BİRBİRİMİZİ TAŞLARKEN ELOĞLU…

Efendim! Bilim adamlarının bildirdiğine göre, her yıl 10 milyon tondan fazla göktaşı Dünyamıza düşmekte, ancak atmosfere girdiklerinde, sürtünmenin de etkisiyle, dünya yüzeyine düşene kadar birçoğu kül olmakta imiş. Bir başka deyişle atmosferin koruyucu etkisi dünyamız olası tehlikelerden koruyor.

Tabi koruyamadığı göktaşları da var. Nitekim daha önce Dünya'ya düşen bazı göktaşlarının dünya'nın jeolojik ve ekolojik yapısında, önemli değişikliklere neden olduğu bilinmektedir.
Bunlardan biri 20. yy başında Sibirya'da Tunguska'ya düşen 60 km. çapında olduğu tahmin edilen göktaşı…

Bu göktaşı 2000 km2'lik ormanı yok etmiş ve Hiroşima'ya atılan atom bombasının bin katı büyüklüğünde bir patlamaya neden olmuştu. Tahminlere göre aynı taş, örneğin Eyfel Kulesinin tepesine düşmüş olsaymış, tam on milyon kişinin yok olması içten bile değilmiş…        

Dünyaya derin şekilde etki edebilecek felaket ihtimallerinin ne derece büyük olduğunu gösteren Tunguska asteroidinin Dünya'ya çarpması ile gelişen olaylar şu şekilde olmuş; 30 Haziran 1908 gününün erken sabah saatlerinde Orta Sibirya göklerinde seyretmekte olan kocaman bir alev yumağı görülüyor ve büyük bir patlama oluyor.

2000 kilometrekarelik bir ormanlık bölgeyi yerle bir ettiği gibi yerkürenin çevresini iki kez dolaşan atmosferik bir şok meydana getiriyor. Ardından iki gün süreyle atmosfere öylesine incecik bir toz yayılıyor ki, olay yerinden 10.000 km. ötede olan Londra sokaklarına düşen ışık parçaları altında gazete zor okunabiliyor.         

O günün dehşetini yaşayan insanların karşılaştıkları bu felaketle ilgili açıklamaları gerçekten kayda değer…    "Evimin sundurmasında oturuyordum. Kahvaltı zamanıydı. Kuzeye doğru bakıyordum. Birden gökyüzü ikiye bölündü... Ve ormanın kuzey bölümünde gök ateşler içindeydi. O anda gökte bir gürültü koptu.
    
Sundurmadan fırladığım birkaç metre ötede yere kapaklanmış buldum kendimi. Bir an kendimden geçmişim. Karım koşup beni kulübeye taşıdı. Gümbürtünün ardından gökten sanki yağan taşların sesleri ya da kurşun sesleri geldi. Yer sarsıldı."

Efendim! Uzun lafın kısası, NASA astronotlarına “gök taşı eğitimi” veriyor. Hedef olası tehlikede gök taşlarını yok edebilmek… NASA şu anda 400’den fazla, Dünya’yı yok edebilecek potansiyeldeki gök taşını inceliyormuş. Maksat, dünyaya zarar vermesin diye onların yönünü değiştirebilmek…

Eh, ne diyelim! Aklı veren Allah, sabrı veren Allah, başımıza günlük otuzbin taş yağdıran Allah! Ama merak etmeyin, korkmayın! Zira söz konusu gök taşlarının pek çoğu, düşük seviyelerde risk taşıdığına göre, bize düşen görev nedir?

Bizler birbirimiz taşlarken, eloğlu büyük büyük göktaşlarıyla uğraşıyor! Nasılsa birbirimizi taşlamak, hoşumuza gidiyor… Söylemedi demeyin bu onlarında işine geliyor ha!

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları