Elinizde 21 çocuğun kanı var

Yine çocuk kanı var.
"Bombardımanla Gazze'yi ortaçağa döndüreceğiz" diyen Netanyahu'nun elinde.
Ehud Barak'ın elinde...
Ve onların arkasındaki herkesin.
Yani Obama'nın elinde, Merkel'in elinde... "İsrail kendisini savunuyor" diyerek Gazze'ye gönderilen bombalara meşruiyet sağlayan herkesin elinde...
Acaba Obama seçimlerden önce Netanyahu'ya şöyle mi dedi:
-Biraz bekle, seçimler olsun ondan sonra vur Gazze'yi.
Böyle mi dedi? Bu iğrenç pazarlığı mı yaptı da Netanyahu, Amerikan seçimleri biter bitmez kan kusmaya başladı ve ardından Obama "İsrail haklı" demeye soyundu?
Olan biten Obama adına utanç verici.
Obama şimdi gelsin de TBMM'de ya da El Ezehr'de üniversitesinde konuşma yapsın, bunu göze alabilir mi?
Ne oldu o zaman?
Amerika'nın İslam dünyasındaki imaj kaygısı nereye gitti?
Nereye gitti o Obama?
Netanyahu, Obama'yı da çekti kan banyosunun içine...
Obama seçimi kazandı evet ama Yahudi lobisini tatmin ederken her şeyini kaybetti.
Obama'nın ikinci dönemi, korkunç bir itibar kaybı ile başladı. Ne kadar yansa yeri.
Kan banyosu üzerinde
İsrail... Kan banyosu üzerinde bir varlık iddiası. Gazze'yi Ortaçağ'a döndürürse 40 yılı garanti edecekmiş. Böyle bir İsrail'in bir günü bile garanti olamaz. 21 çocuk katledilmiş 6 günde. Bebek cesetleri üzerinde var olmak... Bu var olmak mıdır?
Yalnız bir ülkedir İsrail. Amerika'yı bile çamurun, kanın içine çeken bir ülkedir İsrail. Bu böyle gitmez. Etrafında konuşabileceği bir tek ülke olmadan, herkesle kan ilişkisi kurarak nasıl yürüyeceksiniz? Nükleer başlıklı füzelerle mi? BM'nin duyarsızlığı ile mi? Güvenlik Konseyi'ndeki vetolarla mı? Yani çarpık bir kuvvet dengesiyle mi? İnsanlığın bitiş anonsu ile mi?
Bu böyle devam edebilir mi?
Türkiye Başbakanı'nın çığlığı belki şu an anlaşılmıyor olabilir.
Bu, kanlara bulanan bebeklerin şahsında yok edilen insanın çığlığıdır gerçekte.
"Siz bebekleri öldürmeyi iyi bilirsiniz" denmiştir bir kere İsrail'e. Bu tarihi söz, Türkiye'nin Başbakanı'na aittir. Tarihe kazınmıştır. İsrail'in alnının çatında bu söz vardır.
Birileri Tayyip Erdoğan'ın bu çığlığını diplomatik dile aykırı bulabilir.
Ama Tayyip Erdoğan da istiyor ki, bebek kanları diplomatik trafik içinde kaybolup gitmesin.
Bir insanlık hamlesi olsun.
Onun için çırpınıyor Tayyip Erdoğan...
Obama duymuyorsa kendisi için yazık...
Erdoğan'ın çığlığı
Erdoğan Mısır'dan sesleniyor. Arap dünyasının kalbinden. Tüm İslam dünyasını da sarsıyor. "Neredesiniz" diyor. Arap Birliği'ne, İslam İşbirliği Teşkilatı'na ve İslam toplumlarına...
Bunun belki sadece "söylem değeri" olduğundan, kelimenin tam anlamıyla "kıymet-i harbiye"si bulunmadığından söz edilebilir. Ama bence öyle değil.
Bu İslam dünyası adına yeni bir boyuttur. Bunu anlayan anlar. Başbakan "Hesabını iyi yap" diyor ya Netanyahu'ya, "2008'de değiliz, 2012'deyiz" diyor ya, "Kimse bu coğrafyada yaklaşık 100 yıldır süren sukutu (düşüşü - A.T.) farklı şekilde yorumlamasın. Bugün ya da yarın Gazze'nin hesabı mutlaka sorulacaktır" diyor ya...
Bunların içinde derin bir çağ ve coğrafya muhasebesi vardır.
Gazze Gazze'den çok daha öte bir şeydir.
....
Meğer açlık grevi yanlışmış
Açlık grevi emir-komuta ile başladı ve emir komuta ile bitti. Meğer Öcalan "içeridekiler"in açlık grevlerini yanlış buluyormuş. İşte kardeşine söyledikleri:
"Açlık grevini eylem tarzı olarak genel itibariyle doğru bulmamakla birlikte, açlık grevleri yapılacaksa bile içeridekilerin değil dışarısının yapması gerekir. Hiçbir tereddütte kalmadan, bir an önce açlık grevine son versinler."
Kendisi ile 21 Eylül'de görüşülmüş. Neden o zaman söylememiş acaba da 68 günü beklemiş? Tayin edici aktör olduğunun anlaşılması için mi? Greve katılanların hayatları pahasına! Ne kadar kolay örgüt planında insan canı ile oyun kurmak...
Çok yazık.


Yazarın Diğer Yazıları