Mısır'da Ne Oluyor

90'lı yıllarda, 10 yıl boyunca ardı sıra Çiller, Mesut, Ecevit iktidar oldular.
O yıllarda, Kulu kavşağı ile Ankara arasındaki yol, leğen büyüklüğünde oyuklarla dolu ve tek şeritli idi. Elli araba konvoy halinde gider, yüz araba karşı yönden deve kervanı gibi gelirdi. Türkiye, 10 yıl boyunca sadece 100 km lik bir yolu duble yapmak şöyle dursun, tamir bile edememişti.
2000 li yıllardaki ilk 10 yılda daha bir çok şeyin yanında 15.000 km duble yol yapıldı. 2000 lerdeki bu yolların parası gökten inmediğine göre, 90 lı yıllardaki 15 000 km lik  duble yolun parası  nereye gitmişti?
-Mursi' ye darbe yaptıranların, Taksim'de darbe provası yapanların ve yaptıranların ceplerine gitmişti.
Avrupa ekonomik krizde çırpınıyor ama, bir türlü çıkamıyor. Üç asırlık dünyayı sömürme dolabı artık  dönmüyor. 
Sömürülen ülkeler bir bir elden çıkıyor. Çin, Hindistan, Güney Asya ve Uzak Doğu'yu kaybettiler.
Mısır gibi ülkelerin “duble yolları” nı çalarak ayakta kalmaya çabalıyorlar. Sömürebildikleri, İslam  Ülkeleri ile garip Afrika kaldı. 
Kaçınılmaz “Arap Baharı” nı moderatörlükle elde tutmayı denediler. Olmadı. Şimdi baharı kışa çevirmeye çalışıyorlar. Ama nafile, fırtınalı geçse de Mart'tan sonra  mutlaka “Nisan” gelir, “Şubat”  gelmez.  
Batıyı hayal kırıklığı bekliyor.
İran, Türkiye, Mısır..
İslam dünyasının üç önemli aktörü. Üçünün birlikteliği ve birlikte ayağa kalkmaları batının korkulu rüyası..
Batı'nın sömürme paradigmasını durdurabilecek üçlü...
İran, devrimiyle ülkesinin yakasını batının elinden kurtarmıştı. 
Türkiye ve Mısır, mücadeleyi sürdürüyorlar....
İran ne yazık ki sürece ihanet ederek mücadeleden çekildi. Türkiye ve  Mısır'ın  bütün iyi niyetli çabalarına rağmen geleneğe ve mezhepçilik batağına geri döndü. “Devrim” ine ihanet etti. Suriye tavrı ile ”Arap Baharı” nın ve İslam dünyasının belini kırdı. Mursi' nin devrilmesinin bir numaralı sorumlusu oldu.
İran, konjonktürün dışına savruldu, “Devrim” le Sünni dünyada kazandığı itibarını sıfırladı. 
Batı ve İsrail, Mısır'da kazanmış gözüküyorlar.
İran'ın savrulması, Mısır'ın da düşürülmesi ile Türkiye tek hedef halinde kaldı. Şer merkezleri olanca güçleri ile son kale Türkiye'ye ve Erdoğan'a yükleneceklerdir.
“4 Kasım  1918'de Alman General Von Seeckt, Almanya'nın Türkiye'yle ittifak yapmasını doğru bulmadığını  şu sözlerle ifade etmişti;  
“BİR KADAVRAYLA EVLENİLMEZ”.
Türkiye, ya Erdoğan ve Demokrasi ile yoluna devam edip, 2023 hedeflerini yakalayacak, o tarihte AB' nin tam üyelik teklifine,;
 “BİR KADAVRAYLA EVLENİLMEZ”.
diyecektir.
Ya da 28 Şubat'a geri dönüp “Duble Yollar”ını ve daha nelerini  “BATI” ya ve onun partneri “GEZİ” cilere kaptıracaktır.
Kaptırınca ne olur?
Milli gelir 10.000 dolardan 2000 dolara iner, işsizlik yüzde 25 lere çıkar,  her şeyin değeri dibe vurur, İmam-Hatiplere tekrar kilit vurulur, başörtülüler bu kez sokağa bile çıkamazlar.
Sizin paralarınızla “BATI” Havai ve Miami'de, “GEZİ” de Bodrum ve Marmaris' te kumsala uzanıp, yüreğine güneş damlatır.

Yazarın Diğer Yazıları