AR DÜNYASI DEĞİL KÂR DÜNYASI

Dünya gerçekten, hem ahret ve hem de dünya için kâr etme yeridir. Ancak, hiçbir canlının hak ve hukuku çiğnemeden kâr yoluna gidilmelidir. Bazı çıkarcı insanların söylediği gibi “Ar dünyası değil, kâr dünyası” felsefesi çok yanlıştır.

Bunun en güzel örneğini İbnu Mes'ud (ra) anlatıyor: "Resûlullah (as): "Allah'tan hakkıyla hayâ edin!" buyurdular. Biz: "Ey Allah'ın Resulü, elhamdülillah, biz Allah'tan hayâ ediyoruz" dedik. Ancak O, şu açıklamayı yaptı:

"Söylemek istediğim bu (sizin anladığınız hayâ) değil. Allah'tan hakkıyla haya etmek, başı ve onun taşıdıklarını, batını ve onun ihtiva ettiklerini muhafaza etmen, ölümü ve toprakta çürümeyi hatırlamandır. Kim ahreti dilerse dünya hayatının ziynetini terketmeli, ahreti bu hayata tercih etmelidir. Kim bu söylenenleri yerine getirirse, Allah'tan hakkıyla hayâ etmiş olur. "
Tirmizî, Kıyâmet 25, (2460).

İnsan hakları, iyi kişiler için kutsaldır. Hayâyı hiçe sayıp, kâr gelsin de nasıl gelirse gelsin, diye düşünmek ve bunu da “Ar dünyası değil, kâr dünyası” felsefesiyle buluşturup, onaylamak doğru değildir. Çünkü edepsizlik ve çirkin söz girdiği şeyi çirkinleştirir.

Hayâ ise girdiğin her şeyi güzelleştirir. Üstelik hayâ imandandır. İman (sahibi) ise cenneti hakeder. Allah indinde kişinin yuttuğu en sevaplı yudum, Allah'ın rızasını düşünerek kendini tutup, yuttuğu öfke yudumudur. Bu da onun hayâ örneğidir. Hoca Nasreddin'in dediği gibi… Zengin bir medrese öğrencisi bir gün Nasrettin Hoca'ya 500 kuruş vererek:

-  Hocaefendi, şu parayı al da beş vakit namazını kıldıktan sonra bize dua et! Demiş. Hoca bu paranın içinden 50 kuruş ayırarak 450 kuruşu medrese öğrencisine geri vermiş ve ona:

-  Geceler kısa, boş boğazların uykusu o nispette uzun olmakla Allah affetsin bendeniz ekseriya sabah namazına kalkamıyorum. Kuşluk zamanı kaza ediyorum. Bu yüzden sabah vaktinin ücretini tam almağa Cenab-ı Hak'dan hayâ ederim, cevabını vermiş.

Hayâ, edebi gereği utanmaktır. İhlas, sadakat, vefa ve gıybet etmeme, su-i zanda bulunmama gibi şeyler, inanan her insanın, hayatına hâkim kılmak zorunda olduğu, güzel hayâ ile ilgili esaslardandır.

Ar, utanma duygusu. "Edep, mahcubiyet, utanmak; ar ve namus; nefsin çirkin şeylerden sıkılması ve bunun için kötü şeylerdi terketmesi. Hoş ve güzel olmayan bir olayın ortaya çıkmasından kalpte meydana gelen bir incelik ve ıstıraptır. Hayâ herkese nasip olmayacak kadar değerlidir.

İnsan kulluğu terk ettiği ölçüde hayvanlığa yaklaşır, kendisi için hazırlanan makamdan ve takdir ölçülerinden aşağıya düşer. Hâsılı, hayâ uçtu mu, belâ konar. Çünkü hayâ iyiliklerin anası, değerlerin altın madeni, yükselmenin de merdivenidir.

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları