DÜNYA NELERE GÜLÜYOR?

Dünyada herkes bir şeylere gülüyor. Ama herkes, başka başka şeylere... Kimi düşene gülüyor, kimi cimriye, kimi âşıklara ve çoğu da politikacılara gülüyor... Benim işim politika değil ama genel baktığımızda hani bazıları kendilerine güldürmüyor da değil…

Acaba, dünya milletleri nelere gülüyor? Nelere olacak? Önce kendi iktisadi, siyasal, sosyal ve kültürel yapılarına, gelenek ve göreneklerine... Yani ulusal karakterlerine gülüyor, sonra da kendilerine ters düşen diğer milletlere gülüyorlar. Ee ne demiş filozof: Hangi fıkralara güldüğünü söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.

Neyse, bazı ülkelerin bazı konulara hangi nükteyle yaklaştığını birlikte öğrenelim. Gülmek; Fransızlar için zorunlu, İngilizlere iyi bir mevki, İtalyanlar için angarya, Almanlar için ödev, Amerikalılar için spor, Japonlara imparatorları için hizmet, Türklere vatan borcu...

Peki ya barış? Fransızlar için rüya, İngilizler için güvence. İtalyanlar için uzlaşma, Almanlar için mütareke, Amerikalılar için gizli savaş, Japonlar için atom, Türklere için her zaman için geçerli bir sözdür.

Bono, çek, senet? Fransızlar için kanuni sahte para, İngilizler için gerekli, İtalyanlar için iyi buluş, Almanlar için kâğıt parçası, Amerikalılar için her şey, Japonlar için paranın kardeşi, Türkler için hatır senedi ama mecburiyet.

Siyasi tartışma hakkındaki düşünceleri? Fransızlar için hayat, İngilizler için nezaket, İtalyanlar için komplo, Almanlar için açık hesap, Amerikalılar için ya katır ya fil, Japonlar için gelenek, Türkler için toplama çıkarma.

En güzel şey? Fransızlar için esprili genç kadın, İngilizler için gemi, İtalyanlar için akılsız güzel, Almanlar için resmigeçit, Amerikalılar için dolar, Japonlar için banyo, Türkler için yemek...

Peki ya konuşma sırasında? Fransızlar düşünmeden konuşurlar. İngilizler çok, dinler az konuşur. İtalyanlar hiç dinlemez hep konuşur. Almanlar hızlı düşünür, hızlı konuşur. Amerikalılar hem düşünür hem konuşur. Japonlar hepsi dinler biri konuşur. Türkler ya hepsi konuşur veya hiçbiri konuşmaz...

Kanunlar yani yasalar karşısında ne yaparlar? Fransızlar sıkıntı duyar, İngilizler baş eğer, İtalyanlar baş eğmek zorunda kalır, Almanlar az bulur ilave yapar, Amerikalılar farkında değildir, Japonların sayısı artar, Türkler şeriatın kestiği parmak acımaz diye düşünür. Demek ki bir milletin değeri, o milleti meydana getirenlerin değeriyle ölçülüyormuş.

Peki, son olarak ülkelerin düşünceleri doğrultusunda bütün bu konulara dini bütün dediğimiz Müslüman'ın düşüncesi ne olmalıdır?

Ne diyebilirim ki? Onu öldürmeye gelen onda dirilir. Fazla söze hacet yok. Hakiki Müslüman O dur ki; ibadetin de riya, muamelesinde hile olmaz. Çünkü Müslümanlık; sadece sevgi ve iyilik temennisinden ibadettir.
      
Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları