ŞİFRE 2001

Milenyumun birinci yılıydı.
Bir adam çıktı,
“BÜYÜK TÜRKİYE”dedi.
Güven verdi.365 milletvekiliyle sandıkları patlattı.
Osmanlı’nın torunları inandı.
Yabancı devlet başkanlarının karşısında
el pençe duran yapıdan,yabancılara 
ayakkabı numaralarını okutan yapıya geçildi.
Siyasi angajman kuralları değişti.
Bir Osmanlı Torununun yanında nasıl oturuyorsan,
aynıyla mukabele görürsün.
Üslubun nasılsa aynı.
Ezilen büzülen bir yapı yok artık.
Büyük Türkiye’yi inşa yolunda 
hiç duyulmamış büyük adımlar attı.
Çılgın projeler üretti.
Dünya şaştı kaldı.
İMF bu kadarını beklemiyordu.
Borç aldığımız yere borç vermeye başladı.
One minute dedi.
Sadece İsrail değil,bütün dünya sustu.
Kimdi bu Uzun Adam?.
Ve nasıl böyle davranıyordu?
Onlar ki bir büyükelçiyle bile
koca bir ülkeyi dizayn ediyordu.
Şekil verdikleri ülke gitmiş,
yerine coğrafyayı şekillendiren bir Adam gelmişti.
Sıra onlardaydı.
Gezi kalkışmasıyla raundun ilk startını verdiler.
Vandallarıyla beraber defedildi.
Başarısız raundun ikinci startını verdiler.
Ringi bu kez 17/25 Aralıkta yargıya kurdular.
Yenilen pehlivanın oyuna doymaz tavrıyla
kurdukları ringte nakavt oldular.
Artık mücadele ettikleri Adam,halkın ezici oylarıyla 
Cumhurun Başıydı. 
Uzun Adam bu defa kardeşlik projesi başlattı.
Başta İngilizler olmak üzere ABD,Almanya şaştı kaldı.
40 yıldır silah verip kışkırttıkları teröre dur denildi.
Halkların kardeşliği ve şehit haberlerinin gelmemesi
büyük Türkiye düşmanlarını çıldırttı.
7 Haziran seçim sonuçları bahaneleri oldu.
Doğu ve Güneydoğu’yu  adeta silah deposu haline getirdiler.
Temmuz ayında üçüncü startı verdiler.
Yeniden huzura kardeşliğe silah sıktılar.
Sonucu belli olan bu maçı da kaybetmeye mahkumlar.
Dünyayı tehdit eden Uzun Adam’ı iyice hedef 
tahtasına koydular.
Niçin başkası değil de Erdoğan.
Çünkü;icranın başı O idi.
Küçük bir senkron sorunu çıktı diye,dördüncü 
raunda start vermek isteyen güçler,
Hoca’nın açıklamalarıyla ters köşe oldu.
Hoca bu dava büyük bir dava dedi.
Ve bu davanın kurucusu,karizmatik lideri 
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan dedi.
Sonuna kadar beraberiz andı içti.
Yüzde 52 böyle bir  konuşmayı beklediği için şaşırmadı.
Çünkü Başbakan Ahmet Davutoğlu 
Beyefendi kişiliğiyle,dava şuuruyla hareket ederdi.
Nedense bu konuşmaya ve gelişmeye
muhalefet çok hazırlıksız yakalandı.
Kızan,bağıran,döken,deviren bir konuşma 
olur mu diye de çok  bekledi.
Ama öyle olmadı.
Çünkü, bu hareketin şifresi 2001’de saklıydı.
2001’de 28 Şubatlardan, muhtıralardan,
krizlerden, batan Türkiye’nin küllerinden 
doğan bir parti kurulmuştu.
100 yıllık özlemleri dindirmiş, 
YENİ TÜRKİYE kurulmuştu.
Şifreyi iyi bilen Hoca, şimdi
22 Mayıs’ta YEPYENİ TÜRKİYE’nin
yolunu açtı.

Yazarın Diğer Yazıları