Tevbeleri ve duaları kabul eden, hataları da bağışlayan Allah’ın adıyla başlarım.
Toprağa can bağışlayarak iman veren o temiz yaratıcıya şükürler olsun!
Yemin olsun ki sizin için Allah’ın Rasulü’nde üsve-i hasene (mükemmel bir örnek) vardır.(el-Ahzab 33/21) Ayet-i Kerime’sinden yola çıkarak Rasulullah efendimiz, hayatında bize kolay kolay, sebepsiz yere öfkelenmememiz de, kızmamamızda da örnek olmuştur. Aslında güzel ahlak sahibi olup olmadığımız biraz da bu huyumuza bağlıdır diye düşünüyorum. Çünkü 63 yıllık örnek bir hayatında kızmasının yalnızca Allah için olduğunu muhtelif rivayetlerden alıyoruz.
Bilmeliyiz ki insana sahip olan öfke, sinir, kızgınlık kötü bir sıfattır. Hatta iman eden kimse de pek bulunmamalıdır. İbn-i Ömer radıyallahu anh Rasul-i Ekrem efendimize:”Bana çok kısa ve faydalı bir amel bururun.”dediğinde efendimiz “Kızma; Cennet’e girersin.”buyurmuştur. İbn-i Ömer ne kadar sorduysa da bu cevabı aldı. Yine Rasul-i Ekrem buyurur ki;” Sirke balı bozduğu gibi kızmak da öyle imanı bozar.”
Bizler de öfkeli, sinirli kimseleri sevmeyiz. Daima sevecen, tatlı dilli kimseler insanları yanlarına çekmeyi başarabilmişlerdir. Şüphesiz imana davet edilen kimselere dahi Allah Teala öfkeli görünmememizi, mütebessim olmamızı söyler. Nitekim Musa a.s’ye Firavun’a giderken yumuşak sözlü olması söylendi. Halbuki Firavun gelmiş geçmiş en azgın şahsiyetsiz kimselerdendi. Allah iman etmeyen bir adama öfkeli olunmamasını söylüyorsa biz Mü’minler neden kendi aramızda az bir sebeple farklı bir hal alıyor ve öfkeleniyoruz. Belki karşı tarafın yaptığı iş veya ortadaki olay öfkeye zemin hazırlıyordur; fakat yukarıdaki sözümde de bahsettiğim gibi ahlakımızın derecesi buradan da belli olur.
İnsanoğlunda öfkenin, gazabın yaratılmasının sebebi, onu kendine silah edip, kendisine zarar veren şeylerden korumak içindir. Burada tavsiye edilecek şey ifrat derecesine ve sebepsiz yere varmamasıdır. Akıl ve dinin işaretiyle hareket edilmelidir. Bazı kimseler nefsi terbiyeden maksat, öfkeyi kökünden söküp atmak. Tamamiyle yok etmek olduğunu sanırlar. Oysa ki insanın fıtratındaki öfkenin tamamiyle kaybolması mümkün değildir. Öyleyse böyle bir şeyi Allah Teala bize gene kendi yolunda kullanmamız için vermiştir. Misal büyük, küçüğüne aşırıya kaçmamak şartıyla terbiye için öfkelenilebilir.
Öfke konusu çok kapsamlı bir konudur. Ben çok kısa bir şekilde anlatmaya çalıştım. Daha geniş bir şekilde araştırmak istenilirse İmam Gazali –rahmetullahi aleyh-‘in Kimya-yı Saadet adlı eserini şiddetle tavsiye ederim. Cenab-ı Hakk bizleri sadece kendi rızası için öfkelenen kullarından eylesin. Selam ve dua ile…
