Şunu gördük

6 şubatta yaşadığımız depremler sonrası asrın felaketini, bir nevi kıyameti, dağların taşların, dahası kıtaların nasıl oynadığını, arzın 50 atom bombası tesiriyle nasılda yerinden kaydığını gördük, birimiz hepimiz hepimiz birimiz duygusunun ne kadar canlı olduğunu, cansiperane mücadeleyi, acının ve gözyaşının bir olduğunu, uzak yakın tüm milletçe elde avuçta ne varsa seferber etmeyi yek vücut seferber olmayı gördük. Sadece yurt içinden değil, vatan coğrafyamızın her yerinden acının kalbine çare olmaya koşan kadirşinas kardeşlerimizi, dünya milletlerinin insani yardım çabalarını gördük. Diplomatik görüşme trafiğini ve taziye ziyaretlerini, dil, din, ırk, mezhep ayrımı yapmaksızın hem bireysel, hem kurumsal can kurtarmaya koşanları gördük. Kamu gücünü, sivil toplum refleksini, iş dünyasının seferberliğini, sanat ve spor camiasının duyarlılığını, Afrikalı müslümaların dualarını, zengin-fakir herkesin ve herkesimin hızır gibi yetişmeye çalıştığını gördük. Medyanın 7/24 canlı yayınlarla kamuoyuna dakika dakika bilgi verme gayretini, mucize kurtuluşların mutluluğuna milyonları ortak etme çabalarını gördük. Nice ibretlik hikayelere tanık olup, yüreklere dokunan ve insanlık dersi veren, arama kurtarma ekiplerinin serdengeçtilerini gördük. "Allah'tan geldi ne diyelim” sabırla ve şükürle yaralarımızı hep birlikte saracağız diyen koca yürekli vatan evlatlarını gördük. Kumbarasın kırıp harçlıklarını depremzedeler için bağışlayan yavrularımızın paha biçilmez davranışlarını, yüce gönüllülüklerini gördük. Sorgusuz sualsiz, Anadolu'nun dört bir tarafından evlerinin ve gönüllerinin kapılarını deprem mağduru kardeşlerimize açan yurdum insanlarını gördük. Bir köpek ve bir kedinin insanlığa örnek kucaklaşmasını gördük. Dondurucu soğuğa karşı hayatta kalmaya çalışanları gördük. 

Peki başka neler gördük; sürece çomak sokmaya çalışan fırsatçılar ile akla ziyan söylemleri ve eylemleri gördük. Yağmacıları,istismarcıları, ahlaksızları, asalakları, soytarıları, yancıları, her türlü rantçıları ve türevlerini gördük. Süreçten siyasi güç devşirme çabasında olanlardan, kendini devletin yerine koymaya çalışanları, yalan haberlerle milleti provoke edip arama kurtarma çalışmalarını sabote edenleri gördük. Depremzede kardeşlerimizin duygularını istismar edip, onları türlü çamur emellerine alet etmeye çalışanlardan, sırf kara propagandadan beslenmeyi amaç edinmiş karaktersizleri,  acılarımızın üstünde  tepinenleri gördük. Sözde sivil toplum örgütü, özde sicili bozuk yamukların pirim yapma faaliyetlerini, ergen tavırlarıyla kuru gürültüden ve kalabalıktan ibaret omurgasızları gördük. Müteahhit görünümlü katilleri, bu katillere müsade eden yetkilileri, yardım ve yataklık yapan hainleri, kirli ilişkileri, ticari kaygıları ve kazançları putlaştıranları gördük. Sporu siyasallaştırma çabalarını, taraftar grupları kisvesiyle zehirini ve zihnini dışa vurmakta gecikmeyen güruhu gördük.Sosyal medyanın bir  balon olduğunu nasılda bir çöplüğe ve enkaza dönüştüğünü gördük, Hısım gibi görünen hasımları gördük. 

Ama en nihayetinde, bir çok şeyin gözden geçirilmesi gerektiğini, krizi fırsata çevirmek için kimlerin ne şekilde ve iştahla  pusuda beklediklerini, muhtemel, olası tehlikelerin hemen burnunuzun ucunda olduğunu, alınması gereken tedbirlerin, kararların hemen alınması ve atılması gereken adımların hemen atılması gerçeğini gördük. Hülasa tüm gerçeklerle ve olanca çıplaklığıyla yüzleşip yeniden bir deprem ülkesi olduğumuzu gördük. 

Şimdi her şeye rağmen, umudumuzu yitirmeden önümüze bakacağız "Her gecenin bir sabahı, her kışın bir baharı vardır” inancı ile yaralarımız sarıp dersler çıkaracağız. Selametle kalınız.

Yazarın Diğer Yazıları