Kardeşlik Hukuku

İslâm, tevhid (birlik ) dinidir, mensuplarının da birlik ve beraberlik içinde olmalarını emreder. Müslümanların  ırk, dil, renk, bölge ve benzeri unsurlarla bölünüp parçalanmamalarını,  tevhid’in gereklerinden sayar.
     “Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki esirgenesiniz.” “Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O'ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır.”  (Hucüret Sûresi âyet 10,13)
      Hz. Âdem ve Havva’dan çoğalan insanlar, yeryüzünde çeşitli renk ve dilde küçüklü büyüklü topluluklar oluşturmuşlardır. Küçükten büyüğe, kabileden milletlere varıncaya kadar farklılık gösteren bu oluşumun temel sebebinin kitlelerin birbirini tanıyıp, anlaşmak ve kaynaşmak olduğu anlaşılmaktadır. Yani soy-sopla övünmek yerine, birleşip bütünleşmek öngörülmüştür. Günümüz Müslümanlarının en çok ihtiyaç duydukları konulardan birisi, beklide en önemlisi, birlik ve beraberliktir. Kardeşlik hukuku bir ve beraber olmamızı gerektirir. Müslümanlar arasında herhangi bir anlaşmazlık olduğunda çözümü için, Kur’an ve Sünnete müracaat etmek gerekir. Bu hususta;
    “Ey iman edenler! Allah'a itaat edin. Peygamber'e ve sizden olan Ulülemre (idarecilere) de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz -Allah'a ve ahirete gerçekten inanıyorsanız- onu Allah'a ve Resûl'e götürün (onların talimatına göre halledin); bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir.” (Nisa Sûresi âyet:59)
    Müslümanlar kendi aralarındaki anlaşmazlıkları, kendi belirledikleri kurallara göre çözemezler. Kur’an ve Sünnetteki emredilenleri yapıp, yasak ettiklerinden kaçınmaları ile gerçek huzur ve barışa, kardeşliğe kavuşabilirler. İşin içine nefsani ve şeytani duygular girdikçe düşmanlıklar derinleşir. Birlik ve beraberlik ruhunu kaybeden toplumlar, her şeylerini kaybetmek zorunda kalırlar. Fertleri birbirine düşmüş milletler, yok olup gitmeye mahkûmdurlar. Tarih bunun en büyük şahididir. Onun içindir ki dinimiz, birlik, beraberlik ve İslâm kardeşliğin önemini belirtmiştir. Fitne ve tefrikanın ne derecede tehlikeli olduğu da iyi bilinmelidir. Birlik ve beraberliğin olmadığı yerde tefrika vardır. Tefrika, girdiği cemiyetlerde, itimat ve emniyet, hürmet ve muhabbet, şefkat ve merhamet gibi her türlü ahlaki güzellikleri ortadan kaldırır. Bu hususu İstiklal Marşımızın şairi merhum Mehmet Akif Ersoy, ne güzel dile getirmiştir.
Girmeden tefrika bir millete düşman giremez.
Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.
Sen! ben! desin efrat, aradan vahdeti kaldır.
Milletler için işte kıyamet o zamandır.
     “Hep birlikte Allah'ın ipine (İslâm'a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O'nun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız.”  (Ali İmran Sûresi âyet:103)
     Bu gün yeryüzünde cereyan eden bütün olumsuzlukların Müslümanların aleyhine olduğunu hepimiz görebiliyoruz. Yapılan zulüm, işkence, vahşet vb. olumsuzlukları görmemek için kör, duymamak için sağır ve anlamamak içinse akılsız olmak lâzım gelmektedir. Suriye de, Mısır da, Irak’ta, Afganistan da, Doğu Türkistan da  Filistin'de vb. Ülkelerde Müslümanlar katledilmekte, kadınlara tecavüz edilmekte, akla hayale gelmeyen vahşetler birbirini izlemektedirler. Güzelim Ülkemiz içinde, içerden ve dışardan yıllardır düşmanlıklar açıkça yapılmaktadır. Müslümanlar dünkünden daha çok bugün kardeşlik, dayanışma, birlik ve beraberlik içerisinde maddi ve manevi unsurları seferber ederek bu olumsuzlukları gidermek zorundadırlar. Çünkü Müslüman’ın, Müslüman’dan başka gerçek dostu yoktur.
     Peygamberimiz Hz. Muhammed(s.a.s.);”Birbirinize buğzetmeyiniz, dünya menfaatlerine rağbet edip de aranızda fesat çıkarmayınız. Ey Allah (c.c.)’ın kulları kardeş olunuz” (Ahlâk Hadisleri C.1,No:400) buyurmuştur.
     Cenab-ı Allah Cümlemizi ve Cümle Ümmet-i Muhammedi hakkıyla İslâm kardeşliğine sarılan, Kardeşlik hukukunun gereklerini hakkıyla yapan, Müslümanların sıkıntılarını gidermeye çalışan ameli Salih kullarından eylesin. Sıhhat ve afiyetler dilerim.  


Yazarın Diğer Yazıları