DEYİMLERLE YAŞAMAK -2

Hırs ile kalkan zarar ile oturur:

İnsanlar yaşadıkları kötü bir olay karşısında hemen duygularına kapılıp öfkelenmemelidir. Yaşanan olayın nedenini, niçin öyle geliştiğini sormalıdır. Çünkü kızgınlığı geçtiğinde, yaptığı davranışlarında haksız olduğunu anlayabilir. Ancak o zamanda pişmanlık duymak bir anlam ifade etmez.

Hırsız evden olursa mandayı bacadan aşırır:

Dost bildiğimiz insanlara karşı dikkatli olmalıyız. Bizi çok iyi tanıdıklarından, kötülük yapmaları kolaydır. Bunun için herkese karşı dikkatli olmalı, dostlarımızı seçerken daha temkinli davranmalıyız. Zaten bütün hırsızlıklar en kolay böyle yapılmıyor mu?

Hırsıza kilit olmaz:

Hırsıza ne kilitli kapı, ne yüksek duvar engel olabilir. O, içeri girmenin yolunu bulur. Kötü bir işyapmaya kararlı olan kişiyi önlemek için alınacak önlemler işe yaramaz. Kötü işler yapmayı bir kez aklına koyan insanın karşısına ne kadar engel çıksa da kötülük yapması engellenemez. Bir yolunu bulup aklına koyduğunu yapar.

Hısım akraba ile ye iç, alışveriş etme:

Akrabalar arasında duygusal, sosyal bağlar vardır. Bu nedenle aralarındaki maddî ilişkilerin oldukça sınırlı olması gerekmektedir. Çünkü maddî çıkarlar söz konusu olunca aralarındaki güven bozulacağından ilişkileri zarar görecektir.

Hile ile iş gören, minnet ile can verir:

Yaptığı işleri hile ile dalavere ile yapan kişiler er ya da geç yaptıklarının cezasını bulurlar. Yaptıkları yanlışlar j hiç kimsenin yanına kalmayacağı için doğruluk ve dürüstlükten vazgeçmeyip, işlerimizi hakkıyla yapmalıyız.

Hocanın dediğini yap, yaptığını yapma:

Bazı zamanlar insanların söyledikleri ile yaptıkları çelişkili olabilir. Çoğu sefer doğru şeyler söyledikleri halde, yaptıkları söylediklerine uymaz. Bu sebeple bize doğru yolu, doğruluğu gösteren kişilerin nasihatlerine uymalı ancak onların yaptıklarını yapmamalıyız.

Hocanın vurduğu yerde gül biter:

Bu söz, ulusumuzun öğretmene verdiği değeri anlatmaktadır. Eskiden hoca, bugün öğretmen adı verilen kişiler, toplumu aydınlatan; genç kuşakları eğiten kimselerdir. Dövmek, bugün eskimiş bir cezalandırma yöntemidir

Eskiden öğretmenler, bilgiyi, kültürü, doğruluğu ve faydalı insan olmayı öğretirken gerekiyorsa dozunu kaçırmadan sert davranışlarda da bulunabilirdi. Attığı dayağa, gücenmek şöyle dursun, nimet gözüyle bakılır ve dayağın yaptığı kızartı, vücutta açılmış gül diye nitelenirdi. Yorum size…

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları