BİTMEYEN ÇİLE -2

(2 Şubat 1982'de darbe ile başa gelen Suriye Devlet Başkanı Hafız Esed, kendi vatandaşı olan 30 bin Hama'lı Müslümanları şehit etmişti.  Hafız Esed akciğer kanserinden ölünce, babasından devraldığı katilliği ikiye katlayarak tüm dünya Müslümanlarını kanser eden Beşar Esed, bu şehit sayısını ikiye katladı. Bugün 2 Şubat 2013… Müslüman şehitleri 31.nci yılında rahmetle anıyoruz.)

Hani müminler bir binanın tuğlaları gibi birbirini desteklerdi ya, hani kardeştik ya; ağlayan gözleri bile silemez olduk. Küçük bir kızın çırpınışlarına heyhat öbür karanlık köşesinde kaldı dünyanın…

Ey imdat isteyen küçük kız! Her dokunduğumda çocuğuma hep sen varsın aklımda… Babanın seni kucakladığı gibi kucaklıyorum yavrumu… Onun yanaklarında senin gözyaşlarını içiyorum!

Suriye'deki olaylar ne anlatılır, ne de yazılır… Onu ancak canıyla, namusuyla yaşayanlar bilir… Lise çağındaki öğrencileri slogan attıkları için tutuklayıp işkence altında tırnakları sökülüyorsa, bu nasıl acıdır bilir misiniz?

Ya Kundaktaki bebekleri, çocukları özellikle yakın mesafeden gözlerinden vurmalarını? Alt çenelerini koparmalarını… Bunları resimlemeye içimiz elvermiyor ki görüntüleyelim.

La ilahe illalah Muhammeden Resulullah yerine, şakağınıza namlular dayansa, La ilahe illa Beşar Esad dedirtse, söyler miydiniz? Yine de söylemeyen din kardeşimizin, Hz. Bilal'in “Ehad, Allah birdir” dediği gibi: “La ilahe illalah Muhammeden Resulullah” Diyerek şehid edildiğini nasıl karşılarsınız?

Camide namaz kılarken katliam bombası üzerinize düşse, Nusayrinin gafil kafası kanlı postallarıyla gelip, namazı taklit edip ağızlarındaki sigarayla alaya alsa; Suriyeli bacım Kuran okuyor diye beş tane salyalı namusunu kirletse, vicdanlarda bir katrecik merhamet duygusu taşıyanların bile yürekleri paramparça olurdu.

Zor günlerinde kardeşlerinin yanında olmayanlar, bugün değilse ne zaman kardeşliklerini hatırlayacaklardır? “Yaratılanı yaratandan ötürü sevdiğini söyleyenler” Suriye'nin mazlum halkına karşı daha ne kadar sevgisiz ve merhametsiz olarak, hiç olmazsa duasız mı sabahlayacaklardır?

Ey Filistinli çocuk! Senin de mi babanı aldılar. Zindanlar dar geldi, darağacına mı gitti yoksa kurşunlara mı hedef oldu? Sen kurşunlara, füzelere, tanklara ağır silahlara karşılık taş atmaya devam et.

Olur ya bir zalimin başını ezersin! Ben televizyonlarda ve dünya içkili masalarda İsrail yönetiminin savunmasız Filistin halkına karşı yürüttüğü insanlık dışı katliamı konuşalım. Çözümler üretelim. Tepkiler verelim. Yaldızlı pankartlara lanetler yazalım. Ama sen, bizlere bakıp ta umutla!

Ey Filistinli baba! Daha akıl baliğ olmayan çocukların İsrail askerleri tarafından büyük bir soğukkanlılıkla, kurşun yağmuruna tutularak katlediliyor ya, bizler haberlerden duyuyoruz. Sadece biz değil bütün dünyada protestolarla karşılıyor. Ama sen, bizlere bakıp ta umutla!

Devam edecek

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları