ÇOCUKTUR DEYİP GEÇMEYİN!

Yarının kaderine, teknik ve teknolojik üstünlüğe sahip olan milletler değil; izdivaç müessesesini ciddi olarak ele alan ve kendi nesillerini insanlığa yükseltmesini bilenler hâkim olacaktır. İzdivaç ve doğum meselesini ciddi olarak ele alamamış, kendi terbiye felsefesiyle kendi nesillerine sahip çıkamayanlar, bugün olmasa da yarın, zamanın insafsız dişlileri arasında eriyip gidecektir.

Bir ağacın, nesil ve türünü devam ettirmesinde, çekirdek ve tohumu ne ise, insan nesli ve türünün devamında da çocuk aynı şeydir. Çocuklarını ihmal eden milletler inkıraza, onları yabancı ellere ve yabancı kültürlere terk edenler de özlerini kaybetmeye mahkûmdurlar.

Madem öyle, meğerse böyle imiş diyerek dikkatle okuyalım:

Eğer bir çocuk kınanarak yaşarsa suçlamayı öğrenir.
Eğer bir çocuk düşmanca davranışlar içinde yaşarsa kavga etmeyi öğrenir.  
Eğer bir çocuk alay edilerek yaşarsa sıkılganlığı öğrenir.
Eğer bir çocuk utanç içinde yaşarsa suçluluk duymayı öğrenir.
Eğer bir çocuk hoşgörüyle yaşarsa sabırlı olmayı öğrenir.  
Eğer bir çocuk teşvik edilerek yaşarsa güvenmeyi öğrenir.
Eğer bir çocuk değer verilerek yaşarsa saygı duymayı öğrenir.
Eğer bir çocuk eşitlik ortamında yaşarsa adaleti öğrenir.  
Eğer bir çocuk güven duygusu içinde yaşarsa inanmayı öğrenir.
Eğer bir çocuk beğenilerek yaşarsa kendisinden hoşlanmasını öğrenir.
Eğer bir çocuk kabul ve dostluk yaşarsa dünyada sevgi aramayı öğrenir.

Hülasa çocukların öğütten çok iyi örneğe ihtiyaçları vardır. Çocuğun aynası aynı zamanda ilk öğretmenleri anne ve babasıdır. Bu aynadan daima güzel şeyler görmelidir. Çocuklarınıza vereceğiniz en güzel ve değerli hediye ilgi ve zamanınızdır.

Hani hep anlatılır ya, işlerinden dolayı çocuğuna ilgisiz kalan bir babanın hikâyesini… Bir akşam yorgun argın evine gelen babanın tek derdi yemek ve televizyon… Artık hangi programa düşkünse… Gözleri hep orada…

Oğlu çekinerek der ki: “Baba! Senin çalıştığın iş yerinde saat ücretin ne kadar?” Baba bu soruya şaşkın! “Anlamadım?” Der. Çocuk devamla “Yani saat ücretin her ne ise onu sana ben versem, bir saatliğine benimle ilgilenir misin?”

Baba hatasını anlar ve oğluna sarılır. O gün akşamdan itibaren artık çocuğu ile ilgilenmeye daha çok özen gösterir. Her baba böyle anlayışlı mıdır dersiniz?

Çocuklar, hayat piyangosunun çok pahalı alınmış biletleridir. Bu bilete büyük ikramiye vurması ya da boş çıkması sizin elinizdedir. Çocuklar donmamış beton gibidir. Üzerlerine ne düşse iz yapar.

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları