SİLLE VE KÜLTÜRÜ

Banaya Kilisesi

Vadinin güneyindeki eteklerdedir. Kayalara oyulmuş, iki kısımdan teşekkül eden kilisenin altında bir bodrumu vardır. Kilisenin birinci kısmına dört, ikinci kısmına altı sütun övülmüştür. Kilise, halk arasında çeşitli hastalıklara iyi geldiği düşünülen bir yer haline gelmiştir. Burada bir gece kalanın şifa bulacağına inanılmış ve hatta 60 yıl öncesine kadar, buraya gelecek hastalar için rahip ve rahibeler hazırda yatak bulunduruyorlarmış. Kilisenin her yanında sütunlarına ve duvarlarına yapılmış, renkli İsa ve Meryem, bazı Aziz ve Havarilerin tasvirleri bulunmaktadır. Dini merasim ve sohbet bölümleri de mevcut olan mekanın batısında vaftiz yeri de bulunmaktadır.

Hızır İlyas Kilisesi

Bu kilise Subaşı Mahallesi'ndedir. Bu mağara kilisede, Sille'nin yumuşak kayasına oyulmuştur. Mabet 22 metre uzunluğunda, 4 metre enindedir. Son cemaat yerinin eni ise 5 metredir.

 

ŞAPEL

Küçük Kilise (Şapel)

Kilise "Küçük Kilise”, "Süt Kilise” veya "Şapel” gibi farklı isimlerle günümüze anıla gelmiştir. Bu isimler dikkate alınırsa yayınlarda karşımıza en çok "Sille Küçük Kilise” ismi çıkmaktadır. Halk arasında süt kilise olarak anılan bu şapel, sütü çekilen annelerin şapele yaptıkları ziyaret sonucu korkudan sütlerinin geleceği rivayetine bağlı olarak süt kilise ismi de kullanılmaktadır. Kilise Konya ili Merkez Selçuklu ilçesi, Sille barajına çıkarken solda bir tepede inşa edilmiştir. Hagios Mikhael Kilisesi'nin Kuzeydoğusunda yer alan yapı kentsel sit alanında 3 pafta, 3474 parselde bulunmaktadır.

Yapım tarihi konusunda elimizde net bilgilerin olmamasına karşın, yapının geç dönemde yapılmış olacağı tahmin edilmektedir. Kesin olamamakla birlikte yapının, Sille Hagios Mikhael Kilisesi'nin sağlam kalmış bir kısım temel kalıntıları üzerine, eski yapının malzemeleri de kullanılarak 1833 yılında inşa edilmesinden sonraki bir dönemde yapılmış olabileceği düşünülmektedir.

Küçük Kilise'nin (Şapel) Mimari Özellikleri

Kilise doğu batı doğrultusunda uzanan, tek nefli kabayonu moloz taş malzemeden inşa edilmiştir. Kilisenin doğusunda dıştan ve içten yarım daire formlu apsis yer almaktadır. Üzeri beşik tonozla örtülü olan yapının üst örtüsü yakın zamana kadar harap durumdaydı. Kabayonu moloz taştan inşa edilen yapının cephelerinde, yer yer ahşap hatıllar kullanılmıştır. Yapının apsis penceresinde yer alan malta haçı günümüzde kırılmıştır. Ancak haçın uçlarından malta haçı olduğu anlaşılan mimari plastik yapıdan günümüze ulaşabilen tek süsleme unsurudur. Kilise duvarları incelendiğinde de görülen değişik malzemeler, teknik özellikler, yapının geçirmiş olduğu evreleri açıkça göstermektedir.

Yapının Kuzey Cephesi

Yapının cephe duvarlarında simetrik bir uygulama hakimdir. Kilisede kabayonu moloz taş ve blok halinde kesme taş malzeme kullanılmıştır. Kuzey cephede herhangi bir pencere açıklığının bulunmadığı ve cephenin sade tutulduğu görülmektedir.

 

Moloz taş örgüye atılan ahşap hatıllarla duvar yükünün pencere ve kapılarda karşımıza çıkmaktadır, eşit dağılması sağlanmıştır.

Yapının Güney Cephesi

Güney cephede de düzgün olmayan kesme taş ve kaba yönü moloz taş kullanılırken, yer yer blok kesme taşlar pencere ve kapılarda kullanılmıştır. Herhangi bir süsleme unsurunun görülmediği güney cephede tek düzelik hatıl ve blok kesme taşlarla giderilmiştir. Güney cephenin doğusunda iki adet dikdörtgen formlu pencere batısında ise kapı yer almaktadır. Bu cephenin üst bölümlerinde yer yer bozulmalar görülmektedir.


Yazarın Diğer Yazıları