AKLIMIZDA BULUNSUN -2

Bir kimseye ölçüsüz, ağır sözler söylemek, hakaret etmek doğru değildir. O da ağır sözlerle karşılık verir. Karşısındakine istediği gibi konuşan; ölçüsüz, saygısız sözler söyleyen, bir zaman gelir bundan daha ağır sözleri duyar. Çünkü karşısındaki her şeyi sessizce karşılayacak değildir. Kızacak, sinirlenecek o da, daha ağır biçimde karşılık verecektir.

Öyleyse ölçülü konuşmasını bilmeliyiz. Başkasına saygısızlık etmekten, küçük düşürmekten kaçınmalıyız. Karşımızdaki kişiye ölçüsüz, ağır, hakaret dolu sözler söylememeli ya da kötü davran-mamalıyız. Çünkü böyle davranırsak karşılığında o da bize hiç hoş olmayan davranışlarda bulunup, ağır sözler söyleyebilir.

Bir şeyi istemem diyen, fırsat bulunca, bakarsınız ki aşın istekli olandan daha çok o şeyi isti-yormuş. Herhangi bir şeyi istemediğini söyleyen kişi aslında istediğini açıkça dile getiren kişiden daha istekli olabilir.

İnsanlar, zor durumda kaldıklarında utandıklarından karşısındakinden, yakınından yardım isteyemeyebilir. Buna rağmen sıkılarak, utanarak birinden yardım istediğinde ise yardım edecek kişi bunu yapabilecekken yapmazsa utanılacak duruma kendisi düşer.

Çünkü zora düşerek bir şey istemenin getirdiği üzüntü, var olup ta vermeyenin duyacağı sıkıntıdan daha azdır. Birinden bir istekte bulunmak kolay değildir. İstekte bulunan utanır. Buna karşılık, vermeyenin daha çok utanması gerekir.

Diyelim ki bir arkadaşımız bizden kalem istedi. Kalemimiz olduğu halde bu isteği "yok" diye karşılamak doğru değildir. Unutmayalım ki, dünyanın en güzel işi, gerektiği zaman birine yardımcı olmaktır.

Kavga edenlerden biri aman dilerse artık çekişme olmaz. Yine de bu kavganın şiddetine göre değişir. Genellikle yaptıkları hatalardan dolayı özür dileyen kişiler, bu kavganın büyümesini önlemiş olurlar.  Karşı tarafın öfkesi de böylece sona erer.

Kızışmış bir kavgada ya da bir tarafın büyük zarara uğrayacağı bir işlemde meram anlatmaya fırsat kalmadan, olacak olur. Bütün mesele olayı bu noktaya getirmemektir. Yoksa öfke, kişilerde mantık bırakmaz ve öfkesine yenilerek ya zarar verir ya da zarar görür.

Her şey onu tam anlamıyla bilen ondan tam anlamıyla yararlanan kişiye yakışır. Yapmak istediği şeyi tam anlamıyla bilmeyen kişi o işin hakkını tam olarak vermezse sonucundan da istediği faydayı sağlayamaz.

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları