rağmen ne yazık ki aynı devletler hem Azerbaycan'ı hem de Türkiye'yi bu konularda kınamıştır.

YORUM SİZİN…


Yazarın Diğer Yazıları