ANADOLU’YU İRFANIYLA SULAYAN GÖNÜL ERLERİ

Anadolu İrfanının kaynağı nedir? Anadolu'yu "Anadolu” yapan hususun altında hangi hakikatler yatmaktadır? Yıllar geçse de, asırlar birbirini takip etse de eskimeyen, pörsümeyen, yıpranmayan ve tazeliğini koruyan bu sihirli değnek nedir?

Orta Asya'dan Anadolu'ya oradan da tüm dünyaya yayılan bu iksirin suyu nereden gelmektedir? Anadolu İrfanı tesadüfi bir hareket midir? Bunun öncüleri yok mudur? Varsa kimdir veya desteğini, ilhamını nereden almaktadır?

  1. başında Tasavvuf, genel olarak Allah inancı gelir.

Anadolu irfanında; Bacıyan-ı Rum, Gaziyan-ı Rum, Abdalan-ı Rum adı verilen grup ve teşkilatların payı büyüktür.

Abdalan-ı Rûm dervişleri, Osmanlının kuruluşunda da aktif olarak rol oynamışlardır.

 

Anadolu Selçuklu Devleti zamanında Balkanlara geçerek adeta Osmanlının fütuhatına zemin hazırlamışlardır.

Horasan Erenleri her türlü meslek kollarında çalışmışlardır; değirmenci, demirci, aşçı, nalbant, debbağ, çoban vb.

Horasan Erenleri aynı zamanda Ahiyanı Rum, Anadolu Ahiliğinin (Anadolu Esnaf Birliğinin)de kurucularıdır.

Hoşgörü, bir arada yaşama, sevgi, cömertlik, ihsan, imsak, iftar…şuurudur Anadolu irfanı.

Tarikatlar, Anadolu irfanının taşınmasında, ahlak, edep eksenli yaşama pratiğini etkili kıldı.

İman, İslam ve İhsan anlayışı,

"Bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil" diyen Yunus'un dilinde "insani bakış”,

"Hikmet Müminin yitiğidir nerede bulursa alır”,

"İki günü birbirine denk olan zarardadır”,

"İlim Çin'de de olsa arayınız” peygamberi ifade,

Nasrettin Hoca'daki o, latif latifeler, düşündüren cümleler,

Hacı Bektaş-ı Veli, Hacı Bayram Veli, Mevlevilik, Nakşibendilik…

Modernite ve Osmanlı'nın parçalanıp yok olmasından sonra Anadolu irfanı tamamıyla "yeraltına" inmiş ve İslamî anlayış,

Anadolu irfanı isyan ile bağlılık arasındaki kıldan ince kılıçtan keskin yerde başlar...

Anadolu irfanı; Kur'an'ca tefekkürü, ilahi sevgiyi, aklı terletmeyi, hoşgörüyü, şefkat ve merhamet göstermeyi öne alır.

Mevlana'nın yedi öğüdü:

1. Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.

2. Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.

3. Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.

4. Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.

5. Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.

6. Hoşgörülükte deniz gibi ol.

7. Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.

 

"Edeb ya hu"dan, "ya Hakk'ı söyle ya sus"a kadar pek çok deyimi de içine alır Anadolu irfanı.

Anadolu irfanı bozgunculuğu sevmez, kamu düzeninin tarumar edilmesinden hoşlanmaz, farklı dil, din, ırk, mezhebe sahip insanlarla hoşgörü içinde yaşamayı çok iyi bilir.

Kendi meşrep, mezhep, fikir ve düşüncesini dayatmasını hoş karşılamaz.

Anadolu irfanı; devlet, millet, İslam sacayağına dayanır; "Vatan sevgisi imandandır” anlayışını canlı tutar.

Anadolu İrfanında; Yunus Emre unutulur mu?

O, Hoca Ahmed Yesevî hazretlerinin Anadolu'daki görüntüsü ve tasavvuftaki milliğin en güzel örneklerindendir.

Yunus Emre büyük bir mutasavvıf halk şairidir. Onu öbür halk şairlerinden ayırmak gerekir.

Yunus bir ozan, bir saz şairi değildir. Ozan, saz şairi, daha sonraları ve bu gün âşık denen halk şairleri saz ile birlikte söylerlerdi. Yûnus'un bu saz şairleri ile ilgisi yoktur.

Yunus, ayrı bir çeşidin, ayrı bir ekolün sahibidir.

Yunus dile gelince, onun şiirlerini ilahilerini bilmeyenimiz yoktur.

 

"Ş'ol cennetin ırmakları

Akar Allah deyu deyu,

Çıkmış İslam bülbülleri,

Öter Allah deyu deyu,

 

Aydan arıdır yüzleri,

Miski anberdir sözleri,

Cenntte huri kızları,

Gezer Allah deyu deyu.

 

A Sultanım!

 

A Sultanım, Sen var iken
Ya ben kime yalvarayım?
İsmin Gani, Settar iken
Ya ben kime yalvarayım?


Her dem aba puş eyleyen
Türli derde duş eyleyen
Yunus'u bi huş eyleyen
Ya ben kime yalvarayım?

 

Saz şairleri ise koşmalar terennüm etmişlerdir. Yûnus'un ilâhileri, tekkelerde besteli olarak da okunmuştur (Timurtaş, F. K. S 36-37). (14 MART 2024)


Yazarın Diğer Yazıları