ÇOCUK DEYİP GEÇMEYİN!

Bir ağacın, nesil ve türünü devam ettirmesinde, çekirdek ve tohumu ne ise, insan nesli ve türünün devamında da çocuk aynı şeydir. Çocuklarını ihmal eden milletler inkıraza, onları yabancı ellere ve yabancı kültürlere terk edenler de özlerini kaybetmeye mahkûmdurlar.

Bugünün nesillerinde görülen fenalığın, bir kısım idarecilerde müşahede edilen yetersizliğin ve milletçe çekilen sıkıntıların mesulleri, otuz sene evvelki hâkim unsurlardır. Çeyrek asır sonraki her türlü facia ve faziletler de, bugünkü nesillerin talim ve terbiyesine derpiş edenlere ait olacaktır. Geleceğini teminat altına almak isteyen her millet, sağa sola harcayacağı zaman ve enerji kadar bir kısım imkânları da, yarının büyük insanları olacak çocukların yetiştirilmesine sarf etmelidir.    

Günümüzde toplumun yüz karası sayılan; şerliler, anarşistler, ayyaşlar, morfinman ve esrarkeş-ler, düne kadar terbiyelerinde ihmal gösterdiğimiz çocuklardır. Bilmem ki, bugünkü ihmallerimiz yüzün-den, yarın sokaklarımızı ne türlü nesillerin dolduracağını hiç düşündük mü?

Yarının kaderine, teknik ve teknolojik üstünlüğe sahip olan milletler değil; izdivaç müessesesini ciddi olarak ele alan ve kendi nesillerini insanlığa yükseltmesini bilen milletler hâkim olacaktır. İzdivaç ve doğum meselesini ciddi olarak ele alamamış, kendi terbiye felsefesiyle kendi nesillerine sahip çıkamamış milletler, bugün olmasa da yarın, zamanın insafsız dişlileri arasında eriyip gitmeye mahkûmdurlar.

Eğer Bir çocuk sürekli eleştirilmiş ise, kınama ve ayıplanmayı öğrenir. Çocuklarınıza karşı aklınızı kullanınız (öğüt veriniz), fayda etmezse kalbinizi kullanınız (dua ediniz), o da fayda etmezse elinizi kullanınız. Eğer Bir çocuk alay edilip aşağılanmış ise, sıkılıp utanmayı öğrenir. En büyük çocuğunu uslandır ki, en küçüğü ona bakarak gayrete gelsin ve doğru yoldan gidebilsin.

Eğer bir çocuk kin ortamın da büyümüş ise, kavga etmeyi öğrenir. Çocuğunu herkesin karşısın-da azarlayan ve cezalandıran baba, onu isyancı ve sevgiden yoksun bir hâle getiriyor, demektir. Eğer bir çocuk devamlı utanç duygusuyla eğitilmiş ise, kendini suçlamayı öğrenir. Çocuk karalanmamış bir beyaz sayfadır. Onu iyi şeylerle doldurmak ana, baba ve hocanın vazifesidir.

Eğer bir çocuk hoşgörü ile yetiştirilmişse sabırlı olmayı öğrenir. Çok yaşlının içinde bir çocuk âlim olur, çok çocuğun içinde bir yaşlı sabiye döner. Eğer bir çocuk desteklenip yüreklendirilmiş ise kendine güven duymayı öğrenir. Çocukluk hali, hiç bir şekle girmemiş demire benzer: İyi bir sanatkârın elinde, istenilen şekil verilebilir.

Eğer bir çocuk övülmüş ve beğenilmiş ise takdir etmeyi öğrenir. Yuvada temel erkeğin, çatı kadının, sıcaklı ve neşe de çocuğun eseridir. Çocukların geçimini temin babadan, terbiyesi anneden beklenir. Eğer bir çocuk hakkına saygı gösterilerek büyütülmüş ise adil olmayı öğrenir. Çocuğu kötü işten men etmek istersen küçükken, karını da ilk sırada, menetmelisin.

Eğer bir çocuk güven ortamı içinde yetişmiş ise, inançlı olmayı öğrenir. Çocuk, ilk önce terbiye ve bilgiyi, ana kucağında ve baba ocağında alır. Eğer bir çocuk kabul ve onay görmüş ise, kendini sev-meyi öğrenir. Aşırı dayak, terbiyeliyi terbiyesiz eder; terbiyesizin terbiyesizliğini artırır. Eğer bir çocuk ailesi içinde destek ve arkadaşlık görmüş ise, dünyada mutlu olmayı öğrenir.

Çocuklar küçük sultan, büyük düşmandırlar. Çocukların, öğütten çok iyi örneklere ihtiyaçları vardır. Serseri kimdir? Cahil bırakılmış çocuğun büyümüşü. Çocuk büyütmek, ona bizsiz yaşamayı öğretmektir. Çocuk için en büyük acı annesiz kalmaktır. Kısaca biz ne isek çocuk o olur

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları