Akupunktur

Binlerce yıllık bir tedavi olarak günümüze kadar sağlam verileriyle ulaşan akupunktur,son 20-30 yılda birçok gelişmiş ülkede popüler olmuştur.Klasik tıbbi tedavilere dirençli birçok hastalıkta iyileşme sağlaması,yan etkilerinin olmaması,kolay uygulanabilir , etkili ve ekonomik olması nedeniyle günümüz tıbbında önemli bir yer edinmiştir.
Akupunktur; ( Acus: iğne-- puncture: batırmak; ) kelimelerinin birleşmesiyle meydana gelmiş bir kelime olup, Yeri ve özelliği olan noktalara, akupunktur eğitimi almış  doktor tarafından, iğne, lazer, nöralterapi veya biyofoton ile uyarılması suretiyle yapılan tedavi demektir.
Akupunktur felsefesine göre, insan vücudunda 12 çift, 2 de tek olmak üzere 14 meridyen vardır.İnsanın doğuşundan itibaren vücudunda var olan ve “çi” adı verilen hayat enerjisi, bu meridyenlerden 24 saat süreyle bir ömür boyu akmaktadır.
Kan dolaşımına da benzetebileceğimiz  bu enerji dolaşımımızın,iç ve dış çeşitli etkenlerle sekteye uğraması  durumunda  hastalık olarak adlandırdığımız birtakım belirtiler ortaya çıkar.Mesela;Karaciğer meridyeni  ve organın kendisi etkilendiğinde,kişide öfke hakimiyeti olup, göz akında renk değişikliğini görmek gibi.
Enerji akışının bozulmasına neden olan;cereyanda kalma, nemli ve rutubetli ortam, aldığımız kimyasal ilaçlar, geçirdiğimiz ameliyatlar,yapılan aşılar,beslenme bozukluğu, fast food tarzı, ayakta ve hızlı beslenme, stres, gerilim, öfke, zor hayat şartları, hareket azlığı, sigara ve alkol gibi zararlı maddeler, tuvalet alışkanlığı bozukluğu, elektrosmog olarak bilinen elektriksel kirlenme ve çevre kirliliği  bu dengeyi etkileyen sebeplerdendir.
Bozulan bu enerji dengesi akupunktur yardımı ile tekrar sağlandığında organizma rahatsızlıklarla daha kolay baş edebilir.İşte bu nedenlerle sağlıklı bir yaşam için olması gereken ruhsal, bedensel ve zihinsel enerji dengemizin sağlanmasında tercih edilen  bir tedavi yöntemi olup;nörolojiden fizik tedaviye,cildiyeden alerji ünitesine,gastro-enterolojiden ürolojiye ve daha birçok branşı içine alan kronik hastalıkların tedavisinde son derece yüz güldüren yan etkisi minimal olan bir tedavidir akupunktur….
Akupunktur’un insan vücudunda ki etkilerine gelince;
• Ağrı  Kesici  (Analjezik ) Etki;  Bel–boyun fıtıkları ve ağrısı, Migren ve Gerilim tipi Baş ağrıları, Trigeminal Nevralji, Fibromyalji, Sinir Sıkışmaları, Kireçleme, Romatizmal Ağrılar , Diz-Dirsek  ağrısı, Topuk Dikeni, Adet sancıları,v.b
• Denge sağlayıcı (Biyoregülatör) etki;  Baş Dönmesi ve denge bozukluğu,      Kronik Yorgunluk Sendromu, Tinnitus, İshal, Kabızlık, İdrar Kaçırma, İştah    Kontrolu, v.b
• Rahatlatıcı (Sedasyon) ve Sıkıntı Giderici (Psikolojik) etki; Depresyon, Anxiete,  Panik Atak,  Korku,  Uyku bozuklukları, Sigara Bırakma, v.b
• Bağışıklık Sistemini (İmmüniteyi) Düzenleyici Etki; Allerji, Astım, Egzama, Sedef,  Sık sık hastalanmak(grip-nezle –bronşit gibi ),v.b
• Motor bozukluklarda tamir etkisi; Yüz felci, İnme, Poliomyelit(çocuk felci) sonrası,v.b hastalıklarda bu ve buna benzer etkileri bir arada kullanmak suretiyle  tedavi ederiz.
Akupunktur tedavisinde etki bir tane ile sınırlı kalmaz örneğin egzeması olan bir kişinin psıkolojisi ve bağışıklık sistemi bozulmuştur  buna göre tedavi yapılır. Romatoid Artriti olan bir kişinin tedavisinde ;ağrı kesici etki,bağışıklık sistemi düzenleyici etki ve psikolojik etkiden yararlanırız.
Ortadoks tıbbında  tedavi soruna yönelik olup ağrı varsa ağrı kesici verilir, oysaki tamamlayıcı tıpta ağrıya neden olan faktörler ,bunların sebep olduğu sorunlar araştırılır ve çözülür.Yani sadece hastalık değil hasta bütün olarak ele alınır ve tedavi edilir.


Yazarın Diğer Yazıları