Ya Olduğun Gibi Görün, Ya Göründüğün Gibi Ol

Her yerde sık sık gördüğümüz ve ezberleyerek hafızalarımıza kazıdığımız bir ilkedir bu. Bu, Hz. Mevlana’nın yedi öğüdünden birisidir.
Bu söz, Kur’an-ı Kerim’deki; “Niçin yapmadığınızı söylersiniz?” ayetinin bir çeşit açıklaması ve tefsiridir. Ali Şeriati; “Abdesti ve namazı bozan şeyleri öğrendiğimiz kadar, imanı bozan şeyleri öğrenmiyoruz” der.
Önce iman gelir. İman olmadan; ne ahlak, ne iyi davranış, ne insani ilişkiler yolunda gider. Onun için Kur’an’ın Mekke döneminde gelen ayet ve sureleri imanla ilgilidir.
İman da tek başına yetmez. Bunu yüce Allah’ımız, “insan zarardadır. Ancak iman eden, Salih amel işleyen, Hakk’ı ve sabrı tavsiye edenler hariç.” İfadesiyle vurgular.
“ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol” sözü; hayatında maskeler bulunmasın, iki yüzlü olma, insanlara karşı samimi ol, şahsi menfaatin için kardeşini satma, sahte gözyaşlarıyla milleti kandırma!...
Ne yazık ki günlük hayatımızda maskeli davranıyoruz! Her sözümüzde, her tavrımızda maskeler gizli! Başkalarına yaranmak, insanla yanında değerli kılınmak, sevilmek için hep maske takarak konuşuruz! Bilmeyiz ki yaptıklarımızı yüce Mevla izlemekte ve yazmaktadır. Tabir yerindeyse bizi gizli kamerayla çekmekte ve zamanı gelince bize bu yaptıklarımızı gösterecektir. Nasıl etrafta MOBESSE kameraları; insanların yaptığı kazaları, yanlışları, hal ve hareketleri çekiyorsa aynen bunun gibi.
Samimiyetsizliklerimizden birisi de; “el ne der?” “Başkaları görmesin”… doğru, el ne der, başkaları görmesin ama en önemlisi; “Allah ne der? Allah görüyor” olmayacak mı? biz başka insanlara yaranmak için mi yaşıyoruz yoksa Allah’ın rızasını kazanmak için mi? hz. Ömer, “bugün Allah için ne yaptın?” derken bize bunları hatırlatıyor.
“Müslüman gibi görünmek” değil Müslüman olmak ve Müslüman kalmak önemli. “adam gibi görünmek değil, adam olmak ve adam kalmak yarar sağlar. Dışarıya karşı sevecen, içeriye karşı zalim, Hıristiyan’a, Yahudi’ye, Mecusi’ye, Ateist’e… karşı insani ilişkileri yerinde, Müslüman’a karşı aymaz, vurdumduymaz, ilgisiz, bana neci… tavırlar para etmez!
Güzel bir sözümüz var, “kol kırılır yen içinde kalır.” Yani bir dostumuz bir hata yaptığı zaman kendi aramızda onu gidermenin yolları araştırılır, sonuca varılır. Basın yoluyla, dünya aleme duyurmakla, hele hele beddua etmekle sonuç alınmaz! Mevlana, “hataları örtmede gece karanlığı gibi ol” derken bunları kastediyor.
Kur’an; dik duran, kararlı, istikrarlı, azimli, davasında sebatkâr, Allah’a karşı bir yanlış olduğunda gerekli şekilde gidermesini bilen… insan istiyor. Yani aksiyoner insan istiyor. Kur’anın tanımında; mıymıntı, miskin, beceriksiz, olaylara karşı tepkisiz, Müslüman’ı, dostunu satan, iki yüzlü adam modeli yoktur.
Allah; Kur’anı anlayan, yaşayan, hayatına model oluşturan insanlardan eylesin. Sevgili peygamberimizi ve tüm peygamberleri gerçek model edinen samimi kullardan kılsın. Gönül kabemizi yıkmasın,                

Sevgi Diyen Çağlar Aşar
Kılıcını koy kınına,
Yüreğinle yürü dostum.
Şu dünyanın her yanına
Yüreğinle yürü dostum.

Her adımın kor olsa da,
Yanmak sana yâr olsa da,
Bu yolculuk zor olsa da,
Yüreğinle yürü dostum.

Nâdanlara kulak asma,
Gariplere sakın küsme,
İnsanlıktan ümit kesme,
Yüreğinle yürü dostum.

Selam sevgi seherine,
Başla gönül seferine,
Karanlığın üzerine
Yüreğinle yürü dostum.

Nice fikir yorgun düşer,
Göz yorulur, akıl şaşar,
Sevgi diyen çağlar aşar,
Yüreğinle yürü dostum.
Bestami Yazgan


Yazarın Diğer Yazıları