Samimiyet Ölçümüz!

Samimiyet; içtenlik, içimizden geldiği gibi, tortusuz, ilavesiz, sadelik içinde, maske takmadan, gösterişe kaçmadan…yapılan davranışlar, söylenen sözler, hal ve hareketlerin toplamıdır.

Dostlarımıza iyi şeyler dilediğimizde; "en içten başarı ve mutluluk dileklerimle” deriz. Demek oluyor ki içten olmayan dileklerimiz de var! Özü sözü birbirine uymayanlar için; "Samimiyetsiz insan” deriz.

Birisi hakkında güzel şeyler düşünüyorsak ve bunu da davranışlarımızla destekliyorsak, bu davranışımız içten bir davranıştır. Düşüncelerimizle davranışlarımız birbirini tutmaktadır. Bu düşündüklerimizi sözle söylemeye gerek yok. Hani deriz ya; "görünen köy kılavuz istemez”. Sözde kalan düşüncelerin hiçbir kıymeti yoktur. Düşünceler, ancak pratiğe döküldüğü zaman bir anlam ifade eder. Bu yüzden; "niçin yapmadığınızı söylersiniz?” buyurur yüce Rabbimiz.

İman; samimi olunduğu zaman anlam kazanır. Zaten din de, iman da, ibadetler de içinde samimiyeti barındırır. Kur'an-ı Kerim, bütün Müslümanlara samimi olmayı, içten davranmayı emreder, adına da; İhlas der. İman ile ihlas veya ameli salih, birlikte zikredilir. İhlasın olmadığı veya amel-i salihle içi doldurulmayan davranışların değeri yoktur.

Sık sık terennüm ederiz veya dostlarla karşılaştığımızda dilimizde tespih gibi kullanırız; "Allah'a şükür”, "Allah'a hamdolsun”, "Allah'a duacıyım”…gerçekten bu söylediklerimizi yapıyor muyuz? Şükür demek; Allah'a karşı kulluk görevlerimizi eksiksiz yerine getirmek, günahlardan uzak kalmak, tam anlamıyla O'nun yolunda gitmektir. Rabbimiz şöyle der; "emir olunduğun gibi dosdoğru ol”. Sevgililer sevgilisi; "beni Hud suresindeki; "Emir olunduğun gibi dosdoğru ol” ayeti yaşlandırdı” der.

Samimiyette; Hz. Hacer, Hz. İbrahim, Hz. İsmail, Hz. Peygamberimiz ve tüm peygamberler gibi miyiz? Benim bu sözüme; "hocam amma da yatın ha, onlar peygamber, biz peygamber miyiz? Onlar kim biz kimiz!” diyeceklerdir. Bu düşünce, bu söz kadar sakat ve yanlış bir söz olabilir mi? O zaman kutsal kitaplara ne gerek vardı? O vakit Kur'an'daki peygamber kıssaları boşuna mı anlatılıyordu? Peygamberler bize örnek insanlardır. Onların hayatını örnek almak için bize gönderilmiş rehberlerdir. İlahi vahiy almaları, peygamber olmaları dışında onların hayatından ders çıkarmalı, onların hayatlarını kendimize numune yapmalıyız.

"Unutma,
Bir insanın yüzünde taşıdığı ifade;
Sırtında taşıdığı elbiseden mühimdir…
Bir insanın yüzündeki samimiyet,
Her şeyden değerlidir.” Dale Carnegie


"Bir başınayken her insan içtendir. İkiyüzlülük, ikinci bir kişinin içeri girmesiyle başlar.” Emerson


"Samimiyetle inanmış bir kalp, çoğunluktur.” Doğan Cüceloğlu


"Sana affedilemeyecek kadar büyük hata yapan birine, akıl sınırlarının bittiği yerden başlayacak ceza vermek istiyorsan; bütün samimiyetinle affet. Hissedilen her şeyi arşivleyen kader, kendisiyle en iyi biçimde ilgilenecektir…” Şems-i Tebrizi


"Samimiyet taklidi yapan çoktur.” Jane Austen


"Samimi bir denemeden elde edilen en küçük sonuç, en iyi kopyadan daha değerlidir.” R.Cousinet


"Samimi ol, fakat sakın lâubali olma.” William Shakespeare


Yazarın Diğer Yazıları