BÜYÜK MAHKEME VİCDAN

Vicdan, insanı diğer canlılardan ayıran en büyük özelliği... Yaşananlar karşısında duyarlılığı ve tepki göstermeyi, doğrunun, haklının, ezilenin yanında olmayı zorunlu kılarak bize insan olduğumuzu anımsatan; belki de bizi insan yapan en değerli varlığımız. Buna kalp gözü veya basiret veyahut sadece kalp de denilir.

Üstelik dini, dil, ırk, ulus, bölge, kültür farkı gözetmeksizin dünyanın her yerinde aynı biçimde algılanan evrensel bir insani yanımız… Bulma, bir şeyi bir halde görme; kalple hissetme, duygu; kendinden geçme, dalma; iyiyi kötüden ayıran ve seçen bir yapıya sahip olan kalpteki gizli his. İnsanın maddî olan vücudundan başka ruhî yönü de vardır.

Bilinç ve iradeden başka, iyiliğe, mutlak adalete ve güzelliğe, hayır ve fazilete doğru temayül ve özleyiş; sevinme, üzülme, beğenme: nefret etme, istikbal endişesi, beka ve edebiyete meyil ve sevgi, emniyet hissi; hayâ, insaf, merhamet, adalet, vicdan azabı çok darda kaldığında inançsız bile olsa Allah'a sığınıp yalvarma gibi duygular vardır.

Merhametse, haksızlık ve kötülük karşısında üzülme, iyilik karşısında safa bulma gibi deruni hislerin kaynağı ruhun vicdan denilen bir yönüdür. Akıl da vicdan gibi ruhun bir özelliği ise de her ikisi arasında bazı farklar vardır: Akıl ve şuur, küçüklükten itibaren çalışmaya başlar. Olaylar ve değerlerin bilgisi akıl yoluyla elde edilir.

Vicdan, çocukluğun başlangıcında ve her zaman ve her kimsede açığa çıkmaz. Vicdanları katılaşmış olanların vicdanlarından merhamet sızmadığı halde, akılları çalışır. İnsan ruhunun bir özelliği olan vicdan, hak ile batılı, hayır ve şerri tanır ve birbirlerinden ayırıp seçer.

İyilikler karşısında hoşnut olur ve safa bulur. Kötülüklerden dolayı sıkılır ve üzüntü duyar; imansızlık sebebiyle bulanır ve neticede kendisini büsbütün kaybeder. Demişler ki: “Kanun olmasa da vicdan vardır. Müftü sana fetva verse de, sen bir de vicdanına sor.” İşte bir vicdan, merhamet ve fedakârlık örneği:

Türkiye'deki metapsişik biliminin öncüsü olan Dr. Bedri Ruhselman  bir gün çay yapmak için çaydanlığını ocağa koyar ve o sırada gazın yandığı kısımlara yakın bir yerde bir örümcek görür. Meğer örümcek, epeyden beri kullanılmayan bu yeri kendisine yuva yapmış ve yavrulamış.

Hayvan yuvasına doğru hamle yapar, ilerler, ayakları yanar, giderek esmerleşmeye başlar, kurşunileşir ve kendisini kaybeder. Yani sırf yavrularını kurtarabilmek için kendisini feda eder. İstese çıkıp gidebilirken bunu yapmaz.

Bir anne örümceğin kendini nasıl feda ettiğinin, yok ettiğinin bir misalidir. Vicdan en büyük mahkemedir. Vicdan terazidir. Temiz bir vicdan kadar yumuşak hiç bir yastık yoktur. Vicdanımız yanılmaz bir yargıçtır, biz onu öldürmedikçe…

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları