Konya Basının Duayeni; YENİ KONYA

KTO’nun; “İpek yolu” Dergisinin yılda bir çıkarttığı; “Konya Kitabı XIII”  Özel Sayısında; Konya Medyası işlenmektedir. Bu çalışmanın 193. Sayfasında Adem Demirsoy’un hazırladığı; “1980- 2011 arası Konya Gazeteleri” başlığıyla ele aldığı kıymetli araştırmadan bir alıntı ile yazıma başlamak istiyorum;
“Konya’da 2000’li yıllar içinde çok sayıda gazete çıkarma girişimi başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bunlar; Maraton (Mustafa Güden), Söz (Haşmet Öyken), 42 Konya (Osman Kabalcı), Konya (İbrahim İpbüker- Hüseyin Oğuz), Türkiye’de ve Konya’da İleri (H. Ahmet İlerigiden), Anadolu’da Gündem (Abdullah Soyer), Global Haber (Şükrü Kanber). Bu gazeteler, çok iddialı çıkmalarına rağmen uzun ömürlü ve kalıcı olamamışlardır. Rıza Poçan’ın, mali destek buldukça çıkardığı “Sorgu” gazetesi de uzun süredir sessizliğini korumaktadır.”      
Daha önce çıkanları burada ele almayacağım. Konya, gerçekten kültürün başkentidir. Birçok gazete ve dergi yayın hayatına atılmış, halkla içiçe olmuş, onlara; kültür vermeye çaba göstermiştir. “Ben de bir gazete kurayım” demek kolay da, onu ayakta tutmak, istikrarı korumak, okuyucuya ilk günkü gibi, haber, objektif siyaset, köşe yazıları, spor… gibi halkı ilgilendiren konularla dimdik ayakta durmak son derece zordur. Bu hususta maddi desteği, halkın ilgisini, okur potansiyelini elde iyi tutmak gerekir.
Bu yönüyle YENİ KONYA’yı ne kadar tebrik etsek, ne kadar başarısını övsek yine de az! Zira, kurulduğu 01 Haziran 1949 tarihinden beri- ki benimle yaşıt- en uzun soluklu bir gazete unvanını korumaktadır. En uzun dönemini Gücüyener’lerle devam ettirmiştir. O dönemde; hem gazete, hem de kitap kırtasiye işlerini birlikte yürütüyorlardı.
Konya küçüktü. Benim doğup büyüdüğüm ev; eskiden Küçük Aymanas denilen, son zamanlarda Kalfalar mahallesi olarak değiştirilen mahalledeydi. Mahallede ne bakkal vardı ne de gazete satıcısı. Bir ihtiyacımız olduğunda Çaybaşı’na kadar gider, bakkal Hasan Ağa’dan alacağımızı alırdık. Tabii Hasan Ağa gazete satmazdı. Gazete almak için mutlaka Hükümet Meydanı’na gidilecek, Kırmızı Kütüphane’ye varılacak, YENİ KONYA alınacaktı. Çünkü burası Konya’nın kalbi gibiydi basın olarak!
Konya deyince; Hükümet Meydanı, Kayalı Park, Türbe önü, Alaaddin Tepesi, Zafer, Form, Meram’dan ibaretti. Öyle bugünkü mahalleler olmadığı gibi, ulaşım da kısıtlıydı! Şehre indiğim zaman kesinlikle Hükümet Meydanı ziyaret edilecek, Kırmızı Kütüphane’de soluklanılacak, YENİ KONYA  alınacak, Kayalı Park’a gidip, yaz günüyse buzların üzerinde soğutulan gazozlar alınıp buz gibi içilecek, seyyardan, taze simit ve ay çiçeği alınıp, park’ta banka oturulacak YENİ KONYA  açılıp okunacaktı. Yanıma oturan yaşlı amcalar da; gazeteye adeta kuş bakışı bir göz Atar eğer ilgisini çeken yazı ve resim olursa, benden izin ister ve su içer gibi gazeteyi okurdu! Genelde çiftçilerin, tarımla ilgili haberleri dikkatlerini çekerdi. Piyasada başka gazete yoktu. Kesinlikle YENİ KONYA’dan alınacaktı bütün haberler. Aynı zamanda bugünkü kadar iletişim imkanı da mevcut değildi. Radyo, bir iki evde ya vardı ya yoktu! Televizyon deseniz hak getire! Adam köyden gelmiş, Kayalı Park’ta dinlenecek, sıcaktan bunalan canını serinletecek ve soluklanıp gidecekti. Dinlenirken de, yarın hava nasıl olacak, tarımla ilgili hangi haberler var? Sporda neler olmuş? Bunları da merak ediyorlardı.
Berberde YENİ KONYA, otobüste YENİ KONYA, evlerde YENİ KONYA, okullarda YENİ KONYA! Bugün itibariyle; marketlerde, bakkallarda ve her yerde YENİ KONYA! Sabahleyin uyanan herkesin posta kutusunda YENİ KONYA! İşyerini besmeleyle açan işyeri sahibinin kapısının altından YENİ KONYA’yı, dağıtıcının bıraktığını görürsünüz!   
Yeni Konya, Konya basının duayenidir dersem her halde yanılmış olmam. 67. Yaşın kutlu olsun YENİ KONYA!


Yazarın Diğer Yazıları