Kıymeti Bilinmeyen İkinci Nimet

Bütün insanlar zamanlarını çeşitli konularla değerlendirirler. Bu da konunun faydalı olup olmaması üzerine zamanın boş geçip geçmediğini gösterir.  Mümin hayatını yaşarken vakit hususunda çok dikkatli olmalıdır. Vakit bir zaman ölçüsü olup Rabbimiz tarafından bize sunulan en büyük nimetlerden biridir. Vakit gerek alimin, gerek talebenin, gerekse işçinin hayatında hem sermaye hem de kazançtır. Bir vakti ilimle dolduran, çalışmayla dolduran kimse bir müddet sonra kazancını alacaktır.
Bu gün biz Müslümanlar Allah Teala’nın bizi yönlendirdiği bu prensipten gafiliz. Tabii bunun aksine zamanın kıymetini bilip de değerlendirenler daha sonraki zamanlarda bizlere ışık tutmuşlardır. Bu büyükler bizlere hep ibnü’l vakt (vaktin çocuğu) olmayı tavsiye ederler. Çünkü vakti değerlendiren anı yaşayan kimse asla pişman olmaz. Eski alimler vakitlerini boşa harcamaktan sakınırlardı. Bakınız Fudayl bin Iyaz şöyle demiştir:”Cumadan cumaya konuştuğu kelimeleri sayan insanlar biliyorum.” Geçmiş alimlerden birinin yanına girmişler ve kendisine:” Belki de sizi meşgul ettik” demişler. Kendisi de şöyle cevap vermiş.”Doğru söylüyorsunuz, kitap okuyordum sizin gelmeniz sebebiyle okumayı bıraktım.
 Vakit hayat demektir. Vakti öldürmek hayatı öldürmektir. Kahve köşelerinde kulüplerde ve yollarda şaşkın şaşkın oturanların da bunlardan bir farkı yoktur. Bu kimselerin yegane gayesi vakti öldürmektir. Sanki vakit onların bir düşmanı imiş gibi onu katletmeye çalışıyorlar. Hâlbuki boş vakit dosttur. Kişinin kendini dinlemesi için bir fırsattır. Kendini dinlemek boş vakit anlamında değildir. Durmadan çalışılmalı da demiyorum. Maksat zamanı değerlendirmektir. Zamanı değerlendirmek harıl harıl çalışmak değildir. İnsan otururken bile vakitten istifade edebilir. Fiilen veya zihnen daima dolu olabilir, bu yorucu bir iş değildir. Biz insanlar,’ vakit boşluğu değerlendirilmeli ‘cümlesini duyduğumuzda, yorulmak olarak anlarız. Daha önceki konumda da belirttiğim gibi Allah Teala’nın yeminle başladığı her konu bizim dikkatimizi biraz daha fazla çekmelidir. Bunlardan biri de zamanla ilgili kavramlardır. Dört şeyin kıymetini ancak dört kimse bilir: 1-Gençliğin kıymetini ancak yaşlılar bilir. 2- Afiyetin kıymetini ancak musibetzedeler  bilir. 3-Sıhhatin kıymetini ancak hastalar bilir. 4-Hayatın, vaktin kıymetini ancak ölüler bilir. Hakeza bu cümleleri hayat şartlarına göre çoğaltabiliriz. Fakat ben konumuzla ilgili olarak yazıma 4. cümleden devam etmek istiyorum. Ölüm gelmeden hayatın, vaktin kıymeti bilinmelidir. Ölümün ne zaman geleceğini, bize ne zaman isabet edeceğini bilmiyoruz. Günde yirmi dört saat var ve o saatlerden boş vakitte de, dolu vakitte de ölüm bize uğrayabilir. Binaenaleyh Müslüman pişman olmamak için her vaktini hazine bilip onu değerlendirmelidir. Yukarıda da bahsedildiği gibi ibnü’l vakt olmayı hedeflemelidir!


Yazarın Diğer Yazıları