DOLAR
42,02
EURO
48,82
STERLİN
56,06
GRAM
5.906,10
ÇEYREK
9.703,20
YARIM ALTIN
19.310,35
CUMHURİYET ALTINI
38.557,65

Dinin Geleceği

 

Giordano Bruno rahip ve gök bilimci idi.

Sırf gökteki cisimlerin işleyişi hakkında fikir yürüttüğü, Kopernik'in Güneş merkezli evren tezini savunduğu, evrende dünyadan başka gezegenler olduğunu söylediği için engizisyon mahkemelerinde yargılandı ve Roma meydanında 1600 yılında diri diri yakılarak idam edildi.

Bugün Roma'da heykeli bulunan Bruno ölmeden önce şu tarihi tespiti yapmıştı:

"Tanrı, yeryüzünde iradesini hâkim kılmak için iyi insanları kullanır; kötü insanlar da kendi iradelerini hâkim kılmak için Tanrı'yı kullanır.”

"Rahibe Terasa, hiçbir zaman yoksul dostu olmadı; hep yoksulluğun dostu oldu. Yoksulluğun Tanrı'nın bir lütfu olduğunu vaaz edip durdu. Kadınlara onları özgürleştirecek, onları rahata erdirecek yolu hiç göstermedi.” (Christopher Hitchens)

"Hristiyanlık, Filistin'de bir kardeşlik hareketi olarak başladı. Sonra Yunanistan'a geçti felsefe oldu, İtalya'ya geçti kurum oldu, Avrupa'ya geçti kültür oldu, Amerika'ya geçti işletme oldu." (Sam Pascoe)

Takiyüddin Muhammed er-Râsıd ibn Ma'rûf, Şam'da dünyaya gelmiş, eğitimini burada ve Mısır'da tamamlamış, çeşitli hocalardan hadis, tefsir, fıkıh okumuş, ardından müderris olarak muhtelif medreselerde dersler okutmuştur.

1571'de İstanbul'a gelen Takiyüddin burada bir rasathane kurmak istemiş, Sadrazam Sokullu Mehmed Paşa ve Sultan III. Murad'ın hocalığını yapmış olan Hoca Sadeddin bu konuyla ilgilenerek Takiyüddin'in girişimini desteklemiş ve Padişahı bir rasathane kurulmasına ikna etmişlerdir. Takiyüddin'in rasathane kurmak istemesinin gerekçesi, mevcut zîcler (astronomi tabloları) eskidiğinden günlük ihtiyaçları karşılamadığı ve yeni rasatlara göre yeni zîclerin hazırlanmasına gerek duyulmasıydı.

Tophane sırtlarında inşa edilmeye başlanan rasathane binasının ve aletlerinin yapımı 1577 yılında tamamlanmış ve rasatlara başlanmıştır.

Şeyhülislâm Kadızâde ve ekibi Sadrazam ve Hoca Sadeddin ile çekişme halindeydi. Bu sürtüşme ve düşmanlıklar da rasathanenin de eleştiri hedefi olmasına sebep olmuş ve sonunda Şeyhülislâm, Padişahı rasathaneyi yıkmaya ikna etmiştir. Padişah ikna edilirken, bu tür kurumların, doğanın sırlarına müdahale etme girişimi olduğundan talihsizliklere sebep olduğu ve rasathane inşa eden ülkelerin hızla yıkıldığı ileri sürülmüştür.

1580 yılında bir gecede top atışıyla yıkılan bu rasathane (İstanbul Rasathanesi), Osmanlıların tek, İslâm Uygarlığı'nın ise son rasathanesiydi.

İslam dini; Hz. Âdem (a.s) ile başlayan ve Hz. Muhammed (s.a.v.) ile tamamlanan "güzel ahlak”ı merkeze alan cihanşümul bir anlayışın adıdır.

İslam'ın en birinci ilkesi ihlas, insanın kendisine şah damarından daha yakın olan (Kaf,50/45) Allah'a "aracısız” ibadet etmesidir.

"Din insanları” sınıfı başlangıçta hepsi İslam'ın farklı isimlendirmeleri olan Yahudilik ve Hristiyanlık'ta da yoktu.

610'da "İslam'ı güncellemek” için gönderilen Peygamberimiz (s.a.v) "İslam'da "din insanları” yoktur/"Lâ ruhbaniyete fi'l-İslâm” sözüyle evrensel ilkeyi hatırlattı.

Allah Teâla'da Kur'an-ı Kerim'de aynı tehlikeye işaret etti:

"Sonra bunların ardından peş peşe peygamberlerimizi gönderdik. Özellikle Meryem'in oğlu Îsâ'yı arkalarından gönderdik, kendisine İncîl'i verdik ve ona uyanların kalplerine şefkat ve merhamet yerleştirdik. Uydurdukları ruhbanlığı ise biz kendilerine farz kılmadık, lâkin Allah'ın rızasına nail olmak için kendileri icad ettiler. Kaldı ki ona gereği gibi de riâyet etmediler. Biz de onlardan iman edenlere mükâfatlarını verdik, onların çoğu ise büsbütün yoldan çıkmışlardır.” (Hadid, 57/27)

İslam'ın elçilerine dair Kur'an'da en çok vurgulanan ilke; "onların önce kendileri yaşadıkları dini başkalarına anlatma hizmetini sadece "Allah rızası” için yapıp karşılığında asla bir ücret istememeleridir”

Tabii ki "dinin geleceğinin” parlak olduğuna, "Allah'ın nurunu tamamlayacağına” inananlardanım.

6236 ayetiyle İslam'ı içeriden ve dışarıdan bütün salvolara karşı koruyup kollayan Kur'an din ve düşünce arasındaki kardeşliğinde teminatıdır.

86 yerde direkt, 1000'den fazla ayette endirekt insan aklı ve düşüncesinin değerine atıf yapan Kur'an bilimler geliştikçe İslam'ı daha yüksek seviyelere taşıyacak bakış açısını sunmaktadır.

Ancak birilerinden/aracılardan beklemek yerine "ben Müslümanım” diyen herkesin bizzat Kurân'ı anlamak ve anlatmak hususunda; "elini taşın altına sokması” ile bu kutlu sürecin mümkün olacağını düşünüyorum.


Yazarın Diğer Yazıları