BU DERTTEN NASIL KURTULURUZ?

Günlerdir Korona ile yatıp, Korona ile kalkıyoruz. İçimiz dışımız Korona oldu. Ondan başka bir şey düşünemiyor, bir şey konuşamıyoruz. Muhabbetler dönüp dolaşıp oraya geliyor. Televizyonlar; Korona söyleşileri, Korona yorumları ile dolu. Evlerimizde bile birinci gündem maddesi Korona. Neredeyse yemeklerimizin içine kadar girecek. Hatta rüyalarımızı karartacak! Herkes telaşa kapılmaya başladı, "Acaba ben de mi Koronayım? İçim sıkılıyor, ruhum daralıyor, gözüm kararıyor, sol yanımda ağrı beliriyor, ağzım kuruyor…” diyenlerin sayısı epey fazla.

Dünya bunun derdine düştü. Önüne geleni alıp götürüyor. Genç, yaşlı, kadın, erkek, Türk, Arap, Acem, ABD'li, Rus, alman, Fransız, İspanyol, Çin… demiyor!

Akla gelmiyor değil, "bu sinsi mikrobu batılılar, dünya nüfusunu azaltmak için kasıtlı olarak üretmiş olmasınlar?” Nereden mi bu kanaate vardım; ABD Başkanı Donald Tramp'ın; "Çok insan ölecek” sözlerinden hareketle böyle bir düşünce oluştu bendenizde. Doğru mu? Böyle bir şey yapılır mı? Yaparlar mı? Derseniz, dünyanın kudurgunluğuna bakarsanız, bunun doğru olabileceğine siz de inanırsınız

Şöyle veya böyle. Bunu birlikte yaşıyor. "Şuradan geldi, bunlar bulaştırdı…” diyerek feryat figan etmenin, kötümser olmanın, karaları bağlamanın anlamı yok. Şimdi "bu hastalığı nasıl yeneriz? Nasıl olur, ne gibi tedbirleri alır korunuruz, kendimizi ve toplumu bu illetten kurtarmak için hepimize görev düşüyor. Bir kere olan olaylardan ders almamız, durumdan vazife çıkartmamız lazım. Zaman çalışma, gayret etme, hepimizi zor durumda bırakan bu dertten halas olma zamanı.

Sıkıntılı durumlarda dua en geçerli uygulama. Önce fiili dua, ardından kavli dua. Fiili dua gereğini yapmak. Yani tevekkül içinde olmak. "dışarı çıkmayın, karantinada olun” deniyorsa şeksiz şüphesiz emre itaat etmek. Bireysel izolasyona dikkat etmek. Zira bunlar da birer kul hakkına girer. Rabbimden duam, kısa zamanda bu dertten kurtulup, eski muhabbetli günlere dönebilmek, ama biraz sabır gerekir.

Temiz Dünyaya Kapı Açınca!

 

Kuşlar öterek, mutlu olurlar

Temiz dünyaya, kapı açınca,

Çiçekler güler, neşe salarlar

Temiz dünyaya, kapı açınca!

 

Dağlarda orman, müjdeler verir

Kırlar yeşerir, sefaya erer

Güneşimiz de, muhabbet serer

Temiz dünyaya, kapı açınca!

 

Canlar yaşarlar, geniş dünyada,

Ülke aşarlar, aşkla sevdada,

Sevgi taşırlar, eller Mevla'da,

Temiz dünyaya, kapı açınca!

 

Hayat tatlanır, huzura gelir,

Dostluk katlanır, rahatı bulur,

Bayram kutlanır, gönüller dolar,

Temiz dünyaya, kapı açınca!

 

Hekimlerimiz!

 

Yemini var ezelden, yaşatmak için,

Hayata değer katar, hekimlerimiz,

Koşar gider tezelden, yeşertmek için,

Kalbi "can” diye atar, hekimlerimiz!

 

Gecesi gündüzü yok, bora ayazda,

Şifasını dağıtır, kışta ve yazda,

Dualar alıyorlar, eller niyazda,

İnsan elinden tutar, hekimlerimiz!

 

Neler çektiklerini, gel de ona sor,

Cana canlar katmayı, bil de ona sor,

Kaybolan vefaları, bul da ona sor,

Hep gönüllerde yatar, hekimlerimiz!

 

Bilinmez her marazı, bildiklerinde,

Gönlü bin parça olur, öldüklerinde,

Şifasına kavuşmuş, bulduklarında,

Elem kederi satar, hekimlerimiz!

Yazarın Diğer Yazıları