BABAM VE OĞLUM!

Şu anlatacağım hikâye babalar ve oğulları için… Bir baba ve oğlunun hikâyesi… Efendim! Evladın eşi kayınpederini bir türlü yanında istemiyordu. Bu yüzden karı-koca kendi aralarında çok kavga ediyorlardı.
Sonunda gelin isyan bayrağını çekip: "Ya ben giderim, ya da baban bu evde kalmayacak" diyerek eşinden ayrılmayı göze aldı. Evlat kendi çocuklarını düşündü. Çaresizlik içinde ne yapacağını düşündü ve kendince bir çözüm yolu buldu.
Yıllar önce avcılık merakı yüzünden kendisi için yaptırdığı kulübe tipi dağ evine götürecekti babasını. Haftada bir uğrayacak ve ihtiyacı neyse karşılayacak, böylelikle eşiyle de bu tür sorunlar yaşamayacaktı.
Derken dediğini yaptı. Yatalak babasını arabasına bindirerek yola koyuldu. Korkunç bir soğuk vardı. Yanında getirdiği küçük oğlu: "Baba nereye gidiyoruz?" diye sordu ama cevap vermedi. Fakat babası meseleyi anlamıştı.
Saatler süren zorlu yolculuktan sonra dağ evine ulaştılar. Babasına bir yatak hazırladı ve sırtına alarak yatağına yatırdı. Dağ evinin içi çok soğuktu. Babası ise yıllarca emek verdiği oğlu tarafından bir barakaya terk edilmenin üzüntüsüyle için için ağlıyordu.
Evlat küçük oğlunu yanına alıp arabaya bindiler. Sonra oğlunu arabada bırakıp tekrar indi arabadan… Koşarak babasının yanına gelip sarıldı, öptü, kokladı ve ağlayarak çıktı dağ evinden… Arabaya geldiğinde oğlu da ağlıyordu.
Oğlu: “Dedemi neden terk ettin baba? O soğukta ne yapacak? Ona kim yemek verecek?” Diye arka arkaya sorular sordu ama evlat cevap vermek yerine hareket etti. İçi içini kemiriyordu. Vicdanı rahat değildi. Zira karısını çok seviyor ve ondan ayrılmak istemiyordu.
Sonunda oğlu ağlamasını keserek öfkeli bir sesle babasına bağırdı: "Baba sen yaşlandığında bende seni buraya mı getireceğim" dedi. Arabanın içi adeta dışarıdan daha soğuk oldu. Dünyası başına yıkıldı, babasını terk eden evladın...
Daha fazla düşünmeden aniden arabanın yönünü dağ evine çevirdi. Deli gibi sürmeye başladı arabayı… Nihayet dağ evine ulaştı. Hızla indi arabadan… Koşarak babasının yanına gitti. Kendi oğlu da peşinden…
"Beni affet baba" diyerek babasının boynuna sarıldı. Baba oğul sıkı sıkı sarılmış ve çocuklar gibi hıçkıra hıçkıra ağlıyorlardı. Oğlu "Baba beni affet, sana bu muameleyi yaptığım için beni affet" diye yalvarıyordu.. Babası oğlunun bu sözlerine en anlamlı cevabı veriyordu...
"Geri geleceğini biliyordum yavrum. Ben babamı dağ başına atmadım ki, sen beni atasın... Beni bu dağda bırakamayacağını biliyordum."
Efendim! Fazla söze ne gerek var ki… Hiç evlat babasından vazgeçebilir mi? Geçerse bir iman eksikliği var derim. Başka eksiklik aklıma gelmiyor.
Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları