Yasin-i Şerif de ki Mana Ve Faziletler

Yasin-i Şerif Suresi en çok okuduğumuz mübarek surelerden biridir .Özellikle ölülerimizin ruhlarına bağışlamak için çokça okuruz. Mübarek Surenin kıymet ve faziletleri bizim irade olarak bildiklerimizden muhakkak daha da fazladır.

Yasini Şerif Mekke de inmiştir.Hak Teala Tâhâ Ve Yasin Surelerini yer ve gök yaratılmadan bin yıl evvel kıraat buyurmuştur.83 ayettir ve Kuran-ı Kerim'in kalbi olarak kabul edilir.Yasin kelime anlam olarak ; (Ya İnsan ) Seyyidel Mürselin (Ey Peygamberlerin Efendisi)demektir.Üç ana konuyu anlatır.1)Antakya halkının kıssası 2)Öldükten sonra dirilme ve haşre iman 3)Alemlerin Rabbinin birliğini gösteren kesin delillerdir ve Peygamberimize şahitlik yapmak üzere indirilmiştir.Anlatılan konulardan bahsedelim. Antakya halkının kıssasına değinirsek,Antakya Hz( İsa a.s) zamanında dünyanın üçüncü büyük şehri olarak kabul ediliyordu.Roma dönemine denk gelen bu zaman diliminde şehir halkı, Hak yoldan uzak bir biçimde yaşam sürmektedir.Cenabı Hak Hz İsaya halka elçiler göndermesi emronulur. Hz İsa da yanında bulunan ilim sahibi Yunus'u ve Yahya'yı halkı irşâd maksatlı elçi olarak oraya gönderir. Antakya ya vardıklarında çocuğu cüzam hastası olduğu için şehir dışında yaşayan Neccar'la karşılaşırlar.İlk ona Hz İsanın sözlerini tebliğ edip dine davet ederler. Oda bir delil ister.Bunun üzerine onun cüzam hastası olan evladı kerametleri ile iyileşir.Şehre gitmek üzere yollarına devam ederler.Onlar şehre vardıklarında haklarında bir çok haberler yayılmış olup,büyücülükle şifacılık yaptıkları suçlamaları ile karşılaşırlar.Bu suçlamalar sonucu zindana atılırlar. Hz İsa onlardan uzun süre haber alamayınca üçüncü elçi olarak,Şem'un Safa yı (Şem'sun olarakda anılır) arkalarından gönderilir.Şem'un Safa kimliğini açık etmeden Antakya'ya varır.Kralın hizmetine girerek güvenini kazanır.Sonrasında zindanda ki elçilerin konusunun açıldığı bir gün onların tekrar dinlenmesini talep eder.Kral onları imtihana karar verir.İki elçi huzura getirirler.Elçiler âmâların gözlerini açabileceklerin ve,ölüleri dirilmeyi başarabileceklerini söylerler.Yanlarına yeni vefat eden biri getirilir.Yunus ve Yahya açıktan Şem'un Safa içinden dua da bulunurlar.Ölü dirilir ve şöyle der: ‘' Ey Antakya halkı eğer siz öldükten sonra benim gördüklerimi görmek istemiyorsanız ,çok zor durumdayken beni kurtaran üç kişiye tabi olun diye üç elçiye işaret eder. Bu olay üzerine Şems'un Safa nında kimliği açık olur.Kral hayrete düşerek sende mi bunlara tabisin der.Üçüncü elçi oldukça zekidir ve şöyle der ;Kralım bu yabancılar olağan üstü haller gösterdiler. ,sen de taptığın putlarına söyle daha üstün hünerler göstersinler ,yoksa bunlara halk önünde mağlup olacaksınız der.Kral köşeye sıkışınca itiraf eder.Şem'un senden gizlim saklım yok Bizim taptığımız putların böyle güçleri yok.Yemez,içmez,konuşmazlar.Bunun üzerine Şem'un kralı ikna eder .Ancak imanını açıklamaz gizli tutar.Halk iman etmeye çok karşıdır ve direnir.Büyücü olduları iddeası ile elçileri linç etmek isterler.Bu sırada Habib-i Neccar koşarak şehre gelir ve ‘' Ey kavmim bu elçilere uyun.Sizden hiçbir ücret istemeyen o kimselere tabi olun,onlar doğru yoldadırlar ‘' der (Yasin Suresi 20-22 ayetler) ayetlerinde geçen bu sözleri işaret ettiği rivayet olunuyor. Ancak halk hem havarileri hem Habibi Neccar'ı taşlayarak şehit ederler.Bu olaydan kısa süre sonra Antakya halkı helak olur.Yasin-i Şerif'te ikinci konu olan '' Öldükten Sonra Dirilme ‘' hakkındaki bilgiler ise şu şekildedir.İlk insanların nesillerini yüklenip taşıyan dolu gemiden bahseder ki bunlar Allahın gücünü apaçık gösteren delillerdir.Yasin Suresi kıyamet ve onun korkunç hallerinden , sur üfürüldüğünde insanların kabirlerinden kalkacağı diriliş ve haşır ,cennet ,cehennem ehlinden ,o korkunç günde müminlerle suçların birbirinden ayırt edileceğinden ,netice de bahtiyarların Naim cennetlerinde ,bedbahtlarında cehennemin alt tabakalarında yer alacağından bahseder.Üçüncü konu ‘'Peygamberimize Delalet ve Şahitlik Etmesine'' değinecek olursak .İndirilme nüzül sebebi şudur ki,Peygamberimizi inkar eden müşrikler şöyle diyorlardı:Muhammed ne Nebi ne de Resuldur.O bir peygamber değil sadece Ebu talibin himayesinde büyüyen bir yetimdir.Ne bir hocadan ders almış ne ede tahsil görmüştür. Bir şey de bilmiyor .Böyle birisi nasıl peygamber olur ‘' derler.Allah( c.c )bu sureyi indirerek daha surenin başında ‘'Peygamberimize Muhakkak sen gönderilen peygamberlerdensin buyurmakta kafirlerin inkarlarını reddetmektedir.

Bu eşsiz surenin faziletleri de saymakla bitmez. Bir kısmını zikredersek ;Dünya ve ahiret sıkıntılarından kurtarır.Maddi ve manevi zenginliklere ulaştırır.Şifa kaynağıdır.Dua ve dileklerin kabule şayan olmasında etkilidir.Başlanılacak her türlü iş i hayra ulaştırır.Kabir ziyaretlerinde bir defa okumamız halinde tüm kabir ehli adına tek tek okunmuş gibi sevap hediye olunur.Rabbimizin ilmi ve takdiri ile bizim bilmediğimiz nice sır ve ihtiva eder. Yasin-i Şerif'i hûŞû ve idrakla okumak duası ile Allah'a emanet olunuz.

 


Yazarın Diğer Yazıları