On Beş Temmuz.

Yıl 2016 idi Temmuz ayından da önce evimde büyük bir düğün telaşımız var düğüne davet edeceğim dostlarımın listesini hazırlıyorum. Basılmış olan kartları yerlerine dağıtmak için gün saat demeden çaba sarf ediyorum. Çünkü düğün tarihi olarak 31 Temmuz 2016 yı kararlamıştık. Bunca telaşın arasında Düğünümüze 15 gün kala o hain darbe girişimi gerçekleşiyordu. Bir taraftan düğün telaşımız diğer taraftan Basının hasbelkader içersinde olduğumuzu bilen dostlarımdan ve yakın akrabalarımdan gelen telefonlara cevap vermeye çalışırken. Bir taraf tan da gelişmeleri televizyon ve iletişim araçlarından takip ediyor ve içimdeki ülkenin başındaki lider kadroya ve hükümete karşı duyduğum güven ile gelen telefonlara korkmayın hiç bir şey olmaz Allahın izni ile diyordum. Sebebini ise şöyle açıklamaya gayret ediyordum. Çünkü 15 yaşımda iken yaşadığım 1960 darbesini ve ondan sonra gelen bütün hain darbeleri gören ve yaşayan bir isim olarak Girişimin gerek saatinin gerekse zamanlamanın ve girişimcilerin tam bir organizasyonda olamadıkları kanaatini taşıyordum. Ve Cesur liderimiz Recep Tayyip Erdoğan ve hükümet yetkililerinin tutuklu olmayışı ve oysal medya üzerinden Bu necip Türk halkı ile iletişim içersinden olduğu beni rahatlatıyordu. Ve Reisin verdiği emir ile halkla birlikte Konya halkı da sokaklara dökülmüş ve hainlere dur demeye karar vermişti. Çocuklarıma önce beni Mevlana meydanına götürmelerini söyledim meydana yaklaştığımızda yaşlılığım dolayısı ile ne aracımızı koyacak ne de halkın içine girebilecek bir durumun olmadığını fark ettim ve çocuklarıma Alaattin civarına sürmelerini söyledim. Ne mümkün oralara gitmek bile ayrı bir zor durumdu. Oğullarım telefon ile irtibat kurduğu arkadaşlarından Meram sanayi civarındaki tank taburu önünde de tankların çıkmaması için eylemlerin yapıldığını duyunca aracımızı oraya sürdük. Bir müddet orada kaldıktan sonra çocuklara oğlum yoğun telefon alıyorum ama kalabalık ve gürültüden cevaplayamadığımı söyledim zaten yaşlı vücudum da yorgun düşmüştü çocuklarımdan birisi orada beklerken küçüğü beni gecenin geç vakitlerinde eve getirdi. Oradan gelirken Minarelerden okunan salalar benim ağlayarak dua etmeme sebep oluyordu Allaha şükürler olsun. Allah bu Asil millete bu ihaneti darbeyi reva görmemiş doğrunun işini rast getirirken diğer hainlerin de akıllarını başlarından alıyordu. Ama ne var ki Aralarında Astsubay Halis Demir gibi cesurlardan 249 şehit ve yüzlerce gazi olan halkımız ile Bu darbe girişimi bertaraf ediyordu. Bizlerde hem düğünümüzü 31 Temmuz da gerçekleştirdin 4 Ağustos günü de Rabbimizin nasip ettiği Haç görevimizi yerine getirmek üzere hac yolculuğuna çıktık, şükürler olsun. Rabbim bir daha bu Millete bu tür hainliği yaşatmasın Amin.

O karmaşalı durumuma rağmen içimden esen bir ilhamla 25 Temmuz 2016 günü yazdığım ON BEŞ TEMMUZ ŞEHİTLERİ'ne Akrostiş şiir de beğeninize sunuyorum selam ve dua ile

 

O kara gündü yazılmak istenen kara yazılar

N ice Ana Baba genç ihtiyar kınalı kuzular

B irlikte hainlerin kurşunlarına hedef oldular

E lleri kırılsın kökleri kesilsin inşallah Fetocuların

 

Ş ehitlik mertebesine bir an evvel erebilmek için

T ank önüne yatıp vücutlar siper oluyordu vatan için

E llerinde bayrak vardı onların sadece silahsızdılar

M ermilerine hedef oluyordu halkımız hain Fetocuların

 

M uzaffer oldu bu asil milletim o gece sonunda

U ykusunu terk etmişti herkesler vatan uğrunda

Z ira sokağa çıkın emri vermişti Başkomutanı da

Ş amar vuruyordu yüzlerine Türk halkı hain Fetocuların

 

E sip gürlüyordu insanlar tanka helikoptere karşı

H alk meydana o çıkınca hainlerin tebdili şaştı

İ nletiyordu yeri göğü salâlar ve istiklal marşı

T ükürük le boğuyordu hepsini bu halk Fetocuların

 

L al oldu dilleri vatan hainlerinin nefesi tükendi

E lebaşları kaçarak dağlara menfezlere gizlendi

R abbim bu asil milletine zulmü layık görmezdi

İ şlerini tersine döndürüyordu Allah hain Fetocuların

 

İsmail Detseli 15 Temmuz hain darbenin yıldönümü anısına şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum: Ey Asil Türk milleti söz konusu Vatansa gerisi TEFERRUATTIR.

25- 07- 2017

 

ÖMER HALİS DEMİR

 

On beş Temmuz akşamı telefonla vur emrini alan

Bir milletin kaderini değiştiriyordu işte o adam

Aldığı emirle hain generali tam alnından vuran

Milletinin kaderini değiştiriyordu işte o cesur adam

 

Sonunun şahadet olduğunu çok iyi bildiği halde

Emredersin komutanım dedi hiç düşünmedi bile

Hain kendinden emin gururla geliyordu mahiyetiyle

Vurdu alnının ortasından haini kışlada o cesur adam

 

Niğde de doğdu Ömer Halis temiz sütlü bir anadan

Helal bir rızıkla beslenmiş vatan aşkı almış babadan

Bakmış ki bu gün söz konusu vatan feda olsun bu can

Hiç tereddüt etmeden ölüme koşuyordu işte o yiğit adam

 

Sonu mu? Şahadete ermiş zaten de onun istediği buymuş

Ömer'in vücudu tam otuz tane zalim kurşuna hedef olmuş

Allahü Ekber diyerek şahadet getirip yüce rabbine varmış

Bir milletin kaderini bir anda değiştiriverdi işte o cesur adam

 

Hainlerin heveslerini Ömer Halis kursaklarında koydu

Vatana ihanet eden fetöcülerin ayaklarına pranga vurdu

Tank top ve uçakları durdu o itlerin hepside sus pus oldu

Bir milletinin kaderini değiştiren Anadolulu işte o cesur adam

 

Bu vatanın ozanlarının âşıklarının kalemleri susmazdı

Halk kadın erkek genç ihtiyar ölümüne sokaklardaydı

Başkomutanın televizyondan verdiği emrini tam aldı

Ömer Halis yol açmış hadi yürüyün diyordu o cesur adam

 

Bu ozan İsmail de o gece halk ve oğulları ile sokakta idi

Ya Allah deyip havzandaki tank taburunu önüne geldi

Araçlarla insanlarla kışlaların kapıları adeta kilitlendi

Ömer ile birlikte darbelere hayır diyordu halkımıza Başkomutan

 

İsmail Detseli 27 Temmuz 2016 günü


Yazarın Diğer Yazıları