Ismarlama Aşk ve Havva’nın Üç Kızı

Adı aşktı...
Herkesin iştahını açacak,
Her yaştan her sosyo-ekonomik durumdan müşterisi çıkacak bir isim...
Mevlana ve Şems'i anlatıyordu.
Her ikisi de hem dindarların hem Kemalistlerin hem laiklerin hem de yurdum insanının ilgisini çekecek isimlerdi.
Onlardan  hoşlanmayacak  yahut onların adını okuduğunda dikkat kesilmeyecek  kimse  de yoktu.
İşin içine bir de yasak aşk girdi mi?
Ürün raflarda yerini alabilirdi.
 
 
Aşk romanı ilk çıktığında herkes bir anda Mevlevi oluverdi.
Muharriri büyük sancılarla romanı yazdığını ifade ettikçe herkeste aynı sancı başladı.
Hoşgörü ve sevgi herkesin dilindeydi artık.
"Ey can"diye başlayan cümlelerden hepimize gına geldi.
Aşk acısı, dost kazığı Mesnevi'nin temel konuları sanıldı. 
Dost  meclislerinde,sosyal medyada paylaşıldıkça paylaşıldı.
Herkesin herkese  verecek cevabı vardı "Önce söze bakarlardı söz mü diye sonra söyleyene bakarlardı adam mı "diye...
Vesaire vesaire..
Faydalı yanları oldu mu?
Elbette oldu.
Bir çok insanın dikkati Mevlana, Şems ve Mesnevi 'ye yoğunlaştı. 
Doğru insanlar doğru mesajı aldılar.
Ama ürün herkese aynı şeyi vaad ediyordu . Pekala aşk okumakla Mevlevi olunabilirdi.
Çünkü mevlana "gel"demişti.
"Ne olursan ol yine gel"
Geldiği gibi gidilmemesi gerekliliği kimsenin aklında yoktu zaten. 
Tutulan her ticari metanın taklitleri  olduğu gibi onun da ondan beter versiyonları çıktı. Sema ve Semazenler anadolu halkının dikkatini çektiği kadar sosyetenin de dikkatini çekti.
Artık düğünlerde ,sünnet düğünlerinde açılışlarda sema "gösterileri" düzenleniyordu.
 
 
Bizler Aşk acısını unutmaya çalışırken Elif Şafak yeni bir roman yazdı.
PR çalışmalarına da başladı. 
İlk verdiği röportajdan anladıklarımsa şöyle;
"Havva'nın Üç Kızı"
Dindar anne,Kemalist baba, abilerden biri milliyetçi diğeri solcu ve hepsinin arasında tereddüt yaşayan  bir genç kız... 
Bir de Azur isminde bir profesör var!
Son derece efendi bir hoca!
Bütün inançlara aynı mesafede, dinlerarası diyolağa da inanıyordur belki.
Pazar geniş ürün satışa hazır. 
Şimdi biz buna edebiyat ya da sanat mı diyeceğiz. 
 

Yazarın Diğer Yazıları