Eli Kulağında

Evet eli kulağında.

Bazı işler eli kulağında.

İsteseler de istemeseler de…

Eli kulağında olmanın hikayesini biliyorsunuz.

Türkçemizin güzel deyimlerinden biri.

Bu deyimin hikayesi İslamiyetin ilk yıllarına kadar uzanır.

İslamı seçenlerin sayısı artmaya başladığında

müslümanların ezan ile namaza çağrılması kararlaştırılmış,

ve bu görev için de Bilal-i Habeşi seçilmişti.

Sesi güzel olan Hazreti Bilal ezan okuyacağı sırada

ne yazık ki müşrikler hakarete başlıyorlar,

çocuklarını ses yapmaları ve alay etmeleri için

Hz. Bilal'in yanına gönderiyorlardı.

Müslümanlığın ilk müezzini Hz. Bilal ise

bu sesleri duymamak için eliyle kulağını kapatıp,

aldırış etmeden ezanı bu şekilde okuyordu.

Hz. Bilal'in bu hareketi kendisinden sonra da müezzinler

arasında uygulanmaya devam etti.

Nerede ise olacak, olması çok yakında beklenen anlamına gelen

"eli kulağında" deyimi bu şekilde ortaya çıkmış oldu.

Bu deyimin hikayesini anlattıktan sonra yazacaklarımıza

kaldığımızdan yerden devam edebiliriz.

Türkiye'nin büyümesi eli kulağında.

Milli savunma gelirlerinin kat be kat artması eli kulağında.

İhracatın ithalata oranla fazla vermesi eli kulağında.

Büyüme rakamlarıyla dünyada birinci olma eli kulağında.

Ülkeyi terör unsurlarından temizleme eli kulağında.

Metal yada mental yorgunlarından kurtulma eli kulağında.

Dünyanın beşten büyük olduğunu gösterme eli kulağında.

Mazlumların duasıyla rahmetin üzerimize inmesi eli kulağında.

Anaların gözyaşlarının dinmesi eli kulağında.

Bilimde,teknoloji de ileri ülkeleri sollama eli kulağında.

Eğitimde,sağlıkta dünya ile arayı açma eli kulağında.

Plaka numaralarını 82,83,84,85'e çıkarma eli kulağında.

Kınayanların kınamasından çekinmeden.

İçimizdeki beyinsizlerden etkilenmeden.

Muhalefetin firenlerine aldırış etmeden,

hak ettiğimiz yere ulaşmak eli kulağında…