ARKADAŞ DEYİP GEÇME -1

Arkadaş, sosyal hayatımızın kopmayan ve hep yanımızda olan iyi insanlardır. Kötü insanlara “arkadaş” denilmez. Mümkün olabildiğince onlardan yani kötülüğü adeta meslek edinen arkadaşlardan uzak durulmalıdır.

Arkadaş, bize inandığına, inandığımız kimsedir ama “sakın onu denemeye kalkma!” Derler. Denemeye kalkarsan çabuk kaybedersin. Arkadaşlık, her zaman gölge veren bir ağaç gibidir. Lakin yine de dikkat etmek gerekir çünkü is'in yanında duran is, mis'in yanında duran mis kokarmış.

Hani buna benzer bir atasözü vardır: “Attar ile konuşan gülyağı, kasapla konuşan içyağı kokar”. Diye… Tercihleri çok yine de araştırarak yapmalıdır. Yani arkadaş seçiminde çok titiz olmalıdır. Bu titizlik kusur aramak şeklinde değil, o kişinin iyi mizacı ile ilgili olmalıdır.

Çünkü onlar inandığımız ve güven duyduğumuz kişilerdir ve onlara her zaman ihtiyaç hissederiz. Öyle anlar yaşarız ki, bazen bunaldığımızı ve hatta hayattan ümidi kestiğimiz anlar gelebilir veya ödeyemediğimiz bir borcumuza karşılık yardım talep edeceğimiz durumlar olabilir.

Böyle hadiselerde en yakınımızda bulunan arkadaşlarımızdan yardım isteriz. İyi arkadaş bir değil, binlerce can kurtarabilir ve çok iyiliğini görürüz. Arkadaşlık çok hassas bir ilişkidir ve çok dikkat edilmelidir. Arkadaşlık kurarken seçici olmalıdır.

Çünkü ilk başka karakter uyuşmazlığı, ardından birçok yanlışı da beraberinde sürükleyebilir. Ancak bunu yaparken de, karşı tarafta çok ta kusur aranmamalıdır. Zira kusur, insanoğlunun bilerek ya da bilmeden işlediği hatalardır ve herkeste olabilir.

Arkadaş seçiminde en çok dikkat edilmesi gereken husus, o kişinin ahlaki yapısıdır. Ahlaksız bir arkadaş nasıl anlaşılabilir diye düşünmeye gerek yoktur. Çünkü o kişinin toplum kurallarına, aile yapısına, dinine ve milli duygularına karşı bakış açısı çok önemlidir.

Bir de kötü alışkanlıkları var ise, onu asla saklayamaz. Örneğin; içki içiyordur, kumar oynuyordur veya gayri meşru ilişkilerde bulunuyordur. Bunlar her halükarda, iyi olabilme özelliklerini yitirten hasletlerdir.

Bütün bunlar çocuklarına karşı, ebeveynin dikkat etmesi ve takip altına alması gereken görevleridir. İlgisiz kalındığında sonuçlarına da katlanması gerekir. Zira çocuklar, hayatın gerçeklerine henüz biliyormuş gibi gözükseler de, tecrübe her zaman işe yarar.

Arkadaşlık en güzel duygularımızdan biridir, yabana atmamak gerekir. Hele “arkadaş” kavramını küçümsememek ve arkadaşlık ilişkilerinden uzak durmamak lazımdır. Kötü karakterli bir genç varmış. Bir gün babası ona çivilerle dolu bir torba vermiş ve:

"Arkadaşınla tartışıp, kavga ettiğin her zaman bu tahtaya bir çivi çak" demiş. Genç ilk gün tahtaya 37 çivi çakmış. Sonraki haftalarda kendi kendini kontrol etmeye çalışmış ve geçen her gün daha az çivi çakmış.  

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları