Ebrar

Kur’an’da kökte “ebrar” kelimesiyle buluşan birçok kelime geçiyor. Meselâ, aynı kökten gelen “El-Birr”, iyilik, güzellik, salih amel, Allah’ın makbul gördüğü iyi davranışlar, ihlâslı amel ve her türlü iyilik demektir. Kur’an’da geçen kelimelerdendir.  “El-Berr” iyilik yapan, iyilik seven, yaptığı her iş sırf iyilik ve hayır olan, asla kötülük sevmeyen ve hiçbir şekilde kötülük yapmayan, iyiliği herkese dokunan, hayırlı işleri ve itaati seven, itaatkâr kullardan hoşlanan manalarında Allah’ın isimlerindendir. “El-Berr” ismi Kur’an’da şöyle geçer: “Derler ki: ‘Biz dünyada ailemiz arasında iken Allah’ın azabından korkardık. Allah bize lütufta bulundu. Ve iliklere kadar işleyen Cehennem azabından bizi korudu. Bundan önce biz O’na hep dua eder isterdik. Şüphesiz ki O El-Berru’r-Rahîm’dir (=Vaadinde sadıktır, pek çok lütuf ve ihsan sahibidir, çok merhamet edicidir.”
“El-Berr” Kur’an’da kara parçası manasında da geçer.


“El-Berr” isminin çoğulu “El-Ebrar”dır. İyilik seven, hayır seven, itaatkâr, iyi ve salih kullar için kullanılır. Kur’an’da muhtelif ayetlerde bu isim de geçmektedir.
“Rabbimiz! Bizi “Rabbinize iman edin!” diye çağıran davetçiyi işittik ve iman ettik. Rabbimiz! Sen de günahlarımızı bağışla, kusurlarımızı ört ve bize Ebrar (iyiler zümresi) ile birlikte ölmeyi nasip eyle.”  “Fakat Rablerinden korkan kimseler için, altlarından ırmaklar akan Cennetler vardır. Onlar orada ebediyen kalırlar ve Allah katından ziyafetlerle ağırlanırlar. Allah katındaki mükafat ise, Ebrar (salih kullar) için dünya menfaatinden daha hayırlıdır.”
“Muhakkak ki Ebrar (ihlâs ile kulluk edenler), içine kâfur katılmış şarap ile dolu kadehten içerler. O kâfur, Cennette bir pınardır ki, Allah’ın mümin kulları içerler ve onu diledikleri tarafa akıtırlar. Onlar adaklarını yerine getirirler ve dehşeti her tarafı kaplayan bir günden korkarlar. Kendi canlarının çektiği yemeği yoksula, yetime ve esire yedirirler. “Sizi ancak Allah rızası için doyuruyoruz.” derler. “Sizden bir karşılık veya teşekkür beklemiyoruz. Yüzlerin asılacağı o dehşetli günde biz Rabbimizden korkarız.” Allah onları o günün şerrinden korur. Yüzlerine güzellik, gönüllerine sevinç verir. Sabretmelerine karşılık onları Cennetle ve ipek elbiselerle mükafatlandırır. Orada koltuklara kurulurlar; ne bir yakıcı sıcak, ne de dondurucu bir soğuk görmezler. Cennet ağaçlarının gölgesi üzerlerine düşmüş, meyveleri ise emirlerine sunulmuştur. Etraflarında gümüş kadehler ve billûr sürahiler dolaştırılır. Onlar gümüş beyazlığında, billûr berraklığında kaplardır ki, sakiler onları herkesin iştahına göre doldurur.”


“Ebrar (ihlâs ile kulluk edenler) nimetlerle dolu Cennet içindedirler. Füccar (günaha giren kâfirler) ise Cehennem ateşindedirler. Hesap gününde oraya girecekler. Onlar oradan çıkacak değillerdir. O hesap gününün ne büyük bir gün olduğunu sana bildiren nedir? Evet, o hesap gününün ne büyük bir gün olduğunu sana bildiren nedir? O gün, kimsenin kimseye bir faydası olmaz. O gün, hüküm yalnız Allah’ındır.”


“Ebrar (ihlâs ile kulluk eden iyi kimseler) ise İlliyyûn’da kayıtlıdırlar. İlliyyûn’un ne olduğunu bilir misin? O apaçık yazılmış bir kitaptır. Ona yüksek derecelerdeki melekler şahittir. Ebrar (iyiler, salih kullar, hayırsever kullar, itaatkâr kullar) nimetler içindedirler. Koltuklara kurulup etraflarındaki güzellikleri seyrederler. Yüzlerinde o nimetlerin parıltısını görürsün. Onlara, ağzı mühürlü hâlis bir şaraptan içirilir. Bir şarap ki, ardında nefis bir koku bırakır. İmrenecek olanlar, işte buna imrensin! O şaraba tesnim karıştırılmıştır. Tesnim bir pınardır ki, ondan Allah’ın rızasına yükselmiş olanlar içer. Dünyada iken mücrimler, iman etmiş olanlara gülüp dururlardı. Onların yanından geçerken birbirlerine kaş göz işareti yaparlardı.”


Yazarın Diğer Yazıları