Hayat Veren Prensipler

Kurban bayramı ertesinde yeniden merhaba değerli gönül dostları! 9 günlük bayram tatilinden sonra tekrar sizlere bu sayfadan hitabetmek, sizleri karşımda görerek fikirlerimi paylaşmak, başkasını bilmem ama bendenize ilaç gibi geliyor. Tüm gönül dostları kardeşlerimin geçmiş Kurban bayramını tebrik ediyorum.

Öyle ilkeler vardır ki, hayatımız boyunca onlara sarılmak, o ilkeleri kendimize rehber edinmek zorundayız. Hayatı hayat kılan bu ilkeler, bizim; "adam” olmamıza, adam kalmamıza ve herkes tarafından aranan ve sevilen insan olmamıza zemin hazırlar.

Hayat; yeme, içme, gezme ve uyumadan ibaret değil. Midemize, bedenimize verdiğimiz değer kadar, manamıza, manevi hayatımıza ve gönül dünyamıza da değer vermek mecburiyetimiz vardır. İnsan, madde ve manadan ibarettir. Madde için manayı, mana için maddeyi ihmal edemeyiz. İkisini de dengede tutmak zorundayız.

Tolstoy, hayatı sorgulatacak 17 ilkeden söz eder. Bu ilkeler;

    1. Öyle horozlar vardır ki, öttürkleri için güneşin doğduğunu sanırlar.

    2. Hayat; ne gideni geri getirir, ne de kaybettiğin zamanı geri çevirir. Ya yaşaman gerekenleri zamanında yaşayacaksın, ya da yaşamadım diye ağlamayacaksın.

    3. Bozuk para, insanın cebini deler. Bozuk insan da kalbini… bu yüzden harcayın ikisini de gitsin.

    4. İnsanı bedenen ameliyat etmek için uyutmak, ruhen ameliyat etmek için uyandırmak gerekir.

    5. Herkes, insanlığın kötüye gittiğini kabul eder ama hiç kimse, kendisinin kötüye gittiğini kabul etmez. Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür ama hiç kimse, önce kendini değiştirmeyi düşünmez.

    6. Varlığı bir şey kazandırmayan insanların, yokluğu hiçbir şey kaybettirmez.

    7. Ne diye şeytana kızaesın? Bir iyilik yap da, o sana kızsın.

    8. Bil ki, yaşadıklarınla değil, yaşattıklarınla anılırsın. Unutma, ne yaşattıysan, elbet bir gün onu yaşarsın.

    9. Bir insanı, bulunduğu mevkiyle değil, göz koyduğu mevkiyle ölçmek gerekir.

    10. En güçlü iki savaşçı, sabır ve zamandır.

    11. Bir insan, acı duyuyorsa canlıdır. Başkasının acısını duyuyorsa, insandır.

    12. İnsanın gerçek gücü, sıçrayışta değil, sarsılmaz duruştadır.

    13. Kendi mutluluğundan başka hedefi olmayan insan, kötüdür.

    14. İnsanların çoğu onu yapıyor diye, yanlış, yanlış olmaktan çıkmaz.

    15. Kimse, kimseyi küçümseyecek kadar büyük değildir. Küçümsediğin herşey için, gün gelir, önemsediğin bir bedel ödersin.

    16. Birine çamur atmadan önce, iyi düşün ve sakın unutma; önce senin ellerin kirlenecek.

    17. Başkalarının hayatından ders alın. İnsan, bütün hataları kendisi yapacak kadar uzun yaşamıyor.

 

 

Dilârâ

 

Elest'te duyuldu dilârâ sesi,

Tüm Peygamberler dilârâ merkezi,

Çepçevre sarar dilârâ herkesi.

Dilârâlarla gönüller yoğrulur,

Kayalar çatlar, eğriler doğrulur.

Kaleler, dilârâyla kuşatılır…

Mevlana dilârâ, Yunus dilârâ,

Hacı Bayram, Hallac, Yusuf dilârâ…

Dost edinenler, dost kalan dilârâ,

Gönül alan, gönül kapan; dilârâ.

Elif dilâra ve lamlar dilârâ,

Hu'lar dilârâ, kelamlar dilârâ,

Mümin dilârâ, selamlar dilârâ…

Edep dilârâ, meramlar dilârâ.

Gönle muhabbet, serenler dilârâ.


Yazarın Diğer Yazıları