ALMANYA’DA TÜRK OLMAK -1-
BİR ÖZÜR
TEVHİD’İN HAYATA YANSIMASI
İNSAN OLMAK VE İNSAN KALABİLMEK İÇİN…
Gerçek Olan Kazanır
TÜRKİYE VE SMO SURİYE’DEKİ OYUNU BOZDU
BAŞARI; ÇALIŞMAKLA MÜMKÜNDÜR
İki yüzlülüğün nirvanası
SURİYE’NİN BÖLÜNMESİ
Kira enflasyonu dezenflasyon sürecini baltalıyor
DÜNYA EDEBİYATLARINDA KÖY VE KÖYLÜ İNSAN
Her Galibiyet Değerlidir
Mecelle Pusulası (Altın Formül İçerir)
BAĞIŞIKLIĞINIZI BESİNLERLE GÜÇLENDİRİN
Kaybedilen İki Puan
İnce Minaremizi İsteriz
Bugünlerde araçlarda kış lastiğinin önemi ve zamanı
Alfa Romeo Junior
ÖCALAN SİLAH BIRAKIN DERSE NE OLUR?
KONYALISIN ETLİEKMEK
İftar sonrası bedenime çöken ağırlık ve ruhumu esir alan rehavet teravih namazının ortalarına doğru yok olur. O saatten itibaren bir rahatlık, bir zindelik kaplar tüm vücudumu. İlaç gibi gelir teravih adeta. Teravihi Rabbimin oruçlu kullarına sunduğu büyük bir lütuf olarak görürüm.
Konya'da teravih sonrası çay sohbetleri giderek yaygınlaşıyor. Ramazanın yaz aylarına denk gelmesinin en güzel avantajlarından biri de budur. Önceki gün teravih sonrası bir küçük sehpanın etrafına sıralanmış taburelere ilişerek çay istedik. İki, üç, beş derken 8-10 kişi oluverdik. Hepimiz birbirimizi tam tanımasak da ortak tanıyanlar vasıtasıyla birbirini tanıyan bir grup oluverdik.
Son günlerin sohbet konularından biri açıldı. Milletvekili listeleri konuşulmaya başlandı. Herkes kendince bir şeyler söyledi. Beğenen de var, beğenmeyen de. ‘Şöyle olsaydı daha iyi olurdu' diyen de…
Yan taraftaki bir başka gruptan konuşmalarımıza kulak misafiri olduğunu tahmin ettiğimiz birisi amiyane tabirle ‘bodoslama' daldı sohbete…
‘Söyleyin bana, Tahir Akyürek 14 yıl boyunca ne yaptı Konya'ya?”. Bu ani ve çirkin dalış karşısında tüm grup bir anda sus-pus oldu. 5-10 saniyelik bir suskunluktan sonra herkes bir şeyler söylemeye çalıştı. Üst üste binen cümleler uğultuya döndü. Sonra tüm gözlerin "sen cevapla” dercesine bana yöneldiğini görünce söze girdim.
Gel otur dedim. Ve anlatmaya başladım.
"İstersen şehrin dışından içine girerek anlatayım sana. 7 şehirlerarası yolu bulunan Konya'da bundan 14 yıl önce sadece Ankara ve İstanbul karayolları dubleydi. Asfalt; soğuk asfalttı, düzensiz ve bakımsız yol kenarlarında sık sık toz ve kum fırtınaları meydana geliyordu. Şimdi tüm şehirlerarası karayollarımızın Konya girişleri Avrupai bir görünümde… Cumhuriyet dönemi boyunca Konya'ya 8 tane köprülü kavşak ve yaya üst geçidi yapılmıştı. Şimdi bu sayı 96. Yeni yapılmakta olan dört köprülü kavşakla birlikte bu sayı 100'e yükselecek. Tamamı kamulaştırma yapılarak Ali Ulvi Kurucu, Fatih, Genç Osman, Çeçenistan, Aliya İzzetbegoviç, Aslım, Şefik Can, Albayrak başta olmak üzere şehirde 45 yeni cadde açıldı. Bu caddelerin tamamı prestij cadde olarak tanzim edildi. Merkezde bulunmayan tüm ilçelere en az birer prestij cadde, büyük kısmına birer kent konağı yapıldı. Susuz köy kalmayacak vaadi ile, suyu bulunmayan köylerin çoğuna su götürüldü. Birlik Parkı, Türk Yıldızları Parkı, Hadimi Parkı, Kent ormanı gibi her biri yüz binlerce metrekare olan park ve yeşil alanlar yapıldı. Şehir merkezinde ve ilçelerde neredeyse restorasyonu yapılmayan tarihi eser bırakılmadı. Bedesten'de Dünyanın en büyük restorasyon çalışması yapıldı. Eski kent merkezi tarihi misyonuna kavuşturuldu. Özellikle dışarıdan gelen misafirlerimize göğsümüzü gere gere ‘işte bizim çarşımız' diyebileceğimiz bir görünüme büründürüldü. Sadece Bedesten Sağlıklaştırma projesi dahi başlı başına çok büyük bir projedir ve dünyada ses getirmiştir. Kentin ortasına Mevlana Meydanı, Kılıçarslan Şehir Meydanı gibi büyük meydanlar yapıldı. Mevlana Kültür Merkezi, Bilim Merkezi, Stadyum, 10 bin kişilik Kongre ve Spor salonu, İrfan Kültür Merkezi, İstiklal Harbi Şehitleri Abidesi, Şehir Kütüphanesi, Gençlik Merkezleri, Modern Hayvan Pazarı, Balık Hali gibi prestij projelere imza atıldı. Bunlardan 42 bin kişilik Stadyum ile Bilim Merkezi kendi alanlarında dünyanın en iyi beş eseri arasına girdi. Yeni raylı sistem hatları oluşturuldu, metro projesine başlandı. Konya dört su şebekesine sahip Türkiye'nin tek ili konumuna getirildi. Torosların memba suyu şehre kazandırıldı ve inşallah birkaç hafta içerisinde musluklarımıza verilmeye başlanacak. Meram'daki Askeri Bakım Merkezi ile Selçuklu'daki Askeri Lojistik merkezi belediyeye kazandırılarak 3 milyon metrekarelik yeni alan oluşturuldu. Yol, asfalt, kaldırım ve refüj çalışmalarında Avrupa Birliği standartları esas alındı. Şehirde kişi başına düşen yeşil miktarı merkez ilçe belediyelerinin da katkılarıyla on kat artırıldı. Dar gelirli ihtiyaç sahibi binlerce aileye Sosyal Kart dağıtılarak ihtiyaçlarını kimseye muhtaç olmadan ve rencide edilmeden karşılamaları sağlandı. Kültür dünyasına 350 adet her biri kendi alanında eşsiz niteliğe sahip eser kazandırıldı. 43 STK ile ‘Ortak Hizmet Protokolü” imzalanarak onlara yer temin edildi, çalışmalarına katkı sağlandı. KOMEK ile bugüne kadar 600 bin kişiye çeşitli alanlarda eğitim verilerek Milli Eğitim Bakanlığı sertifikası almaları sağlandı. Başkan kentteki tüm mahallelerde düzenlenen iftar yemeklerine katılarak halk ile birlikte oldu. Yine aynı şekilde başkan tüm merkez ve merkez dışındaki mahallelerde düzenlenen toplantılarda halkı dinledi. Yeni Büyükşehir Yasası ile birlikte dört yılda tüm ilçeler altı defa çalışma toplantılarıyla ziyaret edildi. Bu rakamı küçümsemeyiniz, her ilçeye bir gün ayrıldığında toplamda 28 gün eder. Bunu da 6 ile çarpınız. Tahir Akyürek bu özelliği ile bir ucundan diğerine 400 kilometre mesafe bulunan 41 bin kilometrekarelik Konya coğrafyasını sorunları ile, güzellikleri ile, artıları ile eksileri ile en iyi tanıyan kişi. Size şu güne kadar açıklanmamış bir bilgi daha vereyim. Bu bilgi şahsımın elde ettiği özel bir bilgidir. AK Parti Genel Merkezi'nin yaptığı kamuoyu araştırmasında, yeni Büyükşehir Yasasını en iyi uygulayan ve halk memnuniyetinin en yüksek olduğu il Konya çıktı. ….”
Aklıma gelen hizmetleri bir bir sıraladım.
Konuşmam devam ederken yan taraflardan katılanlarla birlikte grubumuzun 15-20 kişiye ulaştığını gördüm. Gruptan birçok kişinin "bunların çoğunu biz de unutmuşuz” dediklerine şahit oldum.
Anlattıklarım karşısında yüzü renkten renge giren şahıs, hiç bir cümlesini anlamadığım kesik kesik, anlamsız kelimeler çıkararak "sen kimsin, belediyede mi çalışıyorsun?” diye sordu. Yanımızdakiler bir Kontv çalışanı olduğumu söyleyince de "siz zaten yanlı yayın yapıyorsunuz” diyerek uzaklaştı. "Gel onu da anlatayım” dediysem de, durmadı.
Ben "şahsı tanıyan var mı?” diye sordum. Bizim gruptan kimse tanımadığı gibi, yan gruptan da tanıyan çıkmadı.
Tabi bir teravih sonrası sohbete sığacak kadarını sıraladım. Ancak bir hakkı teslim etme adına gerçekleri konuşmak gerekecek.
Bir belediye başkanı vaatlerini yapıp yapmamakla ancak değerlendirilebilir. Bir de varsa bir yolsuzluğu onunla, varsa bir ahlaksızlığı onunla, varsa şehirle örtüşmeyen bir yaşam tarzı onunla…
Bilen birisi olarak söylemeliyim ki, Tahir Başkan vaatlerinden daha fazlasını yaptı. Yolsuzluk, ahlaksızlık ve şehirle örtüşmeyen yaşam tarzı konusunda ise zaten kimsenin bir şey söylediği yok.
Hem sonra, iyi işler yapanları iyilikle anmak inancımızın gereğidir.
İnce Minaremizi İsteriz
500’ünü yıktık daha da yıkacağız
Güzel bir gelenek, hoş bir seda
Şaşırdık mı?
Fetullah öldü ama FETÖ yaşıyor
Bakan çiftçiye güldü mü?
Yönetim rahatlama, Çamdalı rahatlatma peşinde
İdam isteriz!
Narini biz öldürdük! Diğerlerini öldürmeyelim
Ekrem Coşkun’u klonlayalım