CHP'de İP marjinalleşmesi

AK Parti bir senaryo yazsaydı, CHP'yi kriminal bir alana sürükleyeyim, bunun için militer ve marjinal gruplarla iç içe sokayım, böylece kendi kitlesi ile bile sorunlu hale gelsin, dar bir alana sıkışsın...
AK Parti böyle bir senaryo yazdı mı, inanın bilmiyorum, sanmıyorum da ama her kim yazmışsa, Cumhuriyet kutlaması geriliminde bu senaryonun tıkır tıkır sahneye konduğu bir vakıa.
Belli ki böyle bir senaryoyu yazanların, oyuncu arayışında CHP'li aktörler bulması gerekirdi...
Buldular mı?
Hem de en tepedeki kadrodan...
Kılıçdaroğlu başrolde...
Silah dayansa olması beklenmeyecek bir işte, gönüllü olmak ancak Kılıçdaroğlu'nun siyasi aklına yatabiliyor.
Yanı başında Doğu Perinçek'in adamları... İP'liler.
Sokakların eylem kralı TGB'liler...
Yanı başında "Cumhuriyet mitingleri"nin organizatörü ADD'ciler...
Yanı başında siyaseten sıfırı tüketmiş DSP'liler...
Ne yapacaklar?
Seferberlik yürüyüşü!
Memleket işgal altında ya... Silivri esaret kampı ya...
CHP'nin 35'inci maddesi
CHP'nin İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, törene katılan 1. Ordu Komutanı Orgeneral Yalçın Ataman'a sesleniyor: "Sizin koruyamadığınız Cumhuriyet'e biz sahip çıkıyoruz."
Nasıl, askerden fazla askerci, provokasyoncunun kralı bir CHP İstanbul İl Başkanı'na ne dersiniz? Ne bekliyor Bay Salıcı, eski Birinci Ordu Komutanı gibi bir darbe semineri mi?
Mustafa Balbay da, sonradan Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı olacak ve Cumhuriyet mitinglerini organize edecek olan, zamanın Jandarma Genel Komutanı Org. Şener Eruygur ile böyle mi konuşmuştu muvazzaf günlerinde?
Kılıçdaroğlu İP ile, ADD ile, TGB ile bir "Alternatif Cumhuriyet" için eylemde.
Yani şu an AK Parti'nin yönettiği devletin elinde "Cumhuriyet elden gitmiş durumda!" Asker bile 35'inci maddeyi rafa kaldırmış. Kılıçdaroğlu, yukarıda saydığımız koalisyonla el ele Cumhuriyet'i koruma ve kollama işini gerçekleştirmiş olacak. CHP'nin -pardon Bursa nutkunun- İç Hizmet Kanunu bilmem kaçıncı maddesi, "Cumhuriyeti koruma kollama görevi"ni TSK'dan alıp -çünkü asker de müstevlilerin emellerine hizmet etmeye başlamış olabilir- CHP'nin zinde güçlerine emanet ediyor!
Perinçek-Kılıçdaroğlu-Bahçeli
Acaba Kılıçdaroğlu bu role soyunurken, bunun halktaki karşılığının yüzdesi üzerinde azıcık düşünmüş müdür?
Mesela Ankara'da CHP'nin aldığı oy ne, bu yürüyüşe katılacak olanların miktarı ne ve CHP, İP ile iç içe geçerek ne elde edecek?
Seçimlerde İP ile iç içe geçmiş bir CHP... Klasik CHP kitlesi için ne anlama gelir?
Kılıçdaroğlu, mesela MHP lideri Bahçeli'nin bu süreçte CHP'ye getirdiği eleştirilerin anlamını ve siyasi karşılığını değerlendirmiş midir?
Ki Bahçeli, CHP'nin, Kılıçdaroğlu'nun elinde marjinal sol gruplarla iç içe geçmişliğine ve bu maceracı gidişin ortaya çıkardığı kaosa dikkat çekiyor, böylece tam da klasik CHP tabanına ulaşmayı hedefliyor.
Kılıçdaroğlu'nun üstlendiği rol, belki İP-TGB-ADD işbirliğini sağlayabilir ama istikrarı önemseyen CHP kitlesi dahil, ortalama seçmenden asla karşılık göremez. Bu da marjinalleşme demek.
Kılıçdaroğlu CHP'sinde, bir tek Allah'ın kulu çıkıp, "Yahu bu militanlaşma ile nereye gidiyoruz, marjinalleşme çukuruna mı" sorusunu sormuyor anlaşılan...
Ülke sorunlarına ilişkin tek kelime yok, semboller üzerinde militan söylemler, hatta Kılıçdaroğlu-Muharrem İnce diliyle küfürler var.
Türkiye'nin ana muhalefeti bu mu olacaktı?
Doğu Perinçek'e bravo demek lazım. Silivri'den bile CHP'nin tepe kadrosunu yönlendiriyor. CHP'nin onun ulusalcı çizgisine düşmesi az başarı mıdır?


Yazarın Diğer Yazıları