Kim Aday Listesine Girecek?

27 Şubat 2015 Cuma günü AK PARTİ Milletvekili Aday adayları tanıtım toplantısı yapıldı. Toplantı salonu hınca hınç doluydu! Aday adaylarının tanıdıkları, eşi, dostu, yakınları, belediye başkanları, milletvekilleri, her kademeden partililer heyecan içindeydiler!
Her birisinin gönlünde bir aslan yatıyor! Her birisinin; planı, projesi, yapacakları, hizmet edecekleri hususlar…mevcut. Baktığım zaman her meslekten aday adayı var. Konya’dan 206 aday adayı bulunmakta.
7 Nisan tarihinde kesin aday listeleri açıklanacak. Artık bundan sonra asıl mesele! Ancak Milletvekili olmak için başvuranların, samimiyetinden, doğruluğundan, iyi niyetinden asla kuşkum yok. Fakat; “işin içinde nasıl olsa; para, makam, menfaat, çıkar var! Fırsat elime geçti, partiyi de elime geçirmek için iyi bir zamanlama, şimdiye kadar birlik içinde hareket eden siyasi yapılanmayı bozmanın vakti!...” diye düşünen insanların olduğunu sanmıyorum. Eğer varsa bunları iyi tespit etmek ve gerekeni yapmak gerekli.
Aman dikkat; bu seçim çok önemli. Aday adaylarını, adaylığa götürecek süreçte atılacak adımların çok titiz bir şekilde ele alınması ve değerlendirilmesi gerekir.
Elbette aday adayları içinde “banko” diyebileceğimiz isimler var. Yalnız bunların yanında; “ben de aday adayı olayım, benim de adım “aday adayı” olarak zikredilsin” düşüncesiyle işe soyunanlar da mevcut! Parası olan, parayı verdiği zaman rahatlıkla aday adayı oluyor! Bunda hiçbir problem yok. Mesele, para vererek aday olmak değil. Mesele; partiyi, partinin felsefesini özümsemektir. Dava adamlığı, dava savunuculuğu, davanın hizmetkârlığını yapmak illa da Milletvekilliğinden geçmez. Milletvekilinin omuzlarında daha ağır yükler var. Milletvekili; benim vekilim, benim adıma TBMM’de alınacak olumlu kararlara imza atan, benim adıma, benim verdiğim yetkiye dayanarak ülkeyi kalkındırmaya, ileri seviyelere getirmeye, “tam bağımsız ülke” konumuna yükseltmeye çaba sarf edendir.  
 Vekiller içinde TBMM’de hiçbir gün, genel kurulda konuşma yapmayan, teklif vermeyen, öneri sunmayan… var! Halkın içine girip; derdiniz ne? Bizden razı mısınız? Halkın derdiyle ilgilenen, onlarla hasbihal eden, mekânlarında oturup, çay ve kahvelerini içen, garip gurebanın evine gidip mali ve sosyal durumlarını inceleyen, okullara gidip öğrencilerin yanında olan, onları motive eden, hastanelerde hastaların derdini paylaşan, huzurevlerindeki yaşlı ve kimsesizlere kol kanat geren, yetiştirme yurtlarındaki çocuklarla sevgi bağı oluşturan, hapishanelerdeki kader mahkumlarına moral veren, çiftçilerin çalışma alanı olan; tarlaya, ahıra, ağıla, bahçeye, süt üretim tesislerine… gidip bizzat üretimde ter döken, üretimin her aşamasında bulunan, inşaat işçileriyle birlikte onların yediği acı soğan ve bulgur pilavına kaşık sallayan, taksi şoförleri ve minibüs kullanıcıları ile birlikte seyahat edip, dertlerine çare olan, cami ve mescitlerde cemaat ile yan yana gelip, namaz sonrasında onlarla bir çayocağında, hem çaylarını yudumlayıp, hem isteklerini dinleyip, hem de cemaat gibi değerli bir topluluğun yanında olduğunu hissettiren …aday adayı ve milletvekili var mı? Şehrin yazarları, gazetecileri var, fikir adamları, düşünen âkil insanları, kanaat önderleri mevcut! Bunlarla sık sık görüşmeler yapan, basın toplantıları tertip eden kaç tane aday adayı bulunmakta? Doğrusu ben, şimdiye kadar görmedim. Eğer varsa, onu bilemem.
Tabii, bu incelemeleri sadece aday adaylığından adaylığa, adaylıktan vekilliğe yükselme basamağı yapıp, vekil olduktan sonra köylü köyüne, evli evine diyerek; “nasıl olsa dört yıl rahatım, gelecek seçime Allah kerim” diyenler varsa, bunların şimdiden adaylığının onaylanmayacağını, onaylansa bile vekilliğinin bir anlam ifade etmeyeceğini söylemek isterim. Aday listelerinin oluşmasında bu ve benzeri kriterlere mutlaka özen gösterilmeli ve ona göre bir yol izlenmelidir.  
Ne kadar vekil varsa onların içinde ya bir tanesi ya da iki tanesini sayabilirim. Çünkü diğerlerinin ne isimlerini biliyorum, ne de icraatlarını.  Çok konuşan değil, çok icraat yapan, halkın gözünü boyamak için her türlü dalkavukluğu mübah gören değil, samimi olan, ikiyüzlü davranış sergileyen değil, sevecen tavırlar içinde olan…vekil olmalıdır. Vekilin, kalbi de, kapısı da, gönlü de…herkese açık olmalı, vekil; dün ne dediyse, bugün ve yarın da aynı şeyi söylemeli ve sözünün eri olmalıdır! Vekil; dik duran, kararlı olan, davasının ardında duran, adam gibi adam olma idealiyle hayat süren, konjonktüre göre pozisyon değiştirmeyen, rüzgâr nereye veya nereden eserse o tarafa göre yön değiştiren bir karaktere sahip olmamalıdır.
Aday adaylarını, adaylığa götüren yolun işaret taşlarıdır bunlar. Bir çeşit trafik kuralları


Yazarın Diğer Yazıları