DOST OLACAKSAN…

Dostluk başka, arkadaşlık başkadır öyle değil mi? Ama dost olacaksan gerçek dost gibi ol… Ol ki, gerçek dostlar bulasın. Peki, gerçek dost nasıl olmalı öyleyse? Ki, gerçek dost olacakları tanıyalım? Bir ölçümüz var ama ben yine de o gerçek dostu anlatayım:

Dost; susması konuşmasından uzun sürer. Lüzumsuz yere konuşmaz; konuştuğunda ne fazla, ne eksik söz kullanır. Dünya işleri için kızmazdı. Kendi şahsı için asla öfkelenmez ve öç almaz, kötü söz söylemez.

Dost; affediciliği tabiidir. İntikam almaz. Düşmanlarını sadece affetmekle kalmaz, onlara şeref ve değer de verir. Kendisini üç şeyden alıkoymuştur: Kimseyle çekişmez. Çok konuşmaz. Boş şeylerle uğraşmaz.

Dost; umanı umutsuzluğa düşürmez. Hoşlanmadığı bir şey hakkında susar. Hiç kimseyi ne yüzüne karşı, ne de arkasından kınar ve ayıplar. Kimsenin kusurunu araştırmaz. Kimseye hakkında hayırlı olmayan sözü söylemez.

Dost; yanında en son konuşanı ilk önce konuşan gibi dikkatle dinler. Bir toplulukta bulunduğu zaman bir şeye gülerlerse, o da güler; bir şeye hayret ederlerse, o da onlara uyarak hayret eder. Gerçeğe aykırı övgüyü kabul etmez.

Dost; her zaman ağırbaşlıdır. Konuşurken çevresindekileri adeta kuşatır. Kelimeleri parıldayan
inci dizileri gibi tatlı ve berraktır. Yürürken beraberindekilerin gerisinde yürürdü; ayaklarını yerden
canlıca kaldırır, iki yanına salınmaz, adımlarını geniş atar, yüksek bir yerden iner gibi öne doğru eğilir, vakar ve sükunetle rahatça yürür.

Dost; her zaman hüzünlü ve mütebessim bir haletle durur. Adet üzere sarfedilen hiçbir kötü sözü ağzına almaz. Sıkıntılı hallerinde kabalaşmaz, bağırmaz. Fakirlerle birlikte yer; öyle ki onlardan ayırt edilemez.

Dost; önüne ne konulursa yer. Sade kıyafetler giyer, gösterişten hoşlanmaz. Konuşurken yüzünü başka tarafa çevirmez, bulunduğu mecliste ayrıcalıklı bir yere oturmaz. Dost; sıradan değildir ama sıradan insanlar gibi yaşar.

Dost; sabahları evinden çıkarken şöyle söyler: 'İlahî doğru yoldan sapmaktan ve saptırılmaktan, kanmaktan ve kandırılmaktan, haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan, saygısızlık etmekten ve saygısızlık edilmekten sana sığınırım.

Dost; kapısına yardım için gelen kimseyi geri çevirmez. Bir gün kendisinden yaşça küçük bir dostunun omuzlarından tutarak şöyle der: 'Sen dünyada garip bir kimse yahut bir yolcu gibi ol!'
Sanırım kimden bahsettiğimi hemen buldunuz öyle değil mi?

O dost ki; iki cihan güzeli, rahmet ve şefkat peygamberi...

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları