ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -1-
BİR ÖZÜR
TEVHİD’İN HAYATA YANSIMASI
İNSAN OLMAK VE İNSAN KALABİLMEK İÇİN…
Gerçek Olan Kazanır
TÜRKİYE VE SMO SURİYE’DEKİ OYUNU BOZDU
BAŞARI; ÇALIŞMAKLA MÜMKÜNDÜR
İki yüzlülüğün nirvanası
SURİYE’NİN BÖLÜNMESİ
Kira enflasyonu dezenflasyon sürecini baltalıyor
DÜNYA EDEBİYATLARINDA KÖY VE KÖYLÜ İNSAN
Her Galibiyet Değerlidir
Mecelle Pusulası (Altın Formül İçerir)
BAĞIŞIKLIĞINIZI BESİNLERLE GÜÇLENDİRİN
Kaybedilen İki Puan
İnce Minaremizi İsteriz
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
Alfa Romeo Junior
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
Her seçimin kendi konjonktürü içerisinde farklı bir önemi vardır. Haddizatında, tüm seçimler önemlidir. Ancak bazı seçimler ülkenin bekası açısından bir seçimden daha fazla anlam ifade eder. 31 Mart yerel idareler seçimi bunlardan biridir.
Bunu konuştuğumuzda bazıları "altı üstü bir yerel seçim, niye abartıyorsunuz” şeklinde itiraz ediyor. Yok inanın abartmıyoruz.
Önce bir konjonktüre bakalım. Bu seçim ile birlikte yaklaşık olarak 4.5 yıl başka seçim yok. Türkiye artık asıl meselelerine odaklanacak. Tarımdan sanayiye, enflasyondan işsizliğe, eğitimden kültüre her alanda kendimizi yenilemenin fitili ateşlenecek. Türkiye düşmanları bunu çok iyi biliyor. Buna fırsat vermemek, ülkemizi yeni siyasi tartışmalar içerisine sokmak istemektedirler.
Peki, bunu nasıl başaracaklar. Cumhur ittifakı iyi bir oy oranıyla yerel seçimlerde galibiyetle ayrılırsa bunu başarabilmeleri mümkün değil. Çünkü halk bir kez daha Cumhur ittifakına olan güvenini tazelemiş olacak. Bunu başarabilmelerinin tek yolu, Cumhur ittifakının başarısızlığı.
Algı operasyonları ile vatandaşın kafasını karıştıranlar "domatesin fiyatı arttı, bunlara bir ders vermenin zamanı geldi” şeklindeki basit hesaplarla sinsi oyunlar oynamaya devam ediyor. Dün sosyal medyada pazarda alışveriş yapan bir Elazığlı annenin, kendilerini akıllı sanan bu çevrelere verdiği güzel bir ders vardı. Eli öpülesi Elazığlı köylü anne; "biz bir kilo domatese ülkemizi satmayız. Bir kilo domatese bu ülkeyi almadık ki, bir kilo domatese de satalım” diyordu. İsimlerinin önünde koca koca unvanları olan aciz zihniyetin kendisini bir şey sanan zavallılarına kapak niteliğindeki bu ifadeler Anadolu insanının ferasetindeki yüceliği gösteren en güzel örnekti.
Bizler de medya mensupları olarak seçim çalışmalarını iki ayı aşkın süredir takip ediyoruz. Katıldığımız toplantılarda ve yaptığımız televizyon programlarında gördük ki, projeleri olan, ülke hassasiyeti bulunan, milletini düşünen taraf Cumhur İttifakı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bu seçim çalışmalarında Konya'yı yalnız bırakmadı. Her iki bakanın Konya hassasiyeti vatandaşta büyük memnuniyet oluşturdu. Belediyeler için büyük önem taşıyan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gelecek dönem tüm gücü ile Konya belediyelerinin yanında olacak. Bu büyük bir avantaj. Keza aynı şey Sağlık Bakanlığı için de söylenebilir.
Büyükşehir'de Uğur İbrahim Altay tüm özellikleri ile kabul gören bir aday. Belediyecilikteki parlak geçmişi geleceğe umut saçıyor. Zaten hangi partiden olursa olsun Altay ismine bir tek olumsuz söz söyleyen yok. Merkez İlçe Başkan adayları Ahmet Pekyatırmacı, Mustafa Kavuş ve Hasan Kılca için de durum aynı. Güzel bir uyum var. Tamamı genç olan bu ekibe Konyalı güveniyor. Kendilerini yakından tanıdığımız başkan adaylarının bu güveni sarsmayacaklarına inancımız tam. Dün akşam diğer ilçelerin Cumhur İttifakı adaylarını Kontv'de konuşturduk. Onlardan da aynı ışığı aldık. Özetle söyleyebiliriz ki, engin tecrübe ile gençlik dinamizminin buluştuğu bu kadro Konya'yı uçuracak.
Cumhur İttifakı Konya'da çok güçlü iki genel başkan yardımcısı ile de temsil ediliyor. Leyla Şahin Usta ve Mustafa Kalaycı. Onların ve il başkanları Hasan Angı ve Murat Çiçek'in hedefleri Türkiye birinciliği. Bu ittifakın orta çadırının Konya olduğuna inanıyorlar ve Konyalılardan büyük destek bekliyorlar. Bu desteğin seçim sonrasında Konya'ya olumlu büyük yansımalarının olacağını ifade ediyorlar. Şahsen ben de aynı fikirdeyim.
Gün küçük küskünlükler ile ayrışma günü değil. Gün Türkiye'nin geleceğini bir kilo domatese satma günü değil. Gün küçük algılara pabuç bırakma günü değil.
GÜN TÜRKİYE'NİN İSTİKBALİNİ ÜLKE SEVDALILARINA EMANET ETME GÜNÜ. GÜN ÜLKENİN BEKASINA SAHİP ÇIKMA GÜNÜ. GÜN 2023, 2053 VE 2071 HEDEFLERİN ENGİN ADIMLARLA YÜRÜME GÜNÜ.
Hakikati görebilmek için bir tek şeye bakmak yeterlidir diye düşünüyorum. Mührü oy pusulasına basmadan önce birkaç saniye durup düşünelim. Millet ittifakını kimler destekliyor. Bu ittifakın içerisinde kimler var. Gizli ortak HDP'nin bu ittifakın bir parçası olduğunu bilmeyenimiz var mı? Tüm FETÖ unsurlarının bu ittifakı alenen desteklediğini duymayanımız var mı? Avrupa'dan Amerika'ya, İsrail'den Ermenistan ve Rumlara kadar tüm Türkiye düşmanlarının bu ittifakı maddi ve manevi desteklediğini anlamayanımız var mı?
Peki, Cumhur İttifakını kimler destekliyor? Alnı secdeye değen, inancı kamil, milletini devletini seven İlay-ı Kelimetullah ve Kızılelma ülküsü sahibi tüm ülke insanı. Ve Filistin'den Bosna'ya, Afrika'dan Uzak Asya'ya kadar umudu Türkiye olan tüm dünya mazlumları…
Mesele bu kadar basit, durum bu kadar açık.
Artık mühür vatandaşımızda. Aklına, vicdanına ve hissiyatına danışarak en doğru kararı vereceğinden kuşkum yok. Bu ülkenin bekasına yine bu ülkenin insanı sahip çıkacaktır.
İnce Minaremizi İsteriz
500’ünü yıktık daha da yıkacağız
Güzel bir gelenek, hoş bir seda
Şaşırdık mı?
Fetullah öldü ama FETÖ yaşıyor
Bakan çiftçiye güldü mü?
Yönetim rahatlama, Çamdalı rahatlatma peşinde
İdam isteriz!
Narini biz öldürdük! Diğerlerini öldürmeyelim
Ekrem Coşkun’u klonlayalım