Rehavet

Yıl 2020 takvimler mart ayını gösterirken dünyayı saran, artık saran mı desem sarsan mı desem bilemedim şimdi…

Her neyse 1,5 yıla yakındır maalesef ülkemizde bütün dünya gibi korona virüsten fazlasıyla etkilendi…

Öyle etkilendi ki artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak desek doğru olur herhalde…

İlk zamanlar aşı yokken bile maske, mesafe ve temizlik tedbirleriyle korona ile baş etmeye çalışıyorduk…

Tabi insanları tedbirlerin hat safhada olduğu yeni bir döneme alıştırmak çok zor oldu hala da alışabilmiş değil insanlar yaklaşık 1,5 yıl geçmesine rağmen…

Yeni bir düzene sırf adapte olana kadar ne yaralar açtı korona…

Nice canlarımızı kaybettik acılı ölümlerle…

Bir açıldık bir kapandık derken her açılmada hep bir rehavet sardı bizi sanki açılmadık da koronayı bitirdik…

Sadece yasaklar gevşetildi korona bitmedi ama biz bunu her seferinde yanlış anladık…

Unutulmamalıdır ki rehavet büyük hatalar yaptırır insana her zaman temkinli olmak iyidir tabi onu da abartmadan yapmalı çünkü hayat tüm hızıyla devam ediyor…

Hayatı kendimize zehir edemeyiz değil mi?

Tedbirlere harfiyen uyduktan sonra gerisini Allah'a bırakacağız önce tedbir sonra tevekkül…

Hem şimdi tedbirlerimiz daha da güçlü çünkü aşımız var artık hem de alternatifli… Yakında yerli aşımızda bu alternatifler arasına girecek inşallah…

Ah birde aşılara karşı önyargılarımız olmazsa…

Vallahi neler duydum neler çevremdeki insanlardan;

Yok, bizi aşıyla kontrol altına alacaklar…

Yok, aşıyı üreten ülkelerde de aşı karşıtı çok fazla…

Yok, ben maskemi takarım mesafemi korurum yeter ne gerek var aşıya…

Yok, içeriğini bilmediğim şeyi yaptırmam…

Yok, aşının yan etkileri çok fazla…

Ve daha neler neler…

Evet, aşıların üretim teknolojilerine göre farklı farklı yan etkileri ve farklı farklı koruyuculuk oranları var ama ne olursa olsun şunu unutmayalım hiçbir aşının yan etkisi koronanın o korkunç etkileri kadar tehlikeli değil inanın…

Düşünün dünyada milyonlarca kişi aşı oldu ve bu kişiler yan etkiler hususunda takip ediliyor bu kişiler üzerinden çeşitli araştırmalar yapılıyor bu veriler sürekli güncelleniyor buna rağmen aşıların güvensizliğinden söz etmek mantıksız olur…

Hem 1. 2. Ve 3. Fazdan başarıyla geçmiş aşılar şu an aktif olarak kullanılan aşılar…

O yüzden lütfen aşılarımızı olalım. Bu hususta fazlasıyla hassasiyet gösterelim hele ki çok daha bulaşıcı olan delta varyantı bir gerçekken…

Mesela koronanın kalp kasını ve kalp zarını etkilediğini duydunuz mu? İki kez korona geçiren validem işte bu imtihanı yaşıyor şuan 3-5 aydır kalp zarı iltihabı için günde iki kez kolşisin etken maddesi olan bir ilaç kullanıyor…

Ayrıca validem geçirdiği koronalardan dolayı kalp zarı iltihabı, hafif nefes darlığı, unutkanlık, kullandığı virüs ilaçlarına ve antibiyotiklere bağlı çeşitli problemler yaşadı hem de ikinci aşıyı olması halinde… Açıkçası aşıya rağmen bu kadar ucuz atlattı biiznillah. Tabi bunca saydığım etki de az değil ama hiç olmazsa ağır seyretmedi tablo elhamdülillah…

Bu arada kıymetli validem için de dua beklerim sizlerden…

Yine söylüyorum hiçbir aşının yan etkisi koronanın vereceği hasardan daha fazla değildir…

En büyük yan etkileri baş ağrısı, ateş, halsizlik, kolda geçici ağrı…

Birde Biontech aşısı için kanı pıhtılaştırdığı söyleniyor fakat bu afaki derece bir pıhtılaşma değil yani milyonda iki elin parmaklarını geçmez gerekli araştırmalar devam ediyor tabi bu hususta…

Birde birinci aşıyı olayım ikinci aşıya gerek yok diyenler var ikinci aşıyı olmadan ilk aşının koruyuculuğunu beklemekte mantıksız olacaktır…

Şunu da söylemeliyim ki; eğer kronik bir rahatsızlığınız da varsa bunun da kolayı var kendi doktorunuza veya bir dâhiliye doktoruna danışmak…

Velhasıl; lütfen ama lütfen rehavete kapılmayalım bilhassa aşılarımızı tam ve zamanında olalım yoksa koronayı bu şekilde devam ederek kontrol altına almamız mümkün değil ve böylelikle toplumumuzda büyük yaralar açmaya devam edecektir bu korona…

 


Yazarın Diğer Yazıları