ANA-BABA KUTSALDIR

Ana babayı beğenmemek, onlara saygısızlık etmek, insanlıkla bağdaşmaz. Önümüze konulan ekmeğe "kuru", ayrana "duru" demek; bu nedenle sofrayı terketmek, ana babaya saygısızlıktır. Sofraya yenmek için bunlar getirildiğine göre, başka bir yiyecek yok demektir. Olsaydı, kuru ekmek yerine tazesi, su gibi ayran yerine, daha iyi ayran konulurdu.

Çünkü hiçbir ana baba, çocuğundan daha iyi bir yiyeceği esirgemez. Ana babalarının yoksulluğundan, düşkünlüğünden utanan çocuklar vardır. Arkadaşlarının ana babaları varlıklıdır. Sofralarında çeşit çeşit yiyecekler vardır. Her gün değişik giysiler giyip gezerler. Bol bol para harcarlar. Bunları gördükçe, aşağılık duygusuna kapılırlar. Giderek ana babalarını da sevmez olurlar.

Biraz düşünürlerse, hiçbir insanın, ana babanın, isteyerek yoksulluğu seçmeyeceklerini anlarlar. Yoksul olmak, çoğu zaman elimizde değildir. Yoksulluk, toplumsal düzensizliklerin sonucudur.

Toplumdaki düzensizliğin, adaletsizliğin suçunu, ana babalarımıza yüklemek, insafla, gerçekle bağdaşmaz. Ana babalarımızın bizlere hazırladığı imkânları, nimetleri beğenmiyorsak, onlara kızacağımıza oturup düşünelim. Bu imkânları genişletmenin, nimetleri çoğaltmanın yollarını arayalım.

Ağlarsa anam ağlar, kalanı yalan ağlar!

Bizi hiç kimse anamız kadar sevmez, düşünmez. Anaların çocukları için yapmayacağı özveri yoktur. Ananın ağlaması içtendir. Başkalarının ağlaması bir anne kadar içten olamaz. Anneler için dünyadaki en değerli varlık çocuklarıdır. Dünyaya getirdiği ondan itibaren çocuğunu bir kalkan gibi her türlü kötülükten korumaya çalışır.

İnsanın başına kötü bir olay geldiğinde çevresinde bulunan insanlar üzülürler ama yaşanan bu olayı yüreğinde hisseden annedir. Çünkü anne evlâdının asla üzülmesine asla dayanamaz. Kişinin derdini yürekten paylaşan tek varlık anasıdır. Hiç kimse ona anası kadar içten yanmaz. Başkalarının üzülmesi yüzdendir.

Ananın bastığı yavru incinmez:

Analarımız bize bazen bağırıp çağırırlarsa da, bundan incinmemek gerek. Çünkü onlar ne yapıyorlarsa, iyiliğimiz için yapıyorlardır. Mutlaka bir eksiğimiz vardır. Bir suç işlemişizdir. Onun için bize kızmış olabilirler. Onlara gücenmemeliyiz. Önemli olan, onları kızdıracak davranışta bulunmamaktır.

Anneler çocuklarının iyiliği için sırasında sert davranıp, azarlayabilirler. Fakat anne sevgisi, sıcaklığıyla çocuk, yine annesine sığınır. Aslında çocuklarını azarlayan büyükler, daima onların iyiliğini düşünürler. Annenin acı sözü, dayağı çocuğuna ağır gelmez. Çünkü anne bunları onun iyiliği için yapar. Anne çocuğunu öyle korur ki üzerine basması gerektiği zaman bile incitmeyecek biçimde basar. İncitse de çocuk bunu bildiğinden incinmemiş gibi davranır.

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları