Dolu dolu programlarla 15 Temmuz'un 1.yıldönümünü geride bıraktık. Milletin destanını paylaşamayan nasipsizler olsa da Türkiye ayaktaydı. Demokrasi ve Milli Birlik Gününde birlik olamayanlar, demokrasiyi sadece kendi gibi düşünenlerin hakkı sanallar yine kaybetti. Bu etkinliklerde Mecliste Kuran okunması işte özlediğimiz, istediğimiz tablo dedirtti bizlere. 15 Temmuz Türkiye için gerçekten zor bir süreçti. Fetö yargılamaları uzadıkça toplumsal kırılma yaşanmasında endişe duyuluyor. Tutuklanan kişi sayısı şuan 50 bini aşmış durumda. Bu tutuklamalara getirilecek kriter nasıl olacaksa, hangi kıstaslarla yargılanacaklarsa biran önce yapılmalı. Toplumun bu süreçlerde algısı çok önemli. "Suçsuz kişilerde var aralarında, adam yanlışlıkla sendika üyesi olmuş içeri almışlar, biri ihbar etmiş şimdi içerde” bunları çok duymaya başladık. Fetö'nün algı operasyonlarında çok iyi olduklarını biliyoruz. Bunlara mahal verilmeden yargılamaları karara bağlanmalı. Biz zaman sonra mağdur edebiyatı yaparlarsa hiç şaşırmayın. Toplumsal kaynaşmayı tekrar tesis etmek için önemli ve titiz bir çalışılma yapılmalı. Ekonomiye Darbe verdiği zararı net olarak bilinmese de 100 milyarın üstünde bir zarardan bahsediliyor. Her ne kadar piyasalara tam olarak yansımadı. Bu zararın temini noktasında hükümetin çalışmaları pek hissettirmedi. Bu süreçten sonra artık siyasi çekişmeler, polemikler bir kenara bırakılmalı süratle ekonomik çalışmalara hız verilmeli. Tekrar toparlanıp darbenin bıraktığı izleri silmek zorundayız. 2019 yılında seçim sonucunu belirleyecek en büyük faktör ekonomi olacaktır. Taşeron meselesi mutlaka çözüme kavuşturulmalı. Milyonların gözü kulağı bu haberde. Ayağa kalkmak zorundayız. Bu büyük millet için, umutla bizleri bekleyen ümmet için biran önce toparlanmalı her alanda yeniden güçlenmeliyiz. 15 Temmuz nedeniyle Ak Parti Konya teşkilatıyla ilgili bazı konuları kaleme almak istediğim ve son dönemde de mektup olayının perde arkasını yazamamıştım. Haftaya Pazartesi, Kongre süreci yaşayan Ak Parti'de neler oluyor onlara değineceğiz. Eyvallah…
