Beraat etmek

Bu gece berat kandili!

Bir mahkeme olmanın ifade vermenin neticesinde meraklı konu komşu sorarlar "Mahkeme ne oldu nasıl geçti? ” "Rabbime çok şükür beraat ettik” deriz değil mi bir suçtan veya herhangi bir davadan dolayı hakim karşısına çıkıyorsak, mahkeme görüldükten sonra çıkışta soran eşe dosta böyle deriz büyük bir sevinçle.

Oysa en büyük mahkemenin kurulacağı o yüce yaradanın karşısında hesap vereceğimiz günlere bir hazırlığımız var mı, onun için berat edecek bir amel işliyor muyuz?

Sorular ardı ardına gelir ama ne var ki orada kimse mahkemeniz ne oldu demeyecek çünkü herkesin kendi mahkemesi olacak, onun için de herkes kendi ameli ile kendi derdi ile uğraşacak.

İşte bu gece berat edebilmek için cennet icazetini almak için Allah'ın lütfettiği ve biz aciz kullara fırsat tanıdığı berat gecesi, yani mübarek üç aylardan şaban ayının 15. gecesi.

Bu gece yalnız Allah'a kul olmanın manevi zevkini tadarak kalpleri İslam için çarpan, gönülleri Allah ve Resulü için coşan, damarları tevhit heyecanıyla kaynayan mü'minlerin lütuf ve inayete nail olacakları nurani bir gecedir.

Bu gece sönmeyen bir ümitle Allah ın rahmet ve mağfiret kapısını çalarak ellerini açıp gözyaşı dökenlerin sağanak sağanak rahmete ve mağfirete kavuşabilecekleri ulvi bir gecedir.

Bu gece bir sene içinde olacak işlerin, rızıkların, ecellerin, harplerin hastalıkların, zelzele ve felaket gibi musibetlerin hükme bağlanıp Allah2ın izniyle bu işleri görecek meleklere teslim olunduğu bir gecedir.

Bu gece, nebiler, veliler serdarı Resuller Resulü, dünyamızın ve ahiretin nuru peygamber efendimiz Muhammed Mustafa (S.A.V.) e ümmetleri için umumi şefaat hakkının rabbimiz tarafından verildiği merhamet gecesidir.

Resülulllah Efendimiz bir hadisi şeriflerinde bu gece hakkında şöyle buyurmuş inananlara.

Şaban ayının yarı gecesi oldu mu, onu ibadet ve taatla geçirin. Sağlığınız yerinde ise gündüzünde de oruç tutun. Zira Allahü Teala bu gecenin gurup vaktinde dünya semasına rahmetle tecelli eder ve şöyle buyurur: Yok mu bana istiğfar eden, onu mağfiret edeyim. Yok, mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim. Yok, mu bir hastalığa müptelâ olan ona afiyet bahşedeyim. Yok, mu şunu isteyen yok mu bunu isteyen diyerek taa sabaha kadar kullarına çağrıda bulunur.

Evet, değerli okurlarım bu gece lütuf ve mağfiret gecesidir. Yine sevgili peygamberimiz başka bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurduğu söylenir. Allahüteala Şaban ayının yarı gecesinde dünya semasına lütufla tecelli edip, Kelp kabilesinin koyun sürüsündeki kıllardan daha çok kimselerin günahlarını mağfiret eder. Başka bir hadiste ise Allahü azimüşşan Şaban ayının yarısında kullarının hallerini gözden geçirir, müşrik ve kindar olanlardan başka herkesin günahlarını af eder buyurur. Bunca müjdeyi peygamber efendimizden rivayet yolu ile duyduktan sonra böyle bir geceyi gaflet içersinde geçirmek imanlı gönüller için büyük bir gaflet ve büyük kayıp olmaz mı?

Berat gecesi hakkında daha başka birçok ayet ve hadisler vardır.

Yüce kuranımızda rabbimiz Dühan suresinin baş taraflarındaki ayeti kerimede şöyle buyuruyor: (Ha mim helal ve haramı vesair hükümleri) açıkça bildiren (bu) kitaba yemin ederim ki, hakikat biz onu mübarek bir gecede indirdik. Gerçek biz (kâfirlerin uğrayacakları azabı) haber vericileriz. (O gecedir ki) her hikmetli iş, Nezdimizden sadır olan bir emirle o zaman ayrılır. Şüphesiz biz, Rabbinden bir eser-i rahmet olarak (Peygamberler) gönderenleriz.

Görülüyor ki ayeti kerimede Kur'ân'ı Kerimin bu gecede indirildiğinden bahsedilmektedir.

Bu gecenin hangi gece olduğunda müfessirler ihtilaf etmişlerdir. Bir kısmı kadir gecesidir, bir kısmı da berat gecesidir demişlerdir. Burada şu hususu bilmemiz kifayet eder sanırım. Kur'ân-ı Kerim Beraat gecesinde Levhi mahfuzdan dünya semasına topluca indirilmiş. Kadir gecesinde ise 23 küsur senede tamamlanmak üzere fiili olarak Resulullah (S.A:V.) e nazil olmaya başlamıştır. İşte bu gece bunun için kudsi'dir.

İş günümüz ortamında mahallede köyde kasabada biz Allahın kulları Resulünün ümmeti olarak bu mübarek gecelerde birbirimizle kenetlenmeye birbirimizi sevip saymaya batı dünyasının ülkemiz üzerinde oynamak istediği sinsi oyunlar karşısında. Bu cennet vatanımızın bekası devletimizin payidar olması için başımıza musallat olmuş olan terör ve dış güçleri belasının bertarafı için yüce rabbimize daha çok daha çok yalvarmalıyız.

İşte bu gecenin hürmetine ne olur kini ve kısır çekişmeleri hele hele günümüz seçimler arifesinde siyasi dargınlıkları o partili bu partili olmayı bırakıp günahlarımıza kırgınlık yaşamadan tevbe edelim. Mutlaka dargınlarımız barışsın doğruluk ihlas ve kardeşlik duygularını kabardığı bir güzel yaşam içersine girelim. Selamet imanda, saadet Kur'anda güç birlik ve beraberlikte dünyevi ve uhrevi huzur yalnız Allah'a ve Resulüne bağlılıktadır.

Ne mutlu bu gecede beraatını alanlara, yazık ki bu gece ki mahkemede berat edemeyenlere…

Berat kandiliniz mübarek olsun

Saygı ile…


Yazarın Diğer Yazıları