Bir Yasa İle Dağılan Aile

Türkiye'nin acilen bu seçim rehavetinden çıkması gerek. Önceliğimiz bizim şuan ekonomi olmalı. Evet bir kriz yaşamıyoruz ancak yaz aylarında olmamıza rağmen piyasadaki durgunluk hala bitmiş değil. Yeni dönemin öncelikleri sadece ekonomi değil elbet. En büyük meselelerimizin biride aile kurumu. Bu kurumun ayakta kalmasını sağlayacak politikalar geliştirilmeli. Şuan ki uygulanan yasayı kadınlara verilen hak değil, bir ceza olarak görüyorum. Kadını koruma adına yapılan yasa, aslında aileyi dağıtan bir yasa. Avrupa Birliğine uyum yasaları kapsamında çıkarılan ve özellikle feminist gurupların ayakta alkışladığı 6284 sayılı yasa sözde cinsiyet eşitliği sağlanması bekleniyor. Oysa çıkarılan bu kanundan sonra aile kurumunun nasıl dağıldığını görmemize rağmen ısrarla devam ettirilmesi daha kötü sonuçlar doğuracaktır. Sadece boşanmalar değil, kadın cinayetlerinin önemli bir etkenlerinden biride askında bu yasa. Kadının bir telefonuyla aylarca uzaklaştırma alan bir erkekten yeniden bir araya gelmesi hele hele Türk erkeğinden beklemek zor. Avrupa'dan aldığımız tavsiyeyle çıkan bu kanun acaba Avrupa'da uygulanıyor mu? Örneğin Almanya'da tutup dava açıp hemen boşanamıyorsunuz. Evlilik kumrunu ayakta tutma adına çiftlere 1 yıl müddet verildiğini biliyor muydunuz? Kadına şiddet kanunla nizamla engellenemez. Ahlaken bunun altyapısı verilmiyorsa eğitimde çare olmaz. Yine diğer meselelerden biri de nafaka meselesi. Adam 3 ay evli kalmış 10 yıldır nafaka ödüyor. Ödemediği an hemen icra işlemi uygulanıyor. Bir anlamda deniyor ki "sen başka bir yuva kurma, ömür boyu imtihanın bu olsun”. Allah aşkına aile bu kadar basit bir kurum değil. Devlet aile kurumundan elini çektiği anda bu sorunlar aşağıya doğru çekilecektir. meclise 15 vekil gönderdik. Bu vekillerin birkaçını Konya'da göremeyeceğimiz aşikar. CHP seçmeni kendini temsil edecek vekilleri muhtemelen Ankara'da bulabilecek. Konya siyaseti bu dönemde Kamer Genç tarzı siyaseti benimseyen bir vekille nasıl bir ivme kazanacak bilemem. Ancak eski siyaset ağzı olan ve günümüzde bu üslubun prim yapmadığı zamanda birinin "emmoğlu” çıkışını izlemek zorunda kalıyoruz. Siyasette bağıranların, tehdit edenlerin değil çalışıp memlekete fayda sağlayanların dönemidir. Konya'nın boş konuşan siyasetçilerle zamanı geçirecek durumu da yoktur. Bu şehrin medyasıyla uğraşmak yada bu şehrin kamu görevlileriyle uğraşmak yersiz. "Birlikte Konyayız” anlayışına katkı vermek, bu beklentiyi karşılamak gerek. Aksi halde emmoğlu dediğiniz bu aziz millet, 5 yılın sonunda ip'inizi çeker. Eyvallah…


Yazarın Diğer Yazıları