MEN DAKKA DUKKA!

 

 

 

 

  1. sanat, edebiyat ile meşgul olan birlik ve derneklerin birbiriyle kenetlendiği, ortaklaşa program yaptığı bir ortam ne kadar güzel olur değil mi?
    Birbirlerinin programına gittiği, diğerinin programından rahatsız olmadığı, ayaklarına çelme takmadığı, her hafta yapılan programları iptal ettirmek için çare aranmadığı, birbirlerini tebrik ettiği, birbirlerine destek olduğunu, hatta teşvik ettiklerini tahayyül edin bir an için.
    Halka edebiyat ziyafeti çeken, bilgi ikram eden, tarihe ışık tutan, dostluk bağlarının gelişmesine katkı sağlayan kuruluşların başımızın üstünde yeri var. Zaten eski adıyla; "CEMİYET", yeni adıyla "DERNEK", toplayan, bir araya getiren, cem eden, derleyen, toplayan... anlamındadır.
    "Bir elin nesi var, iki elin sesi var" şeklinde güzel bir sözümüz var. Yan yana gelmek ve el ele vermekle güç kazanır insanlar ve kuruluşlar.
    "Her şeyi ben bilirim, benden başka kimseyi tanımam, yapacaksam ben yapacağım"... tavırları, kibir, büyüklük, kendini dev aynasında görmek, ben neymişim gibi hamakat içine girmektir.
    Böyle aymaz tavırlar, kısa zamanda sahibini yerle bir eder. Bu tür yamuk zihniyetli olanların tarihin kirli sayfalarına gömüldüğünü gördük.
    Akıllı olan; birliği sağlamaya, kardeşlik bağlarını güçlendirmeye, sevgiyi artırmaya çare arar.

Unutmayalım; men dakka dukka!, "kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma”, "Niçin yapmadığınızı söylersiniz?” fermanları bize yol göstermeli değil mi?


 

Neden Yok Sayılıyor?

 

Ayaklar mı sakat gözler mi şaşı?

Neden canlarımız yok sayılıyor?

İnsanlığa hizmet değil mi işi?

Neden insanımız yok sayılıyor?

 

Mum dibine ışık vermezmiş meğer,

Sözler hedefine varmazmış meğer,

Dost sandığın yara sarmazmış meğer,

Neden insanımız yok sayılıyor?

 

Her zaman onlarla yüz yüze gelir,

Bir iki şakırdar sırıtır güler,

Menfaat uğruna çok canlar alır,

Neden insanımız yok sayılıyor?

 

 

 

 

Derdine çareler bulan yakının,

Sıkıntı anında olan yakının,

Yabancıdan önce gelen yakının,

Neden insanımız yok sayılıyor?

 

Aynı şehirdeyiz aynı mahalde,

Soruyor musun hiç nedir ne halde?

Sen samimi değilmişsin şu halde,

Neden insanımız yok sayılıyor?

 

Ödül alanları hiç görmüyorsun,

Yakınındakini hiç sormuyorsun,

Bir gün olsun yanına varmıyorsun,

Neden insanımız yok sayılıyor?

 

Samimiyet!

 

Tertemiz bembeyaz tortusuz hayat,

Dostların geçtiği yol samimiyet,

Amasız fakatsız korkusuz hayat,

Yıkmayan dökmeyen yel samimiyet!

 

Alnı açık gezer dümdüz saflarda,

Hiç hilafı olmaz asla laflarda,

Her zaman her vakit gözü aflarda,

İnsanca uzanan el samimiyet!

 

Göründüğü gibi gezer dolaşır,

Gönüller fetheder cana ulaşır,

Muhabbetlerle her yana ulaşır,

Sevgiyle sarılan kol samimiyet!

 

Kafanın içinde art niyet yoktur,

Aslından süzülen berraklık çoktur,

İçilen süt gibi bembeyaz aktır,

Riyaları silen sel samimiyet!

 

Kalpleri fetheyle Yunus misali,

Ahlakta irfanda Yusuf emsali,

Canlara canlar kat Leyla timsali,

Düpedüz dosdoğru kal samimiyet!

 

Elinle dilinle kimseyi kırma,

Şefkat kanadı ger bîgane durma,

Günahı setreyle yüzüne vurma,

Elif gibi dimdik ol samimiyet! (02 KASIM 2023)

 


Yazarın Diğer Yazıları