AH GENÇLİĞİM AHH! (1)

Genç ve gençlik, dinamizmi, cesareti ve kuvveti temsil eder. Özellikle gelişen teknoloji çağı olan günümüz gençlerinin, ilgi alanları çok farklılıklar arzeder. Büyüklerin bu konuda fevkalade duyarlı olması gerekir. Ana babaların çocuklarına, öğretmenlerin öğrencilerine birtakım emirler verip, karşı tarafın yani çocuklarının ya da öğrencilerinin tepkilerini dikkate almamaları iletişim olarak kabul edilemez.     

Anne babalar ya da öğretmenler genelde gençlerle iletişim kurduklarını sanırlar. Ancak gençler konuşurken ikaz, önerilerde bulunma, hatırlatma, yargılama gibi pek çok iletişim engelleri ile aslında genci dinlemezler. Bu durumda genç kendini duyulmamış, anlaşılmamış ve kendisi ile ilgilenilmemiş hissederek iletişimi keser.

Sessizce dinlemeli ve bu davranışımızla onu kabul ettiğimizi göstermeliyiz. Karşımızdaki bireyi kabul ettiğimizi hissettirerek bizimle daha fazla şey paylaşmasını sağlamak için sessizlik güçlü bir söz-süz ileti olarak kullanılabilir. Hep konuşan biz olursak karşımızdaki gencin duygularını ifade etme özgürlüğünü kısıtlamış oluruz. Oysa onlar yarının büyükleridir ve onlarda gelecek bir nesil yetiştireceklerdir. Nasıl yönlendirilirse, o şekilde davranırlar. Peki, neler yapmalı, nasıl davranmalıyız?

Çözüm getirme: Bunu böyle yapmada şöyle yap
Yönlendirme: Üzüleceğine otur da ders çalış
Yargılama: Sen zaten hep kolaya kaçarsın
Eleştirme: Çocuk gibi davranıyorsun
Ad takma: Geri zekâlı, aptal
Soru sormak: Neden, niçin?
Araştırmak: O sana ne dedi?
İncelemek: Hanginiz önce söyledi?
Teşhis: Aslında sen öyle demek istemiyorsun...
Tanı koymak: Ben senin aslında neden öyle yaptığını biliyorum
Tahlil etmek: Aslında senin derdin başka...
Teskin: Aldırma boş ver
Teselli etmek: Düzelir canım, dert etme geçer, üzülme!

Konuyu değiştirmek: Başka şeylerden konuşalım gibi farkında olmadan kullandığımız iletişim engelleri ile karşımızda bize bir sorununu anlatmak isteyen gence: Anlaşılmamışlık, savunmaya girme, haksızlığa uğradığını hissetme, sorununun aslında önemsiz ve saçma olduğunu düşünme, sinirlenme, direnç gösterme, isyan, çaresizlik, kızgınlık vb. duyguları yaşatırız.

Oysa gencin yukarıda saydığımız pek çok iletişim engelindense en önce dinlenmeye, kabul edildiğini hissetmeye ihtiyacı vardır. Siz hiç bir çözüm getirme durumunda olmadan sadece sessizce dinleseniz bile gençte belli bir deşarja sebep olacağınız için başarılı olursunuz. İki şeyin elden gitmeden, değerini anlamak zordur: Biri sağlık, öteki de gençliktir. Çünkü gençlik bahar, ihtiyarlık ise kışa benzer. Öyle bir kış ki, arkasından bahar asla gelmeyecektir.
 
Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları