DÜŞÜNCE ÜZERİNE
MAHKEME-İ KÜBRADA BERÂT ETMEK İÇİN ÇALIŞMALIYIZ
GÜCÜN AYARTICI CAZİBESİ
Doların gücü Gazze’yi satın almaya yetmez
Ortadoğu’da Yeni Oyun: Silahla Olmadı, Parayla Dene
ALARM!!!!
Mikrofonla Ezan Okunurken Sağa/Sola Dönülür mü?
Alenen Rezalet!
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
Osmanlı’nın Diriliş Şehri:Bilecik
TARİHİ BULUŞMADAN NOTLAR
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Honda Civic Yenilendi
ARAP EDEBİYATÇILARININ TÜRKİYE VE TÜRKLERE BAKIŞI 2
Eğitim de denetim de şart
Futbol hatalar oyunu derken bunu kastetmemiştik
TRAFİK SİGORTASINA YETKİ BELGESİ ESNAF ÇÖZÜMÜ
DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: YEŞİL ÇAY
SULTAN VAHDETTİN’İN MEZARI TÜRKİYE’YE GETİRİLSİN
Günlerdir tek damla yağmur düşmüyor.
Aralık ayında yağan birkaç santim kar ile Ocak'ta düşen bir miktar yağmurun dışında Konya sonbahar ve kışı yağışsız geçirdi.
Zemheri'nin sonlanıp artık yavaş yavaş cemlereler ve dolayısıyla da bahara geçiş yapacağımız şu günlerde sadece çiftçi tedirgin değil. Eğer önümüzdeki haftalarda da yağış gelmezse Konya bu yazı susuz geçirmek zorunda kalabilir.
Konya şehir merkezinin ihtiyacını karşılayan barajlarda neredeyse su kalmadı. Yolları bu barajların yakınlarına düşenlerin gönderdiği fotoğraflarda suyun göl alanının neredeyse yüzde 10'luk kısmına kadar düştüğü görülüyor.
Geçen yazı zaten sıkıntılı geçirmiştik. Toroslardan Mavi Tünel yolu ile Konya şehir merkezine su neredeyse hiç verilmedi. Altınapa Barajında da su tükenmek üzere.
Bu şu anlama geliyor.
Eğer Şubat ve bahar aylarında büyük miktarda yağış alamazsak yer altı sularından başka kaynak kalmamış oluyor. Yer altı sularının da gittikçe çekilmesi herkesi derin derin düşündürüyor.
Bakanlığın Konya'nın 19 ilçesinde silajlık mısır ekimini yasaklaması yerinde bir karar.
Yıllardın söylüyoruz. Bizim havzamız çok su isteyen bitkilere göre değil. Konya Ovasının tüm kıraç bölgelerinde tahıldan başka bitkilerin ekilmemesi gerekiyor. Şeker Pancarı, Silajlık Mısır, Ayçiçeği ve Patates bu coğrafyanın ürünleri değil. Acil olarak bir şeyler yapılması gerekiyor.
Bu ürünlere de ihtiyaç duyulduğunun bilincindeyiz. ‘Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık' misali bir çıkmazın içerisinde olduğumuz hakikatini görmezden gelmiyoruz. Ancak bilinmelidir ki ‘korkunun ecele faydası yok'. Bu acı reçeteyi uygulamadığımız zaman gelecek yıllar daha da sıkıntılı olacak.
Bakanlık Silajlık Mısır için bir çözüm bulmuş. Silajlık Mısır yerine Sorgum Bitkisi öneriliyor. Bu bitkinin daha az su tüketen bir bitki olduğu söyleniyor. Artık diğer ürünler ile ilgili de acil bir karar verilmesi gerekiyor.
Bu kararlar verilirken çiftçinin de mağdur edilmemesi gerekiyor. Sonuçta onların tek gelir kaynağı sahip oldukları araziler… Alternatif ürünlere yönlendirmede bazı teşviklerden yararlandırılmaları lazım. Çiftçi alternatif ürün ekimi yaptığında gelir kaybına uğramayacağını bilmeli. Bilmeli ki bu dönüşüm hızlı uzun soluklu olsun.
Devletin de, çiftçinin de işinin zor olduğu ortada. Sadece devlet ve çiftçi değil tüm insanları ilgilendiriyor bu konu.
Çözüm; ya bol yağışların gelmesi ya da dış kaynaklardan ovaya su getirilmesi.
Her ikisine da talibiz. Rabbim nasip etsin.
Bu arada tasarrufu unutmamamız gerekiyor. Tasarrufta bereket vardır.
Ortadoğu’da Yeni Oyun: Silahla Olmadı, Parayla Dene
Futbolun Cellatları ve Adaletin Katli
İçme Be Kardeşim!
Depremi hatırlamak, unutmamak değildir
Bir imtihandı Gazze ama kimse geçemedi
Erdoğan aday İmamoğlu aday ama biri daha var
Çalışan ve çalıştıran gazeteciler
Konya’da etliekmek savaşları-2
Konya’da etliekmek savaşları
Merhaba Yeni Suriye