AYNA

Gül-Erdoğan Ayrışması

 

Herkes son dönemde oluşan bir ayrımdan bahsediyor, bence zaten daima ayrıydılar. Hep başka dünyaların insanlarıydılar.

 

Çünkü

  1. Biri uzun adamdır diğeri orta boylu,

  2. Biri Fenerbahçeli diğeri Beşiktaşlı,

  3. Biri I. Selimdir, yavuzdur; diğeri II. Selimdir,

  4. Biri liderdir, diğeri genel başkan,

  5. Biri Binalicidir, diğeri hocacı,

  6. Biri doğrucudur, diğeri üslupçu,

  7. Biri nettir, diğeri flu,

  8. Biri seçilmiştir, diğeri atanmış,

  9. Biri mazlum coğrafyaların umududur, diğeri kraliyet ailelerinin,

  10. Biri 15 Temmuz günü; milleti muhatap almıştır, diğeri askeri. (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan milleti sokaklara davet ederken Abdullah Gül aynı saatlerde yaptığı "açıklamada asker kışlasına dönsün” diyordu.

  11. Biri doğuda çok sevilir, diğeri batıda.

  12. Biri 3 isimlidir, Recep Tayyip Erdoğan'dır, diğeri 2 isimlidir, Abdullah Gül.

*****

MEHMET HAKAN ATİLLA SUÇLU BULUNDU.

 

Konuyu baştan almak gerekirse, Amerika İran ambargosunu delen Rıza Sarraf'ı, 22 ay önce tutuklamıştı. Ardından Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla Amerika'ya girer girmez gözaltına alındı. Hakan Atilla ilk başta tanık sıfatıyla bilgisine başvurulan kişiydi fakat dava sonraları tuhaf bir hal aldı, çünkü davanın baş sanığı Sarraf bir anda tanık, Hakan Atilla ise sanık oldu. Rıza Sarraf en fazla 10 yıl hapis yatacak, zaten bütün mal varlığını ve şirketlerinin tamamını Dubai'ye taşımış durumda. Ama Devlet memuru Mehmet Hakan Atilla, suçlandığı 6 ayrı suçun beşinden suçlu bulundu.

Yukarıda anlattıklarımız olayın geçmişi ve görünen yüzü, peki bu tiyatronun sonuçları nelerdir;

  1. Bu dava ile Amerikan emperyalizminin parayı yönetme şehvetinin yasak meyveleri tek tek ortaya çıkmıştır.

  2. Bu dava ile kendi vatandaşının dünyanın öbür ucunda yargılanmasından zevk alan bir güruh oluşmuştur.

  3. Davayla alakalı olmayan bankaların isimlerinin bizzat sarraf soytarısı tarafından mahkemede ifade edilmesi Türk ekonomisine yapılan bir saldırıdır.

  4. Bu davayı özel olarak izleyen FETÖ'cü hainlerin neşesi ortadadır.

  5. Mehmet Hakan Atilla ne devleti ne milleti tarafından asla yalnız bırakılmamalıdır.

***

MASALLAR ANNELERİN KORKULU RÜYASI HALİNE GELMEK ÜZERE

 

Yaşları 2–6 arasında değişen çocuklarımızın en büyük zevkidir masal dinlemek, eğitimciler tarafından da çocukların hayal gücüne sağladığı katkılardan dolayı tavsiye edilir. Ben çocuklarıma okuduğum masallarda aklıma takılan birkaç konuyu derledim. Sonunda baktım ki hepsinde belli başlı problemler var. Bu problemleri gördükten sonra özellikle Dünya klasikleri olarak adlandırılan masalların pek de masum olmadığını net olarak ortaya çıkıyor. Peki, çözüm ne olabilir? Belki masallarımıza küçük değişimler ve dönüşümler ekleyerek masum hale getirilebilir ya da kendi masallarımızı yazabiliriz.

İşte bir analiz:

 

JACK VE SİHİRLİ FASÜLYE SIRIĞI

 

Bilmeyenler için özet geçeyim: çok fakir bir anne ve tembel bir oğlu var öyle yoksullar ki inekleri bile açlıktan süt veremez duruma gelmiş, annesi Jack'i pazara- ineklerini satmaya- gönderiyor ve olaylar ondan sonra gelişiyor. Yaşlı bir adam küçük çocuğun karşısına çıkıyor ve elindeki 5 fasulye tanesi karşılığında ineği satın alabileceğini söylüyor ve bu fasulyelerin sihirli olduğunu... Tabi Jack, her çocuk gibi bildiği- kendilerine süt veren ve bedeli sadece para olan bir inektense çok daha cazip olan sihirli fasulyeleri tercih ediyor. Eve döndüğünde annesi ona çok kızıyor ve fasulyeleri pencereden fırlattıktan sonra Jack'e odasına gitmesini ve ceza olarak bu gece aç yatacağını ( Varan 1: çocuk açlıkla cezalandırıldı) söylüyor.

Jack sabah uyandığında pencereden gökyüzüne kadar uzanmış bir bitki görüyor ve hemen ona tırmanıyor. Gökyüzüne hatta bulutların üzerinde olan bir dünyaya yolculuk başlıyor.( Varan 2: Jack gökyüzüne doğru yol alırken annesinin haberi yok, ve tek başına)

Ve yolculuğun sonunda bir sarayla karşılaşıyor. Gizlice saraya giren önce şahane bir sofra görüyor, tam yemeğe başlayacakken yer sarsıntısıyla birlikte bir ses duyuyor;

"- fa fi fa fum

Çocuk kokusu aldı burnum

Çiğ ya da pişmiş fark etmez,

Ne kadar yesem de bana yetmez.”

Şarkıyla kendisine yaklaşan devi gören Jack hemen bir yere saklanıyor ve onu izliyor. Dev onu henüz görmemiş olmasına rağmen çocuk eti yiyen biri olduğu için evi aramaya devam ediyor. Fakat evde yiyecek çocuk bulamayan dev nihayet sofraya oturuyor, bir taraftan hunharca yemek yerken bir taraftan da sofrada bulunan kese kese altınları saymaya devam ediyor. Buradan jack'e o tohumları veren adamın aslında zengin ve güçlü dev için çalıştığı sonucu ortaya çıkıyor ama ne masalı dinleyen ne de olayın muhatabı olan çocuk hala durumun farkında değil. Ve masalda konuyla ilgili bir metin de bulunmuyor. Jack hala korkuyla devi izlemeye devam ediyor. ( Varan 3: kendisini büyük bir iştahla yemeği bekleyen bir devle karşı karşıya kalan Jack oradan hemen uzaklaşmak yerine devin saydığı altınlara ve sofraya gözünü dikiyor) yemeğini bitiren dev uykuya dalıyor ve Jack devin altın kesesini alıp hızlıca fasulye sırığından iniyor ve sevinçle annesinin yanında koşuyor. Karşısında bir kese altınla oğlunu gören anne onu sevgiyle kucaklıyor. (Varan 4: hırsızlık ve bizzat anne tarafından hırsızlığa teşvik.)

Belli bir süre sonra para bitiyor tabi, Jack de gökyüzündeki ülkeye tekrar gidiyor ve çocuk yiyen devin altın yumurtlayan tavuğunu çalıp annesine götürüyor.(Varan4: suçun tekrarı ve alışkanlık haline getirilmesi). Artık yoksulluk bitiyor çünkü tavuk sürekli altın yumurtluyor ama altın yumurtlayan bir tavukları olmasına rağmen jack yukarıda neler olup bittiğini merak etmekten geri duramıyor ve tekrar tırmanıyor evin hemen yanında bulunan devasa fasülyeye.

Seramoni aynı, jack saklanıyor, dev onun kokusunu alıyor ve şarkı söylemeye başlıyor:

"- fa fi fa fum

Çocuk kokusu aldı burnum

Çiğ ya da pişmiş fark etmez,

Ne kadar yesem de bana yetmez.”

 

Bu kez daha uzun bir arama süresi var çünkü evinden kaybolan bir kese altın ve altın yumurtlayan tavuğunu çalan kişinin yine geldiğini düşünüyor. Yemek yerken bu kez sihirli bir arp çıkarıyor ve arpın büyüleyici sesi eşliğinde uykuya dalıyor. Saklandığı yerden devi izlemeye devam eden Jack bu kez sihirli arpa gözünü dikiyor. ( Varan 5: Jack artık beğendiği her şeye sahip olabileceğini düşünmeye başlamış.)

Jack tam arpı alıp kaçmaya hazırlanırken bu kez beklenmeyen bir şey oluyor ve sihirli arp çığlık çığlığa bağırıyor.

— Efendim beni kurtarın beni çalıyorlar.

Arpın çığlıklarını duyan dev uyanıyor ve öfkeyle Jack'i kovalamaya başlıyor. Saraydan çıkıp sihirli fasulyeye doğru koşan Jack büyük bir hızla fasulyeden aşağı iner inmez eline bir balta alıyor ve sihirli fasulyenin üstündeki kendine ulaşmaya çalışan dev büyük bir gürültüyle yeryüzüne düşüp ölüyor. ( Varan 6: suçu söylemlerinden ibaret olan biri sadece güçlü göründüğü için bir çocuk tarafından öldürüldü)

Çocuğun düştüğü tehlikenin farkına varan annesi tüm bu yaşananlardan sonra oğlundan özür diliyor.

 

NOT: Jack ve Fasulye sırığı masalı genelde erkek çocuklarına hitap eden bir masal, kız çocuklarının ilgisini çeken masallarla ilgili içerik analizini önümüzdeki günlerde yayınlanacaktır.

 

 


Yazarın Diğer Yazıları