Yakından izliyorum; “acaba sonuç ne olacak? Kimler pes edecek, kimler kararlı çıkacak?” Dershane meselesi, daha doğrusu; rant meselesini bu kadar da büyütmemek lazım. Zira bir tarafta güçlü bir hükümet, diğer tarafta bir avuç insan!
Hükümetin attığı adımlarda bana göre hiçbir problem yok. Hele, “Gülen Cemaati” ile hükümet arasında asla çatışma söz konusu değil! çatışmaya sevk eden bazı gruplar; “nasıl eder, nasıl yaparız da bu iki kesimin arasını açarız?” hesapları yapılıyor! Bu, yeni değil. Hükümet kurulduğundan beri yani 2002 yılından itibaren durmadan kaşınan bir konu! Zaman oldu; darbecileri desteklemek, zaman oldu taksim gezi parkı olayları, zaman oldu Mit Müsteşarına operasyon yapmak, şimdi de; “dershaneleri hükümet kapatıyor ne duruyorsunuz? Rantınız elden gidiyor, buna dur deyin…” diyerek fitne kampanyaları başlatıldı!
Evet başta; güçlü, dirayetli bir hükümet var! “sen benim dershaneme karışma, ben istediğim gibi at oynatayım, rantları toplayayım, eğitim rayında değilmiş, öğrenciler iyi yetişmiyormuş bizi ilgilendirmez, biz dershanelerde para basmaya devam edelim!...” sözüne ve dayatmasına karşı hükümetin; “nasıl isterseniz, sizin dediğiniz gibi olsun” mu diyecekti? Böyle dayatmalarla devlet yönetilebilir mi?
Kaldı ki dershane meselesi yeni değil. yıllardır üzerinde çalışılan bir konu. “dershane bir ihtiyaçtan doğdu” deniyor. Zaten bu ihtiyacın ortadan kaldırılması için çalışmalar yapılıyor! Okula dönüştürme gayretleri bunun için. Yakında Üniversiteye giriş sistemi de değişecek!
Milli Eğitim Bakanlığı, TÜBİTAK, YÖK ve ÖSYM’nin birlikte yürüttüğü çalışmada, yeni SBS sistemine benzer bir modelin üzerinde duruluyor. Öğrencilerin lise dönemi boyunca girdiği bazı yazılıların, ortak ve merkezden yapılması ve öğrencilerin derslerin ağırlıklarına göre hesaplanacak puanları ile üniversitelere başvurabileceği yeni bir sistem üzerinde çalışılıyor.
Lise öğrencilerinin 1., 2., 3. ve 4. sınıflarda girdikleri yazılılar, ortak ve merkezden yapılacak. Öğrencilerin sınavlardan aldıkları puanlar, derslerin ağırlıklarına göre hesaplanacak. Puanlar, öğrenciye matematik-fen (MF), Türkçe-matematik (TM), Türkçe-sosyal (TS) veya dil puan türlerinde bir ortalama sağlayacak. Üniversite adayı, bu ortalamaya göre öğrenci kabul eden üniversitelere kayıt yaptırılabilecek. Bu kapsamda üniversiteler hangi puan türüne göre öğrenci alacağına kendisi karar verecek. Üniversiteye girişte öğrencilerin lisedeki ders dışı beceri ve başarılarına da bakılacak. ÖSYM tarafından yapılacak sınavın açık uçlu sorulardan oluşması planlanıyor.
Bu, bir reformdur! Yıllarca sürüncemede olan ve her gelen hükümetin öncelikle ele aldığı ve “eğitimi düzelteceğim” diyerek içinden çıkılmaz bir duruma soktuğu; “Milli Eğitim” mutlaka değişime ve reforma uğraması gerekirdi. İşte yapılan ve bazılarının, “Hükümet dershaneleri kapatıyor” diye yaygara yapılan konunun aslı budur; “Eğitimde reform!”
Böylesine önemli ve böylesine hassas bir konunun mutlaka çözüme kavuşması ve herkesin destek vermesi gerekir. Dershanelere olan ihtiyaç ortadan kaldırılmalı ve okula dönüştürülmelidir!
