AKLIMIZDA BULUNSUN -1

Hayvanların dış görünüşlerine bakarak karar vermek kolaydır. Ancak insanların dış görünüşüne bakarak karar verilmez. Çünkü insanın iyi ya da kötü huylu olup olmadığı onu tanımakla mümkündür, dış görünüşüne bakarak anlaşılmaz.

İnsanın olgunlaşması, gerçek anlamda insan olması, kendisini tanıması, yani insanlık bilincine ulaşmasıyla başlar. Tarih öncesini, sürüler halinde dolaşan, ilkel insanları düşünelim. Bunlar, yemekten içmekten başka bir amaçları olmayan; bu nedenle av peşinde koşan; insandan çok bir hayvana benzeyen yabanıl varlıklardır. Ateş yakmasını, araç kullanmasını, tarımsal çalışmayı bilmiyorlardı.

Bugünkü anlamda evleri, yerleşme yerleri, aileleri yoktu. Bilinçsiz, amaçsız, başıboş bir yaşamları vardı. Bugünkü insanlık, o ilkel ortamdan bugüne nasıl geldi? Bunca gelişmeyi nasıl sağladı?
Tarih tüm bunları bize haber verir. Gelecek için ibret almamızı sağlar.

İnsanlık bu tarih sürecinde başka varlıklarda olmayan bir güce, akıl gücüne sahip olduğunu gördü. Sonra da, akıl gücünden yararlanarak dünyayı yöneten ana kuralları tanımaya çalıştı. Deneyler, gözlemler yapa yapa, bilimleri tanıdı. Bilimin ve tekniğin yardımıyla da bugünkü uygarlık düzeyine geldi.

O zaman uygar insan, kendini sevdirendir. İnsanın kendini sevdirmesi tatlı diliyle olur. İnsanları diğer canlılardan ayıran özelliği; düşünebilmesi ve konuşabilmesidir. İnsan ne kadar iyi niyetli ne kadar tatlı dilli olursa çevresinde o kadar sevilir ve o kadar değer görür.

Toplumda sevilip, sayılan insan olmak isteyenler kimseyi kırmamaya, saygılı davranmaya özen gösterenlerdir. Bir olayda yaşanan gerginlik, kızgınlık en gerekli yerde sorunu çözümsüz bırakmaya sebep olur.

Bunun için sorunları çözerken mantıklı, duyarlı, karşınızdakine anlayışlı tutumlar içinde olmamız gerekmez mi? Hani medeni insan dedik ya… Aksi takdirde anlaşmazlık doğar ve yapılacak iş veya anlaşmalar bozulur.

İki kişi arasındaki kırgınlığın giderilmesi için kırgınlık nedeninin giderilmesi gerekir. Bozulan bir iş nerede kalmışsa, düzeltilmesine oradan başlanır. Yani sorunun kaynağına inilmelidir. Kişi hangi konudan rahatsız oluyorsa, o olayın bir kere çözülmesi ve açığa kavuşturulması gerekir.

Örneğin kişi, sürekli sağlık sorunları taşıyorsa doktora gider ve tedavi olur. Olmadı takdirde yaşam çizgisi tehlikeye girer. Kişi kiminle arkadaşlık ederse ondan kendisine birtakım huylar geçer: Kötü arkadaştan kötü, iyi arkadaştan iyi…

İnsan kiminle arkadaşlık ederse onun huylarını, davranışlarını öğrenir ve benimser. İyi insanlarla arkadaşlık eden iyi huylar edinirken; kötü niyetli kişilerle arkadaşlık yapanlar kötü, zararlı davranışlar kazanır.

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları