DOST ACI SÖYLER!

BÜTÜN ŞARKILAR ONU SÖYLER!

Bütün âşıkların gözünde, sevdikleri, 'en' güzel ve yegâne güzeldir. Bütün güzellikler onundur. Hiçbir âşık, sevdiğinde hata bulamaz, hata aramaz bile. Elinden gelse bütün güzellikleri ona verir. Güzelleştirir onu. Uğruna divanlar yazar. Ay onun yüzü, güneş onun saçlarıdır.

Bütün şarkılar onu söyler.
Size her şey onu hatırlatır.
Bulutlar yağmur olur,
Onun ayrılığına ağlar.

Hiçbir şey yoktur ki ondan bahsetmesin, onu hatırlatmasın. Çünkü aşkın gözü kördür. Sadece onu görür. Böylesi bir sevgilidir sevdikleri. Hem, âşıklar, haksız da değildirler; sevgi müfrittir. Sevgiler abartılıdır. Sevdiğini sonsuzuna sever insan. Başka türlü sevemez. Sevgilinin güzelliğini zamanın başlangıç ve sonuna yayar, öylece sever. Sonsuzlaştırıp, ezelî ve ebedî sayar, öyle sever insan.            
Böylesi bir duygudur aşk. Tekelcidir. Şefkat kadar şefkatli değildir çünkü. Alabildiğine bencildir. İnsan sevdiğini sonsuzuna sever. Sonunu düşünmeksizin. Sonsuzmuşçasına. Sevdiğinin hiçbir zaman ulaşamayacağı bir paha biçer, öylece sever insan. Ve âşık sadece sevdiğini görür.    
    
Aşk, adresini yitirmiş bir sevgidir. Duyguların doğru yerde kullanılmaları için tüm sevgileri, Bir Olana, özellikleri sevginin ve aşkın resmettiği tabloya uyana vermeli insan. Ancak o zaman, inhisarcı olan aşk başka güzelleri incitmemiş olur.

Ve yine ancak o zaman, sonsuz olana ve kusursuz olana âşık olabilen duygular, yanlış adreslerde gezinmemiş olur. Eğer gerçekten duyguların yanlış adreslerde örselenmesi istenmiyorsa, hangi duygunun nerede kullanılacağını iyi bilmek gerekiyor.

Aşk, solmayan Güneşi resmeder; güneşçiklere benzeyen aynaları değil. Güneşi bulan, bütün aynaları bulur. Ayna biriktirenlerin ise Güneş garantisi yoktur. Bütün aynalar kırılır, ama Güneşe dokunamazsın bile.

Velhasıl, Leyla Mecnun'un hayalindeki sevgilinin özelliklerine, Mecnun'u aşk derecesin-de kendisine bağlayan sonsuzluklara sahip değildir. Leyla aşkın penceresinden görünecek endama sahip değildir.

Ve emin olunuz ki, eğer Mecnun Leyla'ya kavuşmuş olsaydı, ne Leyla  'Leyla' olurdu, ne de Kays 'Mecnun.' Çünkü sevginin resmettiği sevgili, sevginin yöneltildiği sevgiliden farklıdır. O'ndan başka hiçbir sevgili aşkın fiyatına değmez.

Aşkın tekelci olması, başka güzel tanımaması gerçek sevgilinin Vahid ve Ehad oluşundan kaynaklanıyor olmasın? Yoksa muhannet insanın canını alır derler. İnsanlar sıkıntıya düşer, yardım dilenir. Ülkeler sıkıntıya düşer, yardım dilenir. Taşıma suyu ile değirmen döner mi?

Unutmayalım ki, ağzında bal olan arının, kuyruğunda da iğnesi vardır.

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları